İngilizce Sayılar
Bu İngilizce dersimizde İngilizce sayılar konu anlatımı göreceğiz. İlk olarak 10’a kadar İngilizce sayılar, yani İngilizce rakamlar, daha sonra 100’e kadar İngilizce sayılar ve devamında ise İngilizce sayılarla ilgili örnek cümleler yazacağız. İngilizce sayıların yazılışları ve okunuşları hakkında bilgi edineceğiz.
Bu İngilizce sayılar adlı konumuzda aşağıdaki başlıkları ele alacağız:
- İngilizce rakamlar
- İngilizce 100’e kadar sayılar
- İngilizce sayıların yazılışı ve okunuşu
- İngilizce sayıları ezberleme yolları
- İngilizce ondalık sayılar nasıl okunur
- İngilizce kesirli sayılar nasıl okunur
- İngilizce yüzdeler nasıl okunur
- İngilizce tarihler ve yıllar nasıl okunur
İngilizce Sayılar Nasıl Yazılır?
İçindekiler
İngilizce sayılar; tıpkı Türkçe sayılar gibi belirli bir sistematiğe göre oluşturulmuştur. Ancak, işin mantığını kavradığınız takdirde sayıların hem yazılışlarını hem de okunuşlarını en kısa sürede öğrenmiş olursunuz. Bu bağlamda, ilk olarak, 1’den 100’e kadar olan tüm sayıların hem yazılışlarını hem de okunuşlarını öğrenmelisiniz. Fakat, 1’den 10’a kadar olan tüm rakamları oturtmaya öncelik tanımalısınız. 10’dan 100’e kadar diğer sayıların öğrenilmesinin ise çok daha kolay olacağını ifade edebiliriz.
Bu arada küçük bir not ilave edelim: Eğer sıfırdan milyonlara kadar bütün Almanca sayıları hem yazılışları hem de okunuşları ile birlikte öğrenmek isterseniz lütfen şu dersimize bakınız : Almanca sayılar
Şimdi ingilizce sayılar konumuza devam ediyoruz. İlk olarak sizlere bir görsel verelim, daha sonra İngilizce sayıları yüze kadar tek tek yazalım.
evden eve nakliyat
eşya depolama
Aşağıda birden yüze kadar ingilizce sayılar yer almaktadır.
İngilizce Sayılar
- 0 – zero (ziro)
- 1 – one (van)
- 2 – two (tu)
- 3 – three (tıri)
- 4 – four (for)
- 5 – five (fayf)
- 6 – six (siks)
- 7 – seven (sevın)
- 8 – eight (eyt)
- 9 – nine (nayn)
- 10 – ten (ten)
- 11 – eleven (elevın)
- 12 – twelve (tüvelf)
- 13 – thirteen (törtiin)
- 14 – fourteen (fortiin)
- 15 – fifteen (fiftiin)
- 16 – sixteen (sikstiin)
- 17 – seventeen (sevıntiin)
- 18 – eighteen (eytiin)
- 19 – nineteen (nayntiin)
- 20 – twenty (tüventi)
- 21 – twenty-one (tüventi van)
- 22 – twenty-two (tüventi tu)
- 23 – twenty-three (tüventiy tırii)
- 24 – twenty-four (tüventiy for)
- 25 – twenty-five (tüventiy fayf)
- 26 – twenty-six (tüventiy siks)
- 27 – twenty-seven (tüventiy sevın)
- 28 – twenty-eight (tüventiy eyt)
- 29 – twenty-nine (tüventiy nayn)
- 30 – thirty (törtiy)
- 31 – thirty-one (törtiy van)
- 32 – thirty-two (törtiy tu)
- 33 – thirty-three (törtiy tıri)
- 34 – thirty-four (törtiy for)
- 35 – thirty-five (törtiy fayf)
- 36 – thirty-six (törtiy siks)
