Yabancı Dil Öğrenirken …… (Zaman, Sabır ve Çalışma)

Forumlar Etkin Öğrenme ve Almanca Kelime Ezberleme Yöntemleri Yabancı Dil Öğrenirken …… (Zaman, Sabır ve Çalışma)

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    mikail
    Katılımcı

       
       
                        YABANCI DİL ÖĞRENİRKEN…..
        Konuya giriş yapmadan önce, sizinle paylaşmak istediğim bir araştırma sonucundan bahsetmek istiyorum. Bu araştırma yabancı dilbilimciler tarafından yapıldı. Buna göre, Türkçenin ses yapısı Türklerin daha kolay yabancı dil öğrenmelerine olanak vermektedir. İlk başlarda, öğrenilen yabancı dilin telaffuzunda zorlansak da bir süre sonra dilimiz, Türkçenin bir getirisi olarak, buna uyum sağlamaktadır. Demek ki daha dil öğrenmeye başlamadan bile diğer milletlerden bir adım öndeyiz.
      şimdi yabancı dil öğrenirken ara sıra okumamız gereken noktaları ele alalım:
      Yabancı dil öğrenmek isteyen bir kişi, bunun zaman, sabır ve sürekli çalışmayı gerektirdiğini bilmelidir. Bu, sonu olmayan bir iştir. Öğrenim için en uygun şartlar olsa bile, dil öğrenme birden bire gerçekleşmez. Dil öğrenen kişi, sabırlı olmalı, ne amaçla dil öğrenmek istediğini belirlemelidir. Belirlediği bu amaca dönük olarak çalışmalı, kendine kısa vadeli seviyeler belirlemelidir.
    — Yabancı dil öğrenen bir insan, kendi anadilini çok iyi bilmelidir. Kendi dilini (gramerini) bilmeyen, başka bir dili hiç öğrenemez.
    — Dil öğrenmeyi bir hobi olarak görmeli, bunu sıkıntı haline sokmadan zevk, azim ve istekle yürütmelidir. (İnsan, hobisiyle uğraşırken dinlenir, kendini mutlu hisseder.)
    — Utangaç ve çekingen olmak, kendine güvensizlik, yabancı dil öğrenmenin en büyük düşmanıdır. Riskleri göze almalı, cesur olmalı ve yanlış yapmaktan asla korkmamalıyız. Dil öğrenirken yanlış yapmanın doğal olduğunu bilmeliyiz. Geçmişe bakacak olursak, kendi anadilimizi bile ilk başlarda hatalı söylüyorduk. Yeni konuşmaya başlayan çocukları gözlemlediğimizde bizi gülümseten şirin hatalar yaptıklarını görürüz. Demek ki yaptığımız bu yanlışlar işin tuzu biberidir.
    — Dil öğrenirken çok ihtiraslı olmak da iyi değildir. Ata binmeyi öğrenmeden jokey olmak mümkün olmadığı gibi, cümle kurmayı öğrenmeden tercüme yapmaya kalkışmak da doğru değildir. Bu, hayal kırıklığı yaratır ve morali bozar. Çalışma şevkinin kırılmasına neden olur. Hedefe yavaş ve emin adımlarla gitmeliyiz. Öğrenilen bir konuyu iyice pekiştirmeli, ondan sonra yeni bir konuya başlamalıdır.
    — Dil öğrenmede işin büyük kısmı öğrenciye düşmektedir. En iyi yabancı dil öğretmeni kişinin kendisidir. Hiç bir öğretmenin elinde sihirli bir ilaç yoktur. Öğretmen, kişiye sadece kullanabileceği bir anahtar verir. Kişi, zamanını, imkânlarını, elindeki öğrenme malzemelerini en iyi şekilde kullanabilmeli, planlı bir şekilde kendi kendine öğrenebilmeyi başarmalıdır.
    —Dil öğrenen kişi, arasıra kendini ölçmeli, hangi yerlerde eksiği olduğunu tespit edip, eksikleri telafi etmelidir. Sık sık başa dönerek kısa süreli genel tekrarlar yapmalıdır.
    —Yabancı dil çalışmak; matematik, tarih veya kimya çalışmak gibi değildir. Kısa sürelerle ve değişik alanlarda çalışmalıyız. Bir süre “Okuma-Anlama” çalışması yapıp bir moladan sonra “Dinleme Anlama” alıştırması yapabiliriz. Burda dikkat edilmesi gereken nokta, bir oturuşta sürenin 30-40 dakikayı geçmemesidir. Başka bir zaman “Yazma” becerisi ele alınabilir. Daha sonraki bir boş vakitte “Konuşma” becerisini geliştirme çalışması yapılabilir. Karşımızda birisi varmış gibi diyaloglar yapmalı, telaffuz etmekte zorlandığımız sözcükleri, ağızdan dökülme rahatlığı kazanana kadar yüksek sesle tekrarlamalıyız. Konuşmaları teybe kaydedip dinlemek, yanlış telaffuzu yok etmede çok yararlıdır.
      —Yabancı dil öğrenmek; duvara çamur sıçratmak gibidir. Bir bölümü duvara yapışır, bir bölümü yere düşer. Aklımızda kalmayan, düşen sözcükleri tekrar ele almalıyız. Yazarak çalışmak, öğrenmede bize yardımcı olur. Daha kalıcı hale gelir.
    — Yabancı dil öğrenen, yapıcı olmalı, dile er-geç hâkim olacağına inanmalıdır. Yeni bir dil öğrenmek sanıldığı kadar zor değildir. Hatta eğlenceli bile olabilir. Dil öğrenmeye bir hobi, eğlenceli bir boş zaman etkinliği olarak bakmalı, her gün azar azar öğrenmek tercih edilmelidir.
      —Yabancı dil öğrenirken, rahatsız edilmeyecek yer seçmeli, masamızın düzenli olmasına dikkat etmeliyiz. Karışık ve düzensiz bir ortam çalışma isteğimizi yok eder.
      —Yanımızda mutlaka bir sözlük bulundurmalı, ancak her sözcük için ona koşmamalıyız. Birçok sözcüğün anlamını cümleden çıkarabiliriz. Yeni sözcükleri not etmeli, kartlar hazırlayarak çalışmalıyız.
      —Zaman zaman yorgunluk, bıkkınlık veya hastalık gibi nedenlerle yabancı dil çalışmaya ara vermiş olabiliriz.
    Böyle bir durumda yapamadığımız dersleri gözümüzde büyütüp çalışmalarımızı büsbütün bırakmamalıyız.
      —Sözcükler dillerin anahtarlarıdır. Ne kadar çok sözcük öğrenirsek, dil öğrenme yolunda o kadar ilerleriz.
    — Dil öğrenmek, pul koleksiyonu yapmak gibidir. İlginç, değerli ve karlıdır. Sözcük öğrenmeyi de buna benzetmek mümkündür. Koleksiyon ne kadar zengin olursa, değeri de o kadar fazla olur.
    —Yabancı dilde yayın yapan iletişim araçlarını anlamasak bile dinlemeliyiz. Telaffuzun gelişmesine çok yardımcı olur.
    —Yabancı dil öğrenmek, bir müzik aleti çalmayı öğrenmek gibidir. İşin püf noktası tekrardır.
    —Yabancı dil öğrenmeyi öğrenmek yolun yarısını aşmaktır.

