Forum Replies Created
-
Allah insana düşünme ve idrak etme yeteneğini vermiş. Çok değil bu olayları analiz edebilmek için 100 yıllık tarihi kabaca okumanız size tüm yanıtları verecektir. Şu aşikardır ; tüm insanlar okuduklarını kafasındaki ideolojiye göre yorumluyorlar ve kendi anlamlarını çıkarıyorlar. Bu doğal gözüküyor ancak bunun sonucu herkes yaşanmış şeylerdeki hataların kendi ideolojisine ait kısmını görmezden geliyor, diğer kısmını açığa vuruyor. Sorunlara tarafsız bakılamıyor. Zaten sorunun temelide kesinlikle budur.
Fizikte, bilimde Newton ve diğer bazı bilim adamlarının teorileri temel alınarak ve sabitleştirilerek nasıl bilim bu kadar yol aldıysa, siyaset ve sosyal olaylarda da ilerlemenin ve gelişmenin yolu şudur ; insanlar kesinlikle ve kesinlikle bazı şeyleri temel ve sabit almalıdır. Kim ne derse desin bu da ” kutsal olan yaşam hakkı, insan, hürriyet ” olmalıdır. Hiç kimsenin hayatı bir diğerinden değerli değildir. Herkes kuldur.
Bu temellerin üzerinde insanlar kalabalıklaşmanın ve rahatsızlıklarının sonuçları olarak devlet, hukuk, yasa gibi olguları ortaya çıkarmıştır. Bunlar kimsenin tekelinde olmamalıdır. Ama olguların yaşatılmasında rol alanlar insanlar ve onların yenemedikleri tabular olduğu için hep ibre bir tarafa kaymaktadır.
İşin özündeki konuların dışında kesinlikle toplum ve en çokta gençlik hiç sorgulamıyor, hiç mi hiç okumuyor. Tamamen kendilerine biçilmiş hayatları yaşıyorlar. Bir konuyu bilmeden, ona emek vermeden yorum yapılıyor.
Bildiğimiz kadarı ile Allah'ın bile Hz. Muhammed'e ilk emiri ” OKU ” dur. Bu kadar net olan birşeyi insanoğlu yapmıyor, yapmadıkça da karanlıklara mahkumdur.
Platon : ” Bir insan bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır.”
Gelen ihbar sayısını bahane edip ; ” biz o kadar ihbara yetişemeyiz kardeşim ” , ” gidip de nasıl bakalım ” diyen zihniyet, yetmediği gibi ; ” manzarayı kimsenin görmesini istemem, ölenler yarıçıplaktı ” diye iftira atan ve halen para hırsında olan insanların yönettiği kurumlar olduğu sürece hiçbirşey değişmez. Gene insanlarımız, gene gencecik fidanlarımız solar.
1- Dünyanın parasını kazanıyorlar ancak adam gibi evleri gezen ekipler kurup halkı kontrol etmiyorlar, ayrıca kontrole teşvik etmiyorlar
2- Sorumluluktan kaçıyorlar ve üst kattaki şikayete rağmen tüm binada kontrol yapmıyorlar. Neymiş biz o kadar şeye yetişemezmişiz.
Bunların yatacak yeri yok.
Yeter kardeşim artık mesleği ve işini bilenler yönetsin bu işleri. Sadece badem bıyıkları olan insanlar değil.Doğan Cüceloğlu'nun bu diyaloğu çok güzel. Birkaç kitabını okuduğum ve benzer bir görev yüklenmiş Üstün Dökmen'i de sizlere tavsiye ederim. Ne kadar Amerikan hayat tarzını yansıtıyorlar densede onlar için bu konularda doğrular aşikar. Yani Toplumumuz dogmalarını yavaş yavaş yıkmalı ve hayata bakış açısını biraz değiştirmeli veya onarmalı.
Infinitiv -> schneiden : kesmek
Præsens -> schneidet : kesiyor
Præteritum -> schnitt : kesmiş
Partizip Perfekt -> hat geschnitten : kesti* PC Abi : Bi aksiyon filmi aç koçum
– Eleman : Hemen abi, zaten benimde kaç gündür niyetim vardı ehem öhöm kem küm…
* PC Abi : Fazla vıdı vıdı etme, aç bakayım sesi
– Eleman : tabi abi ne demek, hemennn.
* Pc Abi : Ver sesi ver sesi
– Eleman : Ses sisteminde güzelmiş
* Pc Abi : Kes traşı dedik ya
– Eleman : iyi seyirler abim…
* Pc Abi : ……..
gel zaman, geç zaman…
– Eleman : abi patlamış mısır ..?
* Pc Abi : höytttttttttt, hüst, püşşşşInfinitiv -> schweigen : susmak
Præsens 3. Person -> schweigt : susuyor
Præteritum -> schwieg : susmuş
Partizip Perfekt -> hat geschwiegen : susmuştuInfinitiv -> raten : öğütlemek, tahmin etmek
Præsens 3. person -> ræt : tahmin ediyor, öğütlüyor
Præteritum -> riet : öğütlemişti, tahmin etmişti
Partizip Perfekt : hat geraten : öğütledi, tahmin etti
” Hamdolsun, tsunami bizi teğet geçti ” :
einsilbig : tek heceli
der Bericht : Rapor
næhen : dikmek ( dikiş )
das Ei : Yumurta
Obama olduda ben bu soruyu şöyle değiştirmek istiyorum. Başkan kim olursa olsun ne değişecek ?
Kim demiş evrim yoktur diye ; toplum her geçen gün magandalık üzerine evrim geçiriyor.