Verben Mit Präpositionen (Edatlarla Kullanılan Fiiller)
Almanca Verben Mit Präpositionen (Almanca Edatlarla Kullanılan Fiiller)
Die wichtigsten Verben mit Präpositionalergänzung
jdn. abbringen von + D …birini birseyden vazgecirmek
Niemand kann mich von diesem Entschluss abbringen
Kimse beni bu karardan caydiramaz.
abhängen von + D …birseye/ birine bagli olmak
Jetzt hängt es von der Feststellungsprüfung ab, ob ich weiter studieren kann.
Yüksekögrenime devam edip etmeyecegim belirleme sinavina bagli.
achten auf + A …birseye/ birine dikkat saygi göstermek
Achten Sie auf die Verkehrszeichen!
Trafik isaretlerine saygi gösteriniz [dikkat ediniz].
sich ärgern über + A …birine / bir seye kizmak, öfkeli olmak
Ärgere dich nicht über ihn. Er ärgert sich ständig über sein altes Auto.
Ona kizma [degmez buna]. O sürekli kendi arabasina öfkeli.
sich amüsieren über + A …eglenmek
Alle amüsierten sich über die Späße des Clowns.
Herhes palyaconun sakalariyla egleniyordu.
Es kommt an auf + A …belirleyici olmak
Bei dieser Arbeit kommt es auf Präzision an. =..ist Präzision entscheidend.
Bu calismada belirleyici olan özen göstermek
arbeiten an + D (Aufgabe) …bir sey üzerine calismak
Wir arbeiten seit zwei Monaten an einem neuen Projekt.
Biz iki aydan beri yeni bir projede calisiyoruz.
auffordern zu + D …bir seye davet etmek, cagirmak
Die Polizei fordert alle zum Verlassen des Raums auf.
Polis herhesi alani terketmeye cagiriyor.
aushelfen mit + D (Sache) …bir seyle/aracla yardimda bulunmak
Kannst du mir mit 100 Mark aushelfen – ich habe meine Geldbörse vergessen!
Bana 100 Mark yardim edebilir misin?
sich auswirken auf + A …birseye etki etmek, tesir göstermek
Rauchen wirkt sich katastrophal auf die Gesundheit aus.
Sigara icmek sagligi kötü etkiler.
begrenzen auf + A …bir seyi sinirlamak
Wir sollten die Arbeitszeit auf 7 Stunden begrenzen.
Is gününü yedi saatle sinirnamaliydik.
begründen mit + D …bir seyle neden göstermek
Die Firma begründete die Preiserhöhung mit den gestiegenen Kosten.
Firma fiyat artislarinda yükselen maliyetleri neden gösterdi.
beitragen zu + D …bir seyde yardim etmek, katkida bulunmak
Mit der Mülltrennung kann man zum Schutz der Umwelt beitragen.
Cöplerin ayrilmasiyla cevre korumasina katkida bulunulabilinir.
berichten über + A …bir sey üzerine haber vermek
Die Zeitung berichtet über den Unfall.
Gazete kazayi (kaza üzerine) haber verdi.
sich beschäftigen mit + D …kendini bir seyle mesgul etmek
Er beschäftigt sich in seiner Arbeit mit der Relativitätstheorie.
O calismasinda izafiyet teorisiyle mesgul oluyor.
sich beschränken auf + A …kendini bir sey üzerine sinirlandirmak, yogunlastirmak
Ich werde mich hier auf einen kurzen Überblick über das Problem beschränken.
Kendimi bu ara bu sorun üzerine sinirlandiracagim (yogunlastiracagim).
bestehen aus + D …bir seyden olusmak, meydana gelmek
Der neue Audi besteht fast ganz aus Aluminium.
Yeni audi neredeyse tamamen aluminyumdan olusuyor.
bestehen in + D …bir seyde bulunmak
Das Problem besteht hierbei in der Messgenauigkeit.
