L Harfi İle Başlayan Almanca Kelimeler
Almanca L Harfiyle Başlayan Kelimeler ve Türkçe Anlamları. Değerli arkadaşlar aşağıdaki Almanca kelime listesi üyelerimiz tarafından hazırlanmış olup bazı eksikler olabilir. Bilgi vermek maksadı ile hazırlanmıştır. Forum üyelerimiz kendi çalışmalarını yayınlayabilmektedirler. Sizler de forumumuza üye olarak Almanca ders çalışmalarınızı yayınlayabilirsiniz.
Burada L harfi ile başlayan Almanca kelimeler yer almaktadır. Eğer günlük hayatta Almanca en çok kullanılan kelimeleri öğrenmek isterseniz şuraya tıklayınız : Almanca Kelimeler
Şimdi kelime ve cümle listemizi verelim:
lächeln gülümsemek
lachen über gülmek (-e) (güler)
lachen, dass man keine Luft mehr bekommt gülmekten katılmak
lächerlich, komisch gülünç
Lachs som balığı, salmon
lachst du über mich? bana mı gülüyorsun?
Lack cila
laden şarj etmek
Ladung şarj
Lage konum
Lage, Situation, Zustand durum
Lagerhaus ardye
lahm, gehbehindert topal
Lähmung; Gelähmter felç; felçli
Lamm kuzu
Lamm gedünstet kuzu kapama
Lamm- oder Kalbsbraten kuzu veya dana rosto
Lammfleisch, Hammelfleisch kuzu eti, koyun eti
Lammkotelett kuzu pirzola
Lampe, elektr. Laterne; Ampel lamba
Lampenfassung lamba duyu
Land ülke
Land; Ort, Stadt belde
Länder Europas Avrupa ülkeleri
Länderspiel milli maç
Länderwettkampf milli yarış
Landkarte harita
ländlich, Land- kırsal
Landplage, Katastrophe afet
Landrat kaymakan
Landsmann memleketli
Landweg (im Gegensatz zu Wasserweg / Luftweg), Überlandstraße, Fernstraße karayolu
Landwirtschaft tarım, ziraat, çiftçilik
landwirtschaftlich tarımsal
lang und breit / umständlich erzählen uzun uzadıya anlatmak
lang und breit reden uzun uzun konuşmak
Länge uzunluk
lange dauern, Zeit kosten uzun sürmak, zaman almak, zamana mal olmak
Länge und Breite eni, boyu
Länge, geographische Länge, astronomische Länge boylam
länger werden; lange dauern, sich in die Länge ziehen uzamak
länger, anhaltend genießen keyfini sürmek (bir şeyin)
Langeweile cansıkıntısı
Langlaufloipe uzun mesafe kayak yol
langsam < => schnell (etw. tun) yavaº < => çabuk
langsamer werden yavaşlamak
langweilig, ärgerlich (can)sıkıcı
Lanze, Speer mızrak
Lärm, Geräusch gürültü
lass dich von jmdm. beraten, der was davon versteht! bir bilene danış!
Lass die Tür offen! Kapıyı açık bırak!
lass doch mal …, mach doch mal… hele bir
lass es sein boş ver!
lass uns aufmerksam sein, die Ohren spitzen göz kulak olalım
lass(en Sie) mich in Ruhe beni rahat bırakın(ız)
Lassen Sie nur! Kalsın!
lassen, (-i) mit etw. aufhören, sein lassen; liegen lassen bırakmak
Last, Ladung; schwere Aufgabe yük
Last, schwere Aufgabe yük
laufen, rennen koşmak
Läufer koşucu
launisch, mürrisch huysuz
Laus bit
laut sesli, yüksek sesle < => alçak sesle
laut / (sehr) leise reden yüksek/(alçak) sesle konusmak
laut sein gürültü etmek
laut und jämmerlich schreien cıyaklamak
laut und qualvoll (schreien) cıyak cıyak
laut, lärmend gürültülü
Lautsprecher hoparlör
İlginizi Çekebilir: İnternetten para kazanmak mümkün mü? Reklam izle para kazan uygulamaları hakkında şok gerçekleri okumak için TIKLAYIN
Sadece bir cep telefonu ve internet bağlantısıyla oyun oynayarak ayda ne kadar para kazanabilirsiniz merak ediyor musunuz? Para kazandıran oyunları öğrenmek için TIKLAYIN
Evde para kazanma yolları hakkında ilginç ve gerçek yöntemleri öğrenmek ister misiniz? Evde çalışarak nasıl para kazanırsınız? Öğrenmek için TIKLAYIN
lauwarm ılık (ılığı)
Lawine çığ
Lebe / Leben Sie wohl! “Hoşça kal(ın)!”
lebe(n Sie) wohl hoşça kalin
leben, am Leben sein hayatta olmak
leben, erleben yaşamak (-de)
Leben, Lebensdauer hayat (pers.), yaşam (türk.), ömür (arab.) (ömrü), yaşantı
lebendig / recht < => tot sağ < => ölü
lebendig sein sağ olmak
lebendig, lebhaft diri
lebendig, lebhaft; live < => leblos canlı < => cansız
Lebensgefahr ölüm tehlikesi
lebenslang ömrü boyu
Lebenslauf özgeçmiş
Lebensmittelgeschäft; Krämer; Gemischtwarenhändler bakkal
Lebensversicherung / Unfallversicherung yaşam / kaza sigortası
Leber karaciğer
Leber gebraten oder gegrillt ciğer tava veya ızgara
Lebewesen canlı varlık
lebhaft, kerngesund çakı gibi
Lebt Ihr Vater noch? Babaniz sağ mi?
lecken yalamak
Leder, Haut, Fell deri
Lederhändler derici
Lederjacke deri ceket
Ledertasche deri çanta
lediglich, gerade mal topu topu
lediglich, nur sadece
leer boş
leer < => voll; besetzt boş < => dolu
leer werden, frei werden boş almak
Legende efsane
Legierung halita
Legierung; Gemisch alaşım
Lehm, Ton, Tonerde kil
lehren öğretmek
Lehrer(in) öğretmen
Lehrerin kadın öğretmen
Lehrerin, Lehrer bayan/erkek öğretmen
Lehrling çıraklık
Leibeserziehung beden eğitimi
Leiche ceset (-di)
Leichnam cenaze
leicht < => schwierig kolay < => zor
leicht angeheitert çakır keyıf, çakırkeyf
leicht zu habende Dame hoppa
Leichtathletik, Athletik atletizm
leichte Beute çantada keklik
Leid ertragen dert çekmek
Leid tun, bedauern, traurig sein (über), sich Sorgen machen wegen üzülmek (-e)
Leid, Kummer keder
Leid, Sorgen dert (derdi)
leiden unter çekeceği olmak (-den), sıkıntı çekmek (-den)
Leidenschaft tutku
leidenschaftliche Erregung coşku
leider …; schade maalesef, ne yazık ki, yazık
leider …; wie schade! ne yazık ki…
leidvoll dertli
Leinwand, Bildschirm ekran
leise klappern tıngırdamak
leise sprechen alçak sesle konuşmak
leiser stellen kısmak (-i)
leises Knacken cıtırtı
Leitungswasser çeşme suyu
Lenkrad, Steuerrad direksiyon
Leopard pars
Leopard leopar, pars
Lepra cüzzam
lernbehindert öğrenme özürlü
lernen, erfahren öğrenmek
lesbisch sevici, lezbiyen
Lesen und Schreiben okuma yazma
lesen, (-e) vorlesen; studieren (s. okul), eine Schule besuchen okumak (-i)
Leser okuyucu
leserliche Schrift okunaklı yazı
letzter Tag son gün
letztes / das nächste / zum ersten / zum letzten Mal geçen/gelecek/ilk/son defa
letztes Jahr bin ich am Magen operiert worden geçen yıl midemden ameliyat oldum
letztlich sonuçta
Leuchtkugeln (bei Feuerwerken) maytap, havai fişek
leugnen yadsımak
leugnen, bestreiten inkâr etmek
Leugnen, Verleugnen, Nichtanerkennung inkâr
Leute adamlar, insanlar
Leute, die sich nicht benehmen können maganda
Leute, Person kişi, şahıs (şahsı)
Libanon Lübnan
Libelle kız böceği
Licht ışık
Licht einschalten ısığı yakmak / açmak
licht, spärlich, schütter (Haar, Bart) < => kräftig, stark, dicht seyrek < => gür; sik
Lichtbild, Bild, Foto fotoğraf
Liebe âşk, sevgi
Liebe < => Hass sevgi, aşk< => nefret
liebe Mutter, Mami, Mutti anneciğim
Liebe(r) …, geliebt, Geliebte(r) sevgili
Liebe; Leidenschaft, Lust, Passion aşk
Liebelei aşıktaşlık
liebenswert sevecen
lieber Freund değerli arkadaşım
Liebesabenteuer aşk macerası
Liebeskummer gönül acısı
liebestoll; auch: Dirne aşifte, aşüfte
liebevoll sevgi dolu
liegen; schlafen gehen, sich hinlegen yatmak (-de); (-e)
liegengebliebene Sachen / Arbeit kalan / biriken şeyler / işler
Liegewagen kuşetli vagon
Likör likor
lila mor
Lilie zambak
Limonade limonata
Linde ihlamur
Lindenblütentee ıhlamur
Lineal cetvel
Linie ziehen çizgi çizmek
Linie, Strecke; Leitung hat
links sol
links / rechts (Ort) solda / sağda
links abbiegen solmak
Linoleum bezir
Linse (bot.) mercimek
Linsensuppe mecimek çorbası
Lippe dudak (-ğı)
Lippenstift ruj
Liste liste
Liter litre
Literatur edebiyat, yazın
Liveübertragung, Direktübertragung canlı yayın, naklen yayın
LKW kamyon
LmaA (ganz schlimm, nicht so harmlos wie im Deutschen) götümü yala
Lob övgü
loben övmek
Loch delik
Locke zülüf
locker, lose; schlaff < => fest, streng, straff gevşek (-ği) < => sıkı
lockeres) Gespräch, Unterhaltung sohbet, -ti
Logik, logisch mantık(lı)
Lohn, Preis ücret
Lok (eig.: Zieher) katar
Lorbeer defne
Los, Kinder, auf geht’s! Haydi, çocuklar!
Los, Schicksal kısmet
losbinden, aufbinden; (auf-)lösen çözmek
losschicken, senden salmak
losschreien, losbrüllen bağırıp çağırmak
Lotterie, Lotto, Tombola piyango
Lotterielos piyango bileti
Löffel kaşık (-ğı)
Löschpapier kurutma kâğıtı, murakkap silgisi
lösen (ein Problem), erledigen halletmek
Lösung (chemisch; Rätsel) çözüm
Löwe a(r)slan
Löwenmilch (mit Wasser verdünnter Rakı) a(r)slan sütü
Löwenzahn karahindiba
Luchs vaşak
Luftdruck (hava) basıncı
Luftfahrtgesellschaft havayolları
Luftlinie havayolu
Luftschlösser bauer, sich etw. in der Phantasie ausmalen, tagträumen hayal kurmak
Luftverschmutzung hava kirliliği
Lunge akciğer
Lungenentzündung akciğer iltihabı
Lust haben hevesi olmak (-e)
Lust haben, etw. zu tun bir şey yapmaya hevesi olmak
Lustwäldchen ağaçlık
luxuriös lüks
Lücken ausfüllen boşlukları doldurmak
lüften havalandırmak
Lüge, Dementi yalanlama, dementi
Lüge; unwahr yalan
lügen / die Wahrheit sagen yalan/doğru söylemek
Lügen strafen; dementieren yalanlamak