MARY WOLLSTONECRAFT KİMDİR
MARY WOLLSTONECRAFT KİMDİR
MARY WOLLSTONECRAFT 27 Nisan 1759 – 10 Eylül 1797 tarihlerinde yaşamış İngiliz bir yazar olmasının yanı sıra filozof ve kadın hakları savunucusudur. Yedi çocuğu olan bir ailenin ikinci çocuğu olan Wollstonecraft Londra’da doğmuştur. Dokumacılıktan çiftçiliğe geçiş yapan babası başarısız olmasıyla ve şiddet yanlı bir adam olması ile zamanla alkole de başlamıştır.
O dönemde kız çocuklarının okula gönderilmemesi nedeniyle okuma yazmayı yaşlı bir kâhya aracılığı öğrenmiştir. Yine söz konusu dönemde kız çocuklarının geçimini sağlayabilmesinin tek genel geçer yol evlenme olduğu için ve Wollstonecraft bu duruma yakın bir görüşte olmaması nedeniyle evden ayrılmıştır. Ve para için evlenmenin yasal bir fahişelik olduğunu düşünmektedir.
Bu dönemde ise kadınların yapabileceği mesleklerin neredeyse birçoğunu yapmıştır. Zengin kişilerin gezi ve etkinliklerinde ücret karşılığı refakat etme, mürebbiyelik, öğretmenlik, okul müdireliği, yazarlık gibi alanlara yönelmiştir. Çocuk bakıcılığı yaptığı zaman diliminde ele aldığı ve Mary adını verdiği uzun hikâye ve Kız Çocukların Eğitimi adlı kitapları Fleet Street yayınevince basılır. Yayıncı Joseph düşüncelerinden etkilendiği Wollstonecraft’ı editör olarak işe almasını takip eden sürede kendi çalışmaları ile İtalyanca, Almanca ve Fransızca öğrenir ve tercümeler yapar.
Otuz bir yaşına girdiği 1770 senesinde bir anda üne kavuşur. Fransız Devrimine karşı duruşu ile bilinen Edmund Burke’e karşı ‘İnsan Haklarının Korunması’ yazısını yayınlaması ile Jüponlu Sırtlan lakabı takılmıştır. Altı hafta içerisinde yazımını tamamladığı ve İnsan Hakları Bildirisi’ni temel alan kitabı Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi’ni 1772’de yayınlamış ve Fransız Devlet adamı olan Talleyrand’a ithaf etmiştir. Bu eserinde kadınların da yaradılış itibari ile erkeklerden güçsüz olmadığını ve eşit olduklarını belirtirken aslında eğitimsizlik ve bilgisizlik nedeni ile böyle bir durumun ortaya çıktığını belirtmiştir.
Fuseli ve Gilbert Imlay ile yaşamış olduğu kötü ilişkiler ve Imlay’dan bir kız çocuğu sahibi bir kadın olan Wollstonecraft 1775 senesinde yayımcısı aracılığı ile tanıştığı William Godwin ile evlenmiştir. Ancak iki sene sonra ikinci kızının doğumunun ardından on gün sonra ölmüştür. Ölümü ardında tamamlanmamış birçok el yazması eser bırakmıştır. Doğumunun ardından ok kısa bir süre sonra öldüğü ikinci kızı herkesin Mary Shelley adıyla tanıdığı; Mary Wollstonecraft Godwin de annesinin yolunu takip ederek yazar olmuş ve Frankenstein eserini yayınlamıştır.
Wollstonecraft’ın ölümünden bir yıl sonra eşi Wollstonecraft’ın biyografisini yayımlamıştır. İstem dışı olarak da oluşsa bu biyografiden dolayı Wollstonecraft’ın itibari zedelenmeye neden olsa da 20. Yüzyıl başı ile feminist hareketlerin ortaya çıkışı ile yazarın savunduğu görüşler tekrar gün yüzüne çıkmış ve önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle kadınların eşitliğine ve geleneksel kadınlık kavramına olan eleştirileri giderek önem kazanır hale gelmiştir. Şu an se feminist felsefesinin oluşmasında temel taşlardan biri ve kurucuları arasında görülmektedir.
Yazarın düşüncelerine bakıldığında ise mantık olarak aydınlanmaya dayalı liberal inanç ve eşitliği hedefleyen radikal boyutlardaki bir hümanizme dayandırılabilecek bir düşünceye sahip olduğunu söylemek mümkündür. Kişilik fikri temeline dayanan ve eğitim başta olmak üzere diğer konularda da eşit haklara sahip olması gerektiğini savunur. Eserlerinde ise ev alanını bir topluluk ve sosyal düzen alanı olarak sergilemektedir.
KİTAPLARI
Kız Çocuklarının Eğitimi Hakkında Düşünceler
Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi
Fransız Devrimi Hakkında Tarihsel ve Ahlaksal Görüşler