Hititler Hakkında Bilgiler, Hititler Kısa Bilgi
Milattan önce 1650 – 1200 tarihlerinde yaşayan millet Asur Ticaret Kolonileri döneminde yeni görüşlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Hint – Avrupalı bir kavim olma özelliği göstermektedir. Devlet kurucusu Labarna’dır. Başkentte Boğazkale veya Hattuşa olarak geçmektedir. Kentin merkezinde büyük bir kale yer almaktadır.
Kuzey batı yönüne ilerlendiği zaman o dönemden kalan özel evlere ve Büyük Mabed’in yer aldığı aşağı şehir kısmına ulaşılmaktadır. Burada Yenice Kale ve Sarı Kale yer almaktadır. Güney kısmında ise yukarı şehir yer almaktadır. Burada milattan önce 13. Yüzyılda krallar tarafından yaptırılmış sandık şeklindeki surlar yer almaktadır. Yapılan bu surlarda Kral Kapısı, Potern, Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı yer almaktadır.
Hitit Tarihi
İçindekiler
Hitit tarihi iki bölümde incelemek mümkündür. M.Ö. 1650 – 1450 Eski Krallık ve M.Ö. 1450 – 1200 Hitit İmparatorluk Dönemi olarak ayrılmaktadır. Anadolu hâkimiyetini sağlamasının ardından Suriye’ye sefer düzenlemiştir. M.Ö. 1274’de ise Mısır’la yapılan Kadeş Savaşı sonrası M.Ö. 1269 yılına gelinde yaşanan savaşla aynı ismi taşıyan antlaşma yapılmıştır. Bu antlaşma ilk yazılı antlaşma olma özelliği göstermektedir. Ülke Kaşka kavimlerinin yaptığı saldırılarla yıkılmıştır.
M.Ö. 1800’lü yıllar devlet hakkında ilk bilgilerin edinildiği dönemdir. Geleneksel Hitit tarih çağ ayrımını Telipinu devri ‘ Orta Krallık’ adı verilen dönemdir.
Hititçe Nedir?
Hititçe Hint – Avrupa dilleri arasındaki en eskisidir. Heceler ya da tek bir işaretler kelimeleri ifade etmektedir. Hiyeroglif ise mühür ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda tercih edilmektedir. Okuryazarlık ise küçük bir gruba yönelik bir yetenek kabul edilmektedir. Çivi yazısı ile yazılan eserler arasında yıllıklar, törensel metinler, tarihi olaylara ait belgeler, antlaşmalar, bağış belgeleri ve mektuplar yer almaktadır. Kil tabletlerin yanı sıra ahşap ve maden tabletler de bulunmaktaydı.
Hattuşa’da ilk maden tabletin bulunması 1986 yılında olmuştur.
Hititler çok tanrılı bir dini benimsemiştir ve binlerde tanrı ve tanrıça bulunmaktadır. Bu tanrıların birçoğu ise diğer kavimlerin dinlerinden alınmıştır. Tanrılar insanlarla birebir örtüşmektedir. Fiziki olarak örtüşmenin yanında ruhen de insan gibidir. İnsanlarda olduğu gibi yemek yiyip, içer ve kendilerine iyi bakıldığı takdirde iyi davranırlar.
Hititlerin kuruluşundan itibaren baş tanrı fırtına tanrısı olan Teşup’tur. Diğer bir tanrı ise Güneş Tanrıçası olan Hetap’tır. Bölge bin tanrılar bölgesi olarak da anılmaktadır. Her kentin bir baş tanrısı bulunmakla birlikte her kralında bir adet koruyucu tanrısı bulunmaktaydı. Kozmik dönemin oluşumunu sağlayan ve krallığın düzenin korunmasını sağlamaktadır. Yönetimde politik organ ise imparatorluk meclisi de denilen Panku’dur. Krallık kalıtsal bir unsurdu. Ancak kral olabilecek birinci ve ikinci dereceden bir erkeği bulunmaması durumunda birinci dereceden olan bir prensesin eşi de kral olabilmekteydi.
Kral tarafından belirtilen veliaht ise Panku’nun onayını almalı ve ardından bağlılık yemini etmeliydi. Kralın yanında kraliçelik de mevcuttu ve kraliçelerde etkin rol alabilmesine karşın kral mutlak gücü oluşturmaktaydı.
İlk yazılı antlaşma olma özelliğini gösteren Kadeş Antlaşmasının içeriğine bakılırsa II. Ramses savaş öncesi aldığı yerleri boşaltırken, Hititler ise Kadeş şehrini almıştır. Antlaşma sırasında çıkan bir askeri isyan nedeniyle Muvattalli’nin öldürülmesi nedeniyle antlaşmayı onun yerine gelen III. Hattuşili imzalamıştır. Eşitlik ilkesine dayalı dünya tarihindeki en eski antlaşmadır.
Antlaşma Akadça olarak gümüş plaklara çivi yazısı kullanılarak yazılmıştır. Kral mührünün yanında kraliçenin mührü de er almaktadır. Antlaşmanın orijinal hali kayıp olmakla birilkte Mısır tapınaklarındaki duvarlara kazınmış olan antlaşmanın bir nüshası Boğazköy kazılarında bulunmuş ve İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenirken büyütülmüş bir kopyası da New York Birleşmiş Milletler binasında yer almaktadır.