› Forumlar › Almanca Forum Oyunları ve Almanca Pratik › Welche Bücher hast du schon gelesen
-
Buraya en beyendiginiz kitaplari yazabilirsiniz ve birazda kitaptan anlatin
-
Benim en beyendigim kitaplardan biri, bir kere okumakla birakmadim.
Ich bin o.k. Du bist o.k. Thomas A. Harris denWir wir uns selbst besser verstehen und unsere Einstellung zu anderen verändern können – Eine Einführung in die Transaktionsanalyse.
Kendimizi daha iyi anlayabilmemiz icin ve baskalarina karsi olan düsüncelerimizi degistirebilmek icin
Thomas A. Harris Eric Berne yle birklikte Spiele der Erwachsenen adli Transaktionsanalyse bilimsel gösterip ve deneyimlerde yapti, bu kitap 10 senelik deneyimlerle yazilmistir tek insanlarla ve grup halinde calismalarla denenmistir. Harris basit misallerle günlük yasamlarda 4 sebebi olan düsünceden gelen davranislari tüm insanlarin anlatiyor, Sistemlerini evlilikte, cocuk egitiminde, Piskolojik ruhsal bozuk, aggrassiv, asabi, Halkin, önyargiyla bakmasi, ergenlik cagi, ahlak, dini acidan olan, international durumlara kadar herseyden anlatiyor,
Inanin eger türkcesi varsa bu kitabin herkesin beyeneceginden eminim, bu baska bir piskoloji kitabi, hic birine uymuyor ve herkes uyguluyabiliyor veya insanlari daha degisik sekilda anliyor.
Benimde yillar önce okudugum bir kitap var.Muzaffer Izgü`den Zikkimin kökü diye.Bu kitabi belki 10 defa okudum,inanilmaz güzel bir dille yazilmis ve cok eglenceli..
Adanada cok fakir bir durumda yasayan aileden bahsediyor.Konu daha cok bu ailenin iki oglan cocugu üzerine kurulu….O kadar fakirlerki ayakkabilarini bile babasi tahtadan cakarak yapiyor.Giyimlerini ise komsudan gelen eski kiyafetleri anneleri kücültüp üzerlerine göre yapiyor…Ama bu durumda bile yasama sevinci icindeler ve calisma,ögrenem hirsi ile…..Eger imkaniniz olursa bu kitabida okumanizi tavsiye ederim….Merhaba Nalan
Bu kitabi bende okudum, cok güzel yazilan bir kitap, herkese tavsiye edebilirim.Baska kitap okuyan yokmu??? :-[
Die Säulen der Erde Ken Follett den
England 1123-1173 Es ist eine Zeit blutiger Auseinandersetzungen zwischen Adel Klerus und einfachem Volk, das unter Ausbeutung und Not leidet Philip, ein junger Prior, dessen Eltern von marodierenden Söldnern abgeschlachtet wurden, träumt den Traum von Frieden: die Errichtung einer Kathedrale gegen die Mächte des Bösen. Er und sein Baumeister Tom Builder, dessen Stiefsohn Jack und die Grafentochter Aliena müssen sich in einem Kampf auf Leben und Tod gegen ihre Widersacher behaupten, ehe Kingsbridge Schauplatz des größten abendländischen Bauwerks, der “Säulen der Erde” wird..
Eski zamanla ilgili okuyunca iyiki bu hayatta yasiyorum demeden kalamadim, cok güzel yasilmis bir kitap, halkin zorluklarin kral ailesiyle ve rahiblerin zorluklarini yasam cabalrini anlatiyor.
Suan Nazim Hikmet`in Memleketimden insan manzaralarini 2. kez okuyorum.
Cok güzel bir kitap tavsiye ederim.Leben einzeln und frei
Wie ein Baum und dabei
brüderlich wie ein Wald
Diese Sehnsucht ist alt
(Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim.)zıkkımın kökü müthiş ve çok komik bir kitap
okunması gereken ve tavsiye edilebilecek pek çok kitap var ama size en son okuduğum GENÇ WERTHERİN ACILARInı önerebilirim… elinize aldiğinizda bitirmeden bırakamayacağiniz bir kitap….iyi okumalar
Nur einen Seufzer Lang
Anne Philipe (Rowohlt)Dieses Buch ist Meditation über Liebe und Tod, Dialog mit einem Schatten. Gespräch mit sich selbst – jenseits aller Zeit. Wo sind wir? Wann sind wir? Vergangenheit, Gegenwart, Orte und Begebenheiten usw. usw.
