nitewolf

Herkese selam arkadaşlar.6 sayfayıda okudum.Çok ilginç yorumlar yapılmış.Birşeyler yazmadan edemedim.konuyu açan arkadaşın yaklaşım tarzı ve tavsiyeleri “sakın ha!!” cinsinden olmuş biraz.Kendisine geçmiş olsun diyorum.Ama yaklaşım tarzı yanlış olmuş bence.Ve diğer arkadaşlar gereksiz kişisel tartışmalara girmişler gerçekten üzüldüm.Konu “Avrupada yaşama”ya doğru gitmiş bende ona göre yazıyorum.şu bir gerçektir ki bir bayan ya da erkek olarak hiçbir yakının yokken oraya gitmek evet zor bir iş.Evleneceğin insanı ve ailesini iyi tanımıyorsan yola çıkmak yanlıştır.Ama evliliğin kötü gidecekse Türkiye'de annenin evinden uzakta başka ilde olsanda dünya sana zindan olur.Yada yalnızlığın berbatlığını Türkiyede ailenden uzakta kalıncada çok güzel tadarsın.Arkadaşlar Avrupanın yaşanabilirliği bunlarla ölçülemez.İçinizi karartmayın,fakat bilinçli olun elinizde ne var,ne yapabilirsiniz,nelerle karşılaşabilirsiniz hesaplayın öyle koyulun yola.Avrupada yaşayıpya açlıktan ölen aysonunu zor getiren duymadım.Ay sonunun zor gelmesi bol bol harcamayla mesela 2 senede bir komple ev eşyası yenilemeyle mümkün olabiliyor.arabalar Türkiye'den katbekat ucuzken doğal olarak sınırlar zorlanıp yüksek kalite yüksek performans arabalar tercih ediliyor,ondan sonra zor geçiniliyor.Turistik merkezleri yaşamak için seçerseniz ev kirasıda apayrı bir dert olur çıkar.Kısacası Avrupadaki geçim zorluğu denen şey tamamen insanların müsrüfleşmesiyle orantılı arkadaşlar.Eğer tahsilin yoksa ya da denklik gerçekleştiremediysen gider dönercilik,temizlikçilik vs. her işi yaparsın ve bu zoruna gitmemeli.ama tahsilin varda bunları yapmak zorundaysan bu zaten senin tercihinin sonucudur.kimse kimseyi kandırmasın.herkes birtakım şartları gözönünde bulundurarak gitmeli.Gelelim Türkiye'ye.Türkiye'de yaşamanın vatan hazzı ve rahatlığı vermesinden başka ne artısı vardır söyleyin Allah aşkına.Türkiye şartlarını öven arkadaşlar kaçar sene yaşamışlar Türkiye'de?Neresinde yaşamışlar acaba?1100lira maaşla aynı standartta başka hiçbir iş alternatifinin olmadığını bilerek nasıl evleneceğini düşünmenin neresi güzeldir?hastanelerde köpek muamelesi görmenin neresi güzeldir?yaya geçidinin kaldırımında mal gibi arabaların bitmesini beklemenin neresi güzeldir?Herkesin torpille işini yürüttüğü,kendi torpili olmayınca lanet okuduğu ortamın neresi güzeldir?Binlerce sapığın yaşadığı bir ülkede güzel bir bayanla evlenmenin,dünyaya bir kız çocugu getirip büyütmenin neresi güzeldir?Fazlasını yazmak istemiyorum arkadaşlar.Herşey para değildir evet ama parasiz hiçbirşey olmuyor.Param çoksa Türkiye de de güzel yaşarım hikaye.Kırmızı ışıkta cayenne cipinizin arka camını kırıp sizi soyarlar.Reina'dan çıkarken tinerciler para ister.Siz kırmızı ışıkta beklerken lamborghininizi freni patlamış kamyon ezer.Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ülkesi ve tembeller ülkesidir ne yazık ki ülkemiz.Bütün bunlara rağmen alakasız sebeplerle avrupayı kötülemek yanlıştır.Üzülerek söylüyorumki Türkiye'den avrupaya gitmiş ve giden vatandaşlarımızın birçoğu aşırı cahildir.Sonrasında ortaya çıkan sonuçları tahmin edin.Zannettiğiniz gibi büyükşehirlerimizde yaşayan insanlardan bulmanız çok zor.Türkiyede yıllarca bir kara çarşaflı bayana rastgelmemişken avrupanın göbeğinde onlarcasını görürsünüz.Oradaki yaşantınız tamamen sizin elinizde.Bence dilinizi hızlı birşekilde öğrenirseniz herşey çok daha kolaylaşır.Ve kendinizi oranın bi parçası görmelisiniz.amaa..şunu unutmayalım ki herzaman herşartta “auslander” (yabanci) olarak nitelendirilebilirsiniz kurtuluşu yok..Ama pes etmekte yok..Gideceği yerde eşi dostu akrabası yakını olan varsa burda işleri yolunda gitmiyorsa hesabını kitabını yapıp,5 dk durmasın arkadaşlar..Ama evlilik ile tekbaşına gidenlere bilhassa kızlarımıza bişey diyemem.Kaderleriyse kısmetleriyse tabikide olur.Allah yardımcıları olsun diyorum.Son olarak gidenler,geri dönenler,gitmeyi düşünenler; “Reise der Hoffnung” isimli filmi de izlemeyenleriniz varsa izlemenizi tavsiye ederim..
İyi akşamlar..