|
benim annem otuz dokuz yaşında |
meine mutter ist neununddreißig jahre alt |
|
saat duvarın üzerinde |
die uhr ist an der wand |
|
kitaplık masanın bitişiğinde |
bücherregal neben dem tisch |
|
masa yatağın bitişiğinde |
tisch neben dem bett |
|
benim annemin adı fadime |
der name meiner mutter ist fadime |
|
benim babamın işi ev dekorasyonu |
der job meines vaters ist heimdekoration |
|
benim babam kırküç yaşında |
mein vater ist dreiundvierzig jahre alt |
|
benim babamın ismi veli |
der name meines vaters ist veli |
|
benim aile bireylerim |
meine familienmitglieder |
|
benim en sevdiğim hayvan kurttur |
mein lieblingstier ist der wolf |
|
benim doğum günüm 24 şubat |
mein geburtstag ist der 24. februar |
|
ben 24 şubatta doğdum |
ich wurde am 24. februar geboren |
|
karaağaç |
ulmholz |
|
o türkiye'den geliyor |
er kommt aus die türkei |
|
diy türkiye'den geliyor |
er kommt aus diye türkei |
|
o buz pateni yapmayı sever |
sie liebt eislaufen |
|
peynir,zeytin,yumuta,salatalık,patates |
käse, oliven, eier, gurken, kartoffeln |
|
anne,abla,abi,yenge,dayı,amca,hala,teyze,dayı,kuzen |
mutter, schwester, bruder, tante, onkel, tante, tante, onkel, cousin |
|
anne,abla,abi,kuzen,hala,dayı,teyze,yenge,amca,ksuzen,dede,anneanne |
mutter, schwester, bruder, cousine, tante, onkel, tante, tante, onkel, cousine, großvater, großmutter |
|
i̇spanya,rusya,türkiye,i̇ngiltere,portekiz,filistin,çin,almanya, |
spanien, russland, türkei, england, portugal, palästina, china, deutschland, |
|
ayna nerede |
wo ist der spiegel? |
|
benim fiziksel özelliklerim |
meine körperlichen merkmale |
|
senin sıran. |
du bist dran. |
|
benim sıram. |
ich bin dran. |
|
jana ne diyor? konuş. sonra aut |
was sagt jana?sprich.mal dann aut |
|
hangi sayılar eksik, yaz ve konuş. |
welche zahlen fehlen.screib und sprich. |
|
tablo nerede |
wo ist der tisch |
|
göster ve konuş. |
zeig und sprich. |
|
kanaatkar |
abstinent |
|
yastık tekli koltuğun üstünde |
kissen auf dem sessel |
|
dürüstüm |
ich bin ehrlich |
|
dobra olmak |
seien sie unkompliziert |
|
mor ve ötesi |
lila und darüber hinaus |
|
neyle şarkı söyleyebilirsin? |
womit kannst du singen |
|
kitap ve kalem |
buch und stift |
|
ateşim var |
i̇ch habe fieber |
|
diş ağrısı |
zahrschmerzen |
|
başım ağrıyor ne yapmalıyım? |
i̇ch habe kopfschmerzen.was soll ich machen |
|
ağzın ne? |
wie şst deine mund |
|
neyle yersin? |
womit isst du? |
|
sonbahar güzeldir |
der herbst ist wunderschön |
|
kırmızı rengini severim |
ich mag die farbe rot |
|
anna neyi sever? |
was mag anna |
|
resim dersleri aldım |
ich bin kunstkurse gegangen |
|
on üçüncü |
dreizehnte |
|
çocuk bayramı 23 nisan günüdür |
kindertag ist am 23. april |
|
hey benimle tanışmak ister misin |
hey, möchtest du mich treffen |
|
balkonda kahve içiyorum. |
auf dem balkonich trinke kaffee. |
|
çevrem sessiz ve yeşil. |
meine umgebung ist ruhig und grün. |
|
er kommt aus barış can mercan |
er kommt aus peace can coral |
|
o kıbrıslı |
er ist zyprer |
|
tekrar yaz |
aufwiederschreiben |
|
babam 65 yasinda |
mein vater ist 65 jahre alt |
|
ali, veli'den daha küçük |
ali ist jünger als veli |
|
çok kitaplar |
viele bücher |
|
küçük oğlan |
kleiner junge |
|
dalgalı saçlar |
welliges haar |
|
komik sarı pantolon |
lustige gelbe hose |
|
benimle xxx yapmak ister misin? |
willst du mit mir xxx haben? |
|
adın ne |
was ist deine namen |
|
makinenizi görmek isterim |
ich möchte ihre maschine sehen |
|
güzel oyuncu |
schöne schauspielerin |
|
bu konu hakkında |
über dieses thema |
|
merhaba arkadaşlar bugün |
hallo freunde heute |
|
merhaba arkadaşlar ben |
hallo freunde, ich bin |
|
seni seviyorum özlüyorum |
ich liebe dich ich vermisse dich |
|
biz birlikte oyun oynayabiliriz |
wir können zusammen spiele spielen |
|
pasta getirmek istiyorum |
ich möchte kuchen mitbringen |
|
pazar günü zamanım yok |
am sonntag habe ich keine zeit |
|
balkonda oturabiliriz |
wir können auf dem balkon sitzen |
|
balkonda oturulur |
auf dem balkon sitzen |
|
oturma odasındaki halı yerde |
teppich auf dem wohnzimmerboden |
|
evet,yüksek katlı binada yaşıyorum |
ja, ich wohne in einem hochhaus |
|
evet, evimde banyo var |
ja, in meinem haus gibt es ein badezimmer |
|
evet, evimde kanepe var |
ja, in meinem haus gibt es ein sofa |
|
evet, televizyonum yeni |
ja, mein fernseher ist neu |
|
evet,çalışma odasında çalışıyorum |
ja, ich arbeite im arbeitszimmer |
|
evet,annem mutfakta yemek pişiriyor |
ja, meine mutter kocht in der küche |
|
evet,evim modern |
ja, mein haus ist modern |
|
hayır,yatak odasında uyuyorum |
nein, ich schlafe im schlafzimmer |
|
hayır,evimin manzarası kötü |
nein, mein haus hat eine schlechte aussicht |
|
evet,evimin manzarası harika |
ja, die aussicht von meinem haus aus ist großartig |
|
evet,evimde balkon var |
ja, in meinem haus gibt es einen balkon |
|
hayır, villada yaşamıyorum |
nein, ich wohne nicht in einer villa |
|
i̇zmit'te yaşıyor |
er wohnt in izmit |
|
i̇zmir'de yaşıyorsun |
du wohne in i̇zmir |
|
usb hub'ı masanın üzerindedir. |
der usb-hub liegt auf dem schreibtisch. |
|
şehirde mi yaşıyorsun |
lebst du in der stadt |
|
hatice şahin |
hatice sahin |
|
onlar iyi mi? |
sind sie su |
|
resim odasına gittik |
wir gingen in den malraum |
|
kitabın var |
du hast buch |
|
emir |
bestellenst |
|
bedbleşben'de |
im betbleşben |
|
duada kal |
im betbleiben |
|
i̇laç, tablet, vitamin tabletleri alın |
medikamente- tabletten- vitamintabletten einnehmen |
|
cilt bakımı yaparım ve dişlerimi fırçalarım |
ich pflege meine haut und putze meine zähne. |
|
biraz televizyon izlerim |
ich schaue etwas fern |
|
sonra arkadasımla kahve içmeye çıkarım |
dann gehe ich mit meiner freundin einen kaffee trinken |
|
yediye kadar devam ederim |
ich werde bis sieben weitermachen |