Bu kitabi okuduktan sonra gözyaslarimi tutamadim, bir insanin ölücegini bilmek ve bir ay icinde kaybedicegini bilmek, ve o ölücek olaninin bilmemesi, ve söyleyememegin verdigi acinin, sevdigin bir insani bir ay icinde kaybedecegini bilerek o kisinin yüzüne bakip belli etmemeye calismanin verdigi acilari ceken bir insani anlatiyor, inanin o kadar güzel bir anlatim, bir insan nasil böyle duygulu anlatabiliyor, inanilmaz güzel yazilmis ve almancasi az olan bir insan bile rahat okuyup anlayabilir, cok güzel etkisinde kalinilicak bir kitap, okuduktan sonra düsünmek zorunda kaliyor insan “ben olsam napardim acaba diye”
Elimde bir kitap var ablamdan almistim ne zamandir duruyordu bir an sizinle paylasmak aklima geldi cok hos bir kitap…Yazari Celal Özcan…Türkiyede varmidir bilmiyorum ama almanyada yasayan arkadaslar sanirim bulabilirler…
Her gün bu kitaptan biraz size birseyler yazmaya calisacagim…Aus einem Tagebuch
Die Sonne ist untergegangen.Die Lichter der Insel Kastellorizon flimmern draussen im Meer.Wir,sechs Freunde,stehen am Hafen,mit Rakiflaschen,Büchern und einer Menge Zeitschriften und Zeitungen in den Taschen.Wir warten auf Bahanur.Das letzte Boot,das von seinem Tageausflug zurückkehrt,geht vor Anker.Die Passagiere sehen zufrieden aus.Als erstes werden sie in ihren Hotels duschen und das Salz und den Fischgeruch von ihrer Haut abwaschen.Dann werden sie wieder zum Hafen hinunterspazieren und in einem der Lokale mit Blick aufs Meer zu Abend essen.
Wir sechs Freunde aber brechen zu einer siebentätigen Seereise auf,zu einer Blauen Reise,wie sie als erster der Schrift´steller Halikarnas Balikcisi von seinem Exil in Bodrum aus unternahm.Wir sind nicht im Exil.Aber wir wollen ” das reinste,dunkelste und schönste Blau der Welt” erleben,das er in seinen Romanen beschrieben hat,die schwer erreichbaren Buchten und die im Meer versunkenen Städte.Mit anderen Worten:seinen Spuren folgen.
Im Dunkeln kommt unser Boot,Bahanurs Boot,nur langsam voran.Die Lichter der Stadt hinter uns verblassen allmählich.Ab und zu begegnen uns Fischerboote,die Fischer schwenken ihre Lampe.”Guten Fang!”ruft ihnen Bahanur zu.Bahanur ist noch jung.Ihr Vater ist Taucher von Beruf.Das Boot haben sie von dem Geld gekauft,das sie durch dir Schwammfischerei verdient haben.Bahanurs Mutter arbeitet auch mit.Sie kocht das Essen,deckt den Tisch,manchmal übernimmt sie das Steuerruder.
Im Mondlicht ist das Meer wie ein ruhig fliessender Strom.Die Luft riecht nach Fisch.”Im September ist das Mittelmeer voll mit Fisch”,erzählt Bahanur.”Da kann man alle möglichen Arten fangen:Meeräsche,Schwarzauge,Rotbarbe,Blaubarsch,Knurrhahn,Makrele,Meerbarsch.Dieser Monat ist ideal für die Blaue Reise”,fügt sie hinzu.Günceden
Günes batti.Uzakta Meyis adasinin isiklari yanip sönüyor denizde.Alti arkadas,cantamizda raki siseleri,kitap,bol miktarda dergi ve gazetelerle limandayiz.Bahanurù bekliyoruz.Günlük geziden dönen son teknede demir atiyor.