- 37 – thirty-seven (törtiy sevın)
- 38 – thirty-eight (törtiy eyt)
- 39 – thirty-nine (törtiy nayn)
- 40 – forty (fortiy)
- 41 – forty-one (fortiy van)
- 42 – forty-two (fortiy tu)
- 43 – forty-three (fortiy tıri)
- 44 – forty-four (forty for)
- 45 – forty-five (fortiy fayf)
- 46 – forty-six (fortiy siks)
- 47 – forty-seven (fortiy sevın)
- 48 – forty-eight (fortiy eyt)
- 49 – forty-nine (fortiy nayn)
- 50 – fifty (fifti)
- 51 – fifty-one (fifti van)
- 52 – fifty-two (fifti tu)
- 53 – fifty-three (fifti tıri)
- 54 – fifty-four (fifti for)
- 55 – fifty-five (fifti fayf)
- 56 – fifty-six (fifti siks)
- 57 – fifty-seven (fifti sevın)
- 58 – fifty-eight (fifti eyt)
- 59 – fifty-nine (fifti nayn)
- 60 – sixty (siksti)
- 61 – sixty-one (siksti van)
- 62 – sixty-two (siksti tu)
- 63 – sixty-three (siksti tıri)
- 64 – sixty-four (siksti for)
- 65 – sixty-five (siksti fayf)
- 66 – sixty-six (siksti siks)
- 67 – sixty-seven (siksti sevın)
- 68 – sixty-eight (siksti eyt)
- 69 – sixty-nine (siksti nayn)
- 70 – seventy (sevınti)
- 71 – seventy-one (sevınti van)
- 72 – seventy-two (sevınti tu)
- 73 – seventy-three (sevınti tıri)
- 74 – seventy-four (sevınti for)
- 75 – seventy-five (sevinti fayf)
- 76 – seventy-six (sevınti siks)
- 77 – seventy-seven (sevınti sevın)
- 78 – seventy-eight (sevınti eyt)
- 79 – seventy-nine (sevınti nayn)
- 80 – eighty (eyti)
- 81 – eighty-one (eyti van)
- 82 – eighty-two (eyti tu)
- 83 – eighty-three (eyti tıri)
- 84 – eighty-four (eyti for)
- 85 – eighty-five (eyti fayf)
- 86 – eighty-six (eyti siks)
- 87 – eighty-seven (eyti sevın)
- 88 – eighty-eight (eyti eyt)
- 89 – eighty-nine (eyti nayn)
- 90 – ninety (naynti)
- 91 – ninety-one (naynti van)
- 92 – ninety-two (naynti tu)
- 93 – ninety-three (naynti tıri)
- 94 – ninety-four (naynti for)
- 95 – ninety-five (naynti fayf)
- 96 – ninety-six (naynti siks)
- 97 – ninety-seven (naynti sevın)
- 98 – ninety-eight (naynti eyt)
- 99 – ninety-nine (naynti nayn)
- 100 – one hundred (van handırıd)
İlginizi Çekebilir: İnternetten para kazanmak mümkün mü? Reklam izle para kazan uygulamaları hakkında şok gerçekleri okumak için TIKLAYIN
Sadece bir cep telefonu ve internet bağlantısıyla oyun oynayarak ayda ne kadar para kazanabilirsiniz merak ediyor musunuz? Para kazandıran oyunları öğrenmek için TIKLAYIN
Evde para kazanma yolları hakkında ilginç ve gerçek yöntemleri öğrenmek ister misiniz? Evde çalışarak nasıl para kazanırsınız? Öğrenmek için TIKLAYIN
0’dan 10’a kadar olan tüm rakamları öğrendikten sonra 11’den 100’e kadar olan diğer sayıları öğrenmeye devam edebilirsiniz. Ancak, dediğimiz gibi önceliğiniz 1-10 arası rakamlar olmalı! Bu arada sıfır (0) İngilizce’de zero olarak yazılır ve zirou olarak okunur.