                                                                                                           
                                          MİKAİL AKGÜMÜş
                                            Formatör Almanca Öğretmeni

    meral26
    Katılımcı

    bizleri motove edici harika bir yazi olmus mikail ellerine saglik herkesin oratk problemlerini cok güzel yaziya dökmüssün.
    atalarimiz ne demis sabreden dervis muradina ermis ;) burdaki dervis arkadasimiz derwisch degil tabiki ;D

    mikail
    Katılımcı

    Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim, sevgili Melis. Dediğin gibi sabretmek ve istikrarlı devam etmek gerek.Sonuç mutlaka başarı olacaktır.Selamlar..

    weyss
    Katılımcı

    8 yıldır dil öğrenmekle uğraşıyorm, ingilizce başlarda zevkliydi ama almanca bölümünü kazanınca işler biraz değişti, şu an çok zorlanıyorum, grammerini gayet iyi bilmeme rağmen kelime eksikliği sorunum var , ama bununda nedeni çalışmamak, teşekkürler mikail böyle yazıları okuyunca isteğim artıyor, bu gece çalışacam :)

    yücel
    Katılımcı

    Mikail karsdesim yazin cok güzeldi. Gercekten beni motive ederek, calismami biraz daha kamciladi.
    Sizlerin sayesinde bu isinde üstesinden geliriz Insallah

    KelebekGibi
    Katılımcı

    Mikail ögretmenim cok güzel bir yazi sagolun. Bence arada bu yaziyi tekrar tekrar okuyup nerede hata yapiyorsak anlamaliyiz..Almanca ögrenmeyee devammmmmmmm….Bu bir Hobby olmali bölümü cok güzel..

    senyor
    Katılımcı

    gercekten cok guzel olmus hocam ellerinize saglik… herseyin basi sabir ve calismaktan geliyo zaten

    mikail
    Katılımcı

    Çok teşekkür ederim Sevgili Senyor. Dediğin gibi, yabancı dil öğrenirken en önemli şey düzenli çalışma ve sabırlı olmadır.Başarılar dilerim.