Bunun disinda sorun hesap hatasindadir.
sich beteiligen an + D ..(kendini) bir seye katmak, katilmak
Bitte beteiligen Sie sich alle an der Demonstration!
Lütfen tümünüz gösteriye katilin.
etwas betrachten als + A …bir seyi (olarak) gözüyle görmek
Ich betrachte diesen Artikel als einen Angriff auf meine Person.
Bu yazilari kisiligime bir saldiri gözüyle görüyordum.
jdn bewegen zu + D (stark!) …birini kimildatmak, harekete gecirmek
Ich habe ihn dazu bewogen, uns noch eine Chance zu geben.
Bize bir sans daha vermesi amaciyla onu hareketlendirdim.
İlginizi Çekebilir: İnternetten para kazanmak mümkün mü? Reklam izle para kazan uygulamaları hakkında şok gerçekleri okumak için TIKLAYIN
Sadece bir cep telefonu ve internet bağlantısıyla oyun oynayarak ayda ne kadar para kazanabilirsiniz merak ediyor musunuz? Para kazandıran oyunları öğrenmek için TIKLAYIN
Evde para kazanma yolları hakkında ilginç ve gerçek yöntemleri öğrenmek ister misiniz? Evde çalışarak nasıl para kazanırsınız? Öğrenmek için TIKLAYIN
sich bewerben um + A …kendini bir sey icin basvurmak, basvuruda bulunmak
Zweihundert Menschen haben sich um diese Stelle beworben.
Iki yüz kisi bu is icin basvuruda bulundu.
etwas bezeichnen als + A bir seyi (…) olarak göstermek
Das Produkt aus Abstand und Kraft bezeichnet man als Drehmoment.
Mesafe ve gücün ürünü dönüm noktasi olarak gösteriliyor.
sich beziehen auf + A …kendini bir sey üzerine vermek
In dieser Arbeit beziehe ich mich auf die Untersuchungen von Professor Klein.
Bu iste kendimi profesör Klein’in arastirmalarina veriyorum.
jdn. bitten um + A …birinden bir sey icin ricada bulunmak
Darf ich Sie um eine Zigarette bitten.
Sizden bir sigara rica edebilir miyim?
RİSALE-İ NUR’DAN VECİZELERÖmür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur.
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
En bahtiyar odur ki : Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya fedâ etmesin.
Hâlık-ı Rahmân’ın ibâdından istediği en mühim iş, şükürdür.
Amelinizde Rızâ-yı İlâhî olmalı. Eğer O râzı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.
Bu dünya fanidir. en büyük dava, baki olan alemi kazanmaktır. insanın i’tikadı sağlam olmazsa, davayı kaybeder.
Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.
Sultan-ı kâinat birdir, her şey’in anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir.
NAMAZIN EHEMMİYETİ NEDİR? TIKLA ÖĞRENİNSANIN EN BÜYÜK DAVASI NEDİR? TIKLA ÖĞRENLİSEDE GÖRDÜĞÜMÜZ DERSLER ALLAH’I BİZE NASIL TANITTIRIYOR? TIKLA ÖĞRENGençlik Rehberinde izah edildiği gibi, gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar.
Eğer sefahete sarf etse, nasıl ki bir dakika hiddet yüzünden bir katl, milyonlar dakika hapis cezasını çektirir; öyle de, gayr-ı meşru dairedeki gençlik keyifleri ve lezzetleri, âhiret mes’uliyetinden ve kabir azabından ve zevâlinden gelen teessüflerden ve günahlardan ve dünyevî mücâzâtlarından başka, aynı lezzet içinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genç tecrübeyle tasdik eder.
.
.
.
Eğer istikamet dairesinde gitse, gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semâvî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar. Madem hakikat budur. Ve madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazan bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette, gençlik nimetine bir şükür olarak, o tatlı nimeti iffette, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir.
almancax ekibi başarılar diler…