İngilizce; hayatın her alanında karşımıza çıktığı için bu dile dair eğitim de kıymetli hale geliyor. Her insanın mesleğine, eğitim aldığı alana ve özel ilgi alanlarına yönelik olarak İngilizce bilgisini geliştirmesi şart! Bu noktada, İngilizce eğitimine başlayanların ilk olarak İngilizce sözcük dağarcıklarını geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca, yaygın İngilizce ifade kalıplarını öğrenmek de hedeflenmelidir. Buna ek olarak, dünyanın diğer dillerinde olduğu gibi İngilizcede de herkesin mutlaka öğrenmesi gereken bazı konular bulunur. Bu konuların başında ise sayılar gelir! İngilizce sayıları öğrenmek gayet kolaydır, işin mantığını anladığınız zaman sizler de kendi başınıza milyonlara kadar ingilizce sayıları bir çırpıda söyleyebilirsiniz.
İngilizce öğrenmek adına amacınız her ne olursa olsun, rakamların ve sayıların İngilizce karşılıklarını muhakkak öğrenmelisiniz. Aksi takdirde, İngilizce eğitiminin bir sonraki sürecine geçmeniz mümkün olmayacaktır. Sayılar; günlük hayatın her noktasında kaçınılmaz bir biçimde kullanılması gereken kelimelerden ibarettir. İngilizce sayılar ve onların yazılışları ile okunuşları kesinlikle öğrenilmelidir.
İngilizce sayıların belirli bir plana göre öğrenilmesi gerekir. Diğer dillerde olduğu gibi İngilizce de belli başlı prensipler üzerine inşa edilmiştir. İngilizce; kuralsız veya başına buyruk bir şekilde öğrenilecek dil değildir. Ancak, İngilizceye dair temel konuşma ve yazma ilkelerinin kavranmasının ardından geriye kalan şeyleri öğrenmek çok daha kolay olacaktır. İngilizce sayıları öğrenmek de bu tanıma son derece uymaktadır.
İngilizce Sayıları Öğrenirken Nelere Dikkat Etmelisiniz?
İngilizce sayılar; daha önce de söylediğimiz gibi kendi içerisinde bir ritme sahiptir. Bir başka deyişle, belirli bir sistematiğe uygun olarak düzenlenmesi söz konusudur. Bu yüzden, İngilizce sayıları çok daha kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz. Sayıları öğrenmek zor gelebilir. Bu noktada, 1’den 10’a kadar olan rakamları öğrenerek işe başlamalısınız. Bu rakamların öğrenilmesi sizin adınıza çok zor olmayacaktır. Çünkü, okulda, televizyonda ve daha birçok yerde aşina olduğunuz rakamlar olduklarını ifade etmeliyiz.
İngilizce sayıların belirli ipuçları bulunur. 12’den 19’a kadar olan tüm sayıların sonuna –teen eklenmesi ile öğrenilmeleri daha kolay olacaktır. Bu noktada, bahsettiğimiz aralıktaki sayıları öğrenirken işinizin kolay olacağını söyleyebiliriz. 11 ve 12 dışında diğer sayılar bahsettiğimiz kurala uygun olarak düzenlenmiştir. 20, 30, 40 sayılarını da 10’un katları şeklinde öğrenmeniz doğru olacaktır.
20-30 veya 30-40 arasındaki sayıları öğrenirken daha önceden öğrenmiş olduğunuz 9 rakamını kullanacağınız için öğrenmeniz çok daha kolay olacaktır. 100’den sonraki sayıların öğrenilmesi de aynı mantık çerçevesinde yapılmaktadır. İlk olarak, sayının içerisinde kaç tane yüz olduğunu söylemelisiniz. One hundred, two hundred, eight hundred gibi belirlemeler yaptıktan sonra sayının geri kalan kısmını 1’den 100’e kadar olan İngilizce sayılar kısmı ile eşleştirmelisiniz.
İngilizce sayıları öğrenmek son derece önemli! Günlük konuşma dilini kullanırken, kurumsal veya resmi mevzular söz konusu olduğunda İngilizce sayılar ile karşılaşılmaktadır. Bunun yanı sıra, okulda, işte, evde, yemek siparişinde, dilekçe yazarken, adres tanımlaması yaparken ve daha birçok yerde İngilizce sayı bilgisine ihtiyacınız olacaktır.
Sayıların İngilizce karşılıklarını bilmediğiniz veya eksik bildiğiniz takdirde birçok sorun ile karşılaşırsınız. Hatta, sırf bu yüzden birçok işiniz iptal olacaktır. Bu bağlamda, İngilizce sayıları, hem yazılışları hem de okunuşlarıyla beraber öğrenmelisiniz. Hatta, İngilizce dilini öğrenmek adına ilk olarak sayılardan başlamalısınız.
İngilizce Sayılar ile İlgili Alıştırmalar
- There are thirty one people in the sitting room. (Oturma odasında 31 kişi var.)
- Lionel Messi won his sixth Ballon D’Or in 2019. (Lionel Messi; 2019 yılında altıncı Ballon D’Or ödülünü kazandı.)
- Six hundred people were left homeless after the landslide. (Heyelanın ardından 600 kişi evsiz kaldı.)
- I asked twenty times to be quiet. (Senden 20 defa sessiz olmanı istedim.)
- He went France for the third time in 2020. (O, 2020 yılı içerisinde üçüncü defa Fransa’ya gitti.)
İngilizcede Ondalık Sayılar Nasıl Okunur?
İngilizcede ondalık sayıların okunması Türkçeye kıyasla farklı bir şekilde gerçekleşmektedir. Ondalık işareti point şeklinde okunur iken geri kalanlar ise teker teker rakam olarak okunmaktadır.
- 5: point five
- 30: point three
- 75: point seven five
- 06: point zero six
- 95: two point nine five
İngilizce Kesirli Sayılar Nasıl Okunur?
İngilizce kesirli sayıların okunması ile ondalık sayıların okunması arasında benzerlikler bulunur. Kesirli sayıların payı sayma sayıları kullanılarak okunduğu gibi paydası ise sıra sayıları kullanılarak okunmaktadır. Buna ek olarak, payın birden büyük olduğu durumlarda paydadaki sıra sayısı çoğul yapılarak okunur. Bahsettiğimiz kural, 2 rakamı dışındaki tüm rakamlar için geçerlidir. Paydadaki rakam 2 olduğunda ise farklı bir kural uygulanır. Bu gibi hallerde, pay 1 ise half olarak, pay 1’den büyük ise halves olarak okunur.
- 1/3: one third
- 3/5: three fifths
- 5/8: five eighths
- ½: one half
- 3/2: three halves
İngilizcede Yüzdeler Nasıl Okunur?
İngilizcede yüzdelerin okunması son derece kolaydır. Buna ek olarak, yüzde okunmasının son derece önemli olduğunu söylemeliyiz. Bilhassa günlük hayatta ve iş hayatında kullanımına rastlanır.
- %6: Six percent
- %30: Thirty percent
- %36,25: Thirty six point two five percent
- %100: One hundred percent
- %500: Five hundred percent
İngilizcede Paralar Nasıl Okunur?
İngilizcede para tutarının okunmasında farklı bir yol izlenmektedir. Para tutarını okurken ilk olarak tüm sayı okunmaktadır. Ardından, sonuna para birimi eklenir. Ondalık sayı söz konusu olduğunda noktadan önceki ve sonraki kısımların ayrı ayrı okunmasına rastlanır. Ayrıca, okunulan para biriminde madeni paranın adı bulunuyorsa bu adın sona eklenmesi şarttır. Ancak, yukarıda bahsettiğimiz ondalık sayıların okunması farklıdır. Bu yüzden, bu kuralların yalnızca para birimleri için geçerli olduğunu söylemeliyiz. Konuyu daha iyi anlamanız adına örneklerle açıklayacağız!
- 30$: Thirty dollars
- 55 Euro: Fifty five euros
- 150£: One hundred and fifty pounds
- 12,66 Euro: Twelve euros sixty six
- 45,35$: Forty five dollars and thirty five cents
Sonuç olarak, para tutarlarının okunmasına ciddi şekilde çalışmanız gerekir.
İngilizcede Ölçüler Nasıl Okunur?
İngilizce ölçü birimleri Türkçede olduğu gibi kısaltılır. Bunun yanı sıra, ölçülerin okunmasında herhangi bir zorluk olmadığından bahsetmeliyiz. Türkçede nasıl okunuyorsa öyle okunması söz konusudur.
- 50m: Fifty meters
- 30 km/h: Thirty kilometers per hour
- 12ft: Twelve feet
- 2tsp: Two teaspoon
İngilizcede Yıllar Nasıl Okunur?
Türkçede olduğu gibi İngilizcede de yılların okunuşu normal sayıların okunuşuna kıyasla biraz daha karmaşık olmaktadır. Dört haneli bir sayıdan oluşan yıllarda öncelikli olarak ilk iki hane tam sayı olarak okunmaktadır. Ardından, sonraki diğer iki hanenin tam sayı olarak okunduğunu ifade etmeliyiz. Fakat, bazı yıllarda bu duruma uyulamaz.
Bilhassa yeni bir milenyumun ilk 100 yılına denk gelen yıllar dört haneli olsalar dahi bütün bir sayı olarak okunmak zorundadır. Buna ek olarak, iki haneli iki tam sayı olarak okunmalarına da rastlanır. Milenyumların ise her zaman ve her yerde tam sayı olarak okunmaları şarttır. Yeni yüzyıllar ise tahmin edebileceğiniz üzere tam sayı olarak okunur. Buna ek olarak, thousand kelimesi kullanılmaz. Özellikle geride bıraktığımız bin yıl okunurken thousand kelimesinin kullanımı söz konusu değildir.
Üç haneli yılların okunmasında ise farklı bir yönteme rastlanır. Üç haneli sayılar olarak okunmaları söz konusu olduğu gibi bir haneli sayı ve ertesinde onu takip eden iki haneli sayı olarak okunmalarına rastlanır. İki haneli yıllar ise önceki örneklerde olduğu gibi tam sayı olarak okunur. Bunun yanı sıra, anlam karışıklığını önlemek adına herhangi bir yılı okurken “the year” ifadesini kullanabilirsiniz. Bu sayede, yıl anlamı daha belirgin hale getirilebilir. Ancak, bahsettiğimiz vurgu, yalnızca iki veya üç haneli yıllar okunurken yapılır.
Buna ek olarak, “0” yılından önceki yıllar ise BC eklenerek okunmaktadır. BC ise “bisi” şeklinde telaffuz edilir. Yılların nasıl okunacağını örneklerle açıklayabiliriz!
- 2013: Twenty thirteen ya da two thousand thirteen
- 2006: Two thousand six
- 2000: Two thousand
- 2020: Two thousand twenty
- 1500: Fifteen hundred
- 1850: Eighteen fifty
- 26: Twenty six
- 3000 BC: Three thousand BC
Son olarak, sıfırın nasıl okunacağından bahsetmeliyiz. Zero kullanımına hem İngiliz hem de Amerikan İngilizcesinde rastlanır. Nil ise daha çok spor müsabakalarının sonuçlarında kullanılan bir ifadedir. Nought ise ABD’de de kullanımı olmayan bir ifadedir.
Evrensel dil denildiği zaman akla ilk olarak İngilizce gelir. Bu durum kesinlikle tesadüf değildir. Hatta, dünyanın ortak dili İngilizcedir cümlelerini defalarca kez duymuşuzdur. Bu noktada, İngilizcenin dünyaya hakim olan dil olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak, herkes, İngilizcenin nasıl bu kadar popüler hale geldiğini merak etmektedir.
İngilizcenin yaygın hale gelmesi; Sanayi Devrimi’nin ardından yaşanan süreç ile ilgilidir. Ticaretin uluslararası boyuta taşınması sayesinde İngilizce kendisine yer edinmeye başlamıştır. Küresel bir dil; dünyada en çok konuşulan dil değildir. Çince; muhtemelen daha çok insan tarafından konuşulan bir dildir. Ancak, İngilizce kadar önemli bir dil olmayı kesinlikle başaramamıştır.
Hem ekonomik hem de politik sebeplerden dolayı bir dilin küreselleştiğini söyleyebiliriz. Endüstri Devrimi’nin ardından yaşanılan gelişmelerin takip edilmesi için İngilizce öğrenilmesi zorunlu hale gelmiştir. Buna ek olarak, İngilizcenin 400 yılı aşkın süredir medyada konuşuluyor olması da onu önemli hale getiren etmenlerden bir diğeridir. Uluslararası anlamda ilk haber alma ajansının Londra’da kurulması da verdiğimiz bu bilgiyi doğrulayan bir gelişmedir.
İngilizce Nasıl Dünya Dili Oldu?
İngilizce; 2020’li yıllarda olduğumuz şu günlerde çok uzun zamandır dünyaya hakim olan bir dil olsa da bu özelliğini hemen kazanmamıştır. Yaşanan tarihsel gelişmelerin ardından İngilizcenin tüm dünyaya hakim olmuş bir dil olduğunu söyleyebiliriz. İngilizce; ekonomik, sanatsal, bilimsel güce sahip ülkelerin resmi dili olduğu için tüm dünyaya yayılması da kolay olmuştur. Ancak, yine de İngilizcenin küresel iletişimde öne çıkmasını sağlayan bazı etmenlerin olduğunu söyleyebiliriz.
- Britanya imparatorluğunun büyümesi
- Britanya imparatorluğunun güç kaybının ardından devreye hakim devlet olarak ABD’nin girmesi
- Sanayi Devrimi
- Bankacılık sisteminin ortaya çıkması ve yaygınlaşması
- Devletler arası ilişkilerin yaygınlaşması ve bu sebepten dolayı ortak bir dile ihtiyaç duyulması
- Sinema başta olmak üzere televizyon ve radyo yayıncılığının ortaya çıkması ve yaygınlaşması
- Bilimsel araştırmalarda ve akademik çalışmalarda gözle görülür seviyede gelişmelerin yaşanması
- İnternet henüz piyasaya çıkmasa da insanların bilgiye ulaşma olanaklarının artması
Sonuç olarak, yukarıdaki gelişmelerin İngilizcenin günümüzdeki haline gelmesinde önemli bir etken olduğunu söyleyebiliriz.
Yaşadığımız Çağda İngilizcenin Önemi Nedir?
1990’lı yıllarla beraber temelleri atılan dijital çağ; 2000’ler ve sonrasında 2010’lar ile beraber ciddi bir gelişim sürecine başlayarak günümüzdeki haline gelmiştir. Sınırların ortadan kalkması; dijital çağın en önemli gelişmesi olarak dikkat çeker. Bir başka deyişle, Türkiye’de yaşayan bir insan; saat ve konum farkına rağmen istediği zaman dünyanın diğer ucunda yaşayan insanlarla iletişim kurabilir. Bu noktada, farklı coğrafyaların insanlarının ortak bir dile ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz. İngilizce; çok uzun süreden beri insanların ve kurumların ortak dili olmayı başarmıştır.
Sanal dünyanın bize sunmuş olduğu kolaylıklarda faydalanmak adına İngilizce çevirilere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Hem internet siteleri hem de mobil uygulamalar; İngilizceyi ortak dil olarak kullanmaktadır. Bunun yanı sıra, geleneksel ticaretin yerini alan e-ticaret de İngilizceyi kullanır. Bir başka deyişle, sanal dünyada gördüğünüz her şeyi okumak, anlamak ve onlardan faydalanmak adına İngilizce bilmeniz zorunlu hale geliyor!
İngilizce neden önemlidir sorusuna cevap verirken insanların anlaması adına pratik şeylerden bahsetmek gerekir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin takip edilmesi için İngilizce bilgisi şarttır. Örneğin, Koronavirüs ile ilgili olarak paylaşılan her detay, aşı çalışmaları ve daha birçok husus; genellikle yabancı kaynakları içermektedir.
Bunun yanı sıra, dünyanın herhangi bir yerindeki insanın tüm dünyaya istediği her an seslenebildiğini söyleyebiliriz. Youtube’a yüklenen İngilizce videolar sayesinde bambaşka kariyer ve eğitim fırsatları ile karşılaşanların sayısı hiç az değil! Yine internet ortamında canlı yayınlar yaparak binlerce takipçisine seslenen insanlar da var! Videolar ve paylaşımlar; internette tabiri caizse ışık hızıyla yayılıyor. Ancak, dünyaya sesini duyurmak isteyen herkesin bu işi İngilizce yapması şart!
İngilizce bilmenin sınırları nasıl yok edeceğini güzel bir örnekle açıklayabiliriz. Şu an 18 yaşında olan İsveçli Greta Thunberg; 2018 yılının Ağustos ayında iklim değişikliğine karşı önlem alınması noktasında protestolara başlamıştı. İklim için yapmış olduğu okul grevi ile dikkat çeken Thunberg; o tarihten bu yana iklim aktivistliği yapıyor. Thunberg’i diğer aktivistlerden ayıran en önemli şey ise hiç şüphesiz mükemmel üslubu diyebiliriz. Bir başka deyişle, anlatmak istediklerini en doğru cümlelerle ve ses tonuyla anlatan Thunberg; aynı zamanda harika İngilizcesiyle de göz dolduruyor. Thunberg; İngilizce bilmeyen bir genç olsaydı muhtemelen bu haklı davasına rağmen sesini hiçbir zaman duyuramayacaktı!
İngilizce çevirilerin kullanım alanları da son derece geniş! Uluslararası ilişkiler başta olmak üzere tıp, teknoloji ve daha birçok alanda İngilizce tercümelerden faydalanıldığını söylemeliyiz. Buna ek olarak, bilhassa dijital dünyada İngilizce çeviriler son derece verimli işlerde kullanılıyor. Özellikle, dijital pazarlamada İngilizcenin etkisinden bahsetmek gerekir. Büyük markaların daha da büyüyerek globalleşmesi için dijital olanakların varlığı son derece önemli! Bu yüzden, her şirketin İngilizce çeviri talebi de artıyor. Buna ek olarak, İngilizce çeviri hizmetlerinde de gelişmeler yaşanıyor.
Çeviri talebinin artmasından dolayı çeviri hizmetlerinde de yenilikler yapılıyor. Yaratıcı çeviri hizmetlerinin varlığı da İngilizce çevirilerin dünyanın her yerinde paylaşılmasını sağlıyor. Sonuç olarak, dijital iletişim dünyasının tam da ortasında İngilizce çevirilerin yer aldığını söyleyebiliriz. Ayrıca, İngilizce çeviri sayesinde sanatsal etkinlikler de yakından takip ediliyor. Bir başka deyişle, İngilizce çeviri; gelişen teknoloji olanaklarına en kısa sürede uyum sağlayarak kendisine her alanda yer buluyor.
Tüm bu sebeplerden dolayı, yaşadığımız çağda İngilizcenin hayati bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Okullarda, iş ortamlarında ve aklınıza gelebilecek her yerde İngilizce öğrenmek bir gereklilik olmaktan çıkarak zorunlu hale gelmiştir.