    mucizemsin
    Katılımcı

    himmmmmmmmmm yabanci dil ogreniyoruz ama ben bazen kendimi fazla zorluyorum buda cabuk yorulmama neden oluyor birseyler yapim derken aksine beynimi bazen gercekten bulandiriyorum bildiklerimide mahvediyorum :- yarim saat calismanin yeterli oldugunu soyluyorsunuz immmmm bu dogru sanirim  ::) ben 2 3 saatimi verip hic bisey ezberlemeden kalkiyorum mesala herseyi cok merak ettigimden hepsine bakip hicbisey yapmiyorum ama bi konu ya kendimi verirsem herhalde daha iyi olacak birgun ezber birgun gramatik boylece istenilen sonuc elde edilecektir  ;) bide vaktimiz eger varsa birgunde yarim saat degilde birgunun icine 3 4 tane yarim saat koysak nasil olur acaba bi deneyelim ………saygilar…….. AUFWIEDERSEHEN

    mikail
    Katılımcı

    Sevgili Mucizemsin,yarım saatle bir oturumu kast ediyor. Diyelim ki oturup 30 veya 40 dakika bir konuya çalıştın.20- 25 dakika dinlenmelisin.Buna biz eğitimciler kendini ödüllendirme diyoruz.Akkusativ konusunu bitirince bir çay içeceğim, TV izleyeceğim, biraz çikolata yiyeceğim gibi.Bunu yaptıktan sonra tekrar yeni bir ders başı yapılabilir.Diğer bir konu; bir bölümü iyice öğrenmeden başka konulara geçilmemelidir.Çünkü konular kolaydan zora doğru gitmektedir. Konuyu atlarsak,hem zincirin bir halkası eksik kalır, hem de belki gözümüz korkabilir, dil öğrenme hevesi kaybolur. Selamlar ve başarılar…

    mucizemsin
    Katılımcı

    tesekkur ederim sevgili hocam _______YAPTIGIN ISI HEVESLE VE ISTEKLE YAPARSAN,ASLA SIKILMAZ VE YORULMAZSIN____ben bununla yola ciktim kismetse eger SIKILMAYIP YORULMAYIP BASARACAGIM………….selam ve sevgi bizden size …………..

    mikail
    Katılımcı

    Başaracağından adım gibi eminim, sende bu kararlılık olduğu sürece sana hiç bir şey engel olamayacaktır.Dil öğrenme yolunda üstün başarılar diler, sevgi ve selamlarımı sunarım.Senin gibi gençlerimiz olduğu için gurur duyuyorum.

    metty
    Katılımcı

    Bu yazıyı okuduğum çok iyi oldu… Hocam gerçekten insan hobi olarak öğrenince daha iyi öğreniyo ama bi zorunluluk olunca iyi öğrenilmiyo şimdiye kadar almanca yazıştığım kişilerde Almancası en iyi olanlar hep hobi olarak öğrenenlerdi… Ayrıca Hocam ben çok tez canlıyım hep zoru başarmak istiyom seviyemin üstünde çeviriler yapmaya çalışıyorum ve dediğiniz gibi sonuç hayal kırıklığı :( Ama buna engel olamıyorum. Benim grammerim iyi ama dil de en önemlisi kelime bilgisi bence ve ne yazık ki benim kelime haznem çok az… çok ezber yapıyorum ama tekrar yapmama rağmen hep unutuyorum :( en kötüsü de kitap okuma alışkanlığım yok. Hocam ezberlediim kelimelerin kalıcı olması için başka ne yapabilirim, tekrarlamama rağmen unutuyorum. Yada ben bilinçli çalışmıyorum :(

    mikail
    Katılımcı

    Sevgili Metty; anladığım kadarıyla çok zeki ve biraz da acelecisin.Her konuyu hazmederek gitmelisin.Sözcük bilgisini geliştirmek için çeşitli yöntemler vardır.Tek yapmaman gereken, şiir gibi ezberlemek. şunları dene bir bence:

    1. Sözcük kartları
    (Bir sözcük, arkasında karşılığı ve her iki dilde cümle örneği, sık sık elden geçirme, öğrenilenleri ayrı bir kutuya koyma)

    Örnek: gehen – ging – ist gegangen (kartın ön yüzü)
              gitmek – giderdi – gitti        (kartın arka yüzü)

    fleissig – fleissiger – am fleissigsten
                  Ich bin fleissig                    (ön yüz)

    çalışkan – daha çalışkan – en çalışkan
                  Ben, çalışkanım.                (Arka yüz)

    2. Evin her eşyası üstüne küçük kartlar yazıp asmak
              (Her gördüğünde aklında daha çok kalır)

    3. Kitap okumak
    (Bilmediğin sözcükleri not almak)
      Okuduğun kitap seviyeye uygun olmalı, yeni başlayan biri Goethe'nin kitabını okumaya çalışırsa olmaz tabi.

    4. Günlük gazetelerin bazı beğenilen bölümlerini tercüme etmek, veya etmeye çalışmak.
    5. Öğrendiğin sözcükleri değişik şekillerde cümlede kullanmayı denemelisin.

    Selam ve sevgilerimle. Başarılar dilerim.

    metty
    Katılımcı

    Çok sağolun Hocam! İnşaAllah bu yüntemleri denicem :) Biraz da sabırlı olmaya çalışıcam…
    Selametle…

    mikail
    Katılımcı

    Önerileri denemekten bir zarar gelmez Sevgili Metty. Denersin, iyi sonuç alırsan ne ala, yoksa başka yöntem araştırmasına devam….
    Selam, sevgi ve başarı dileklerimle. Her şey istediğin gibi olsun!

15 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 57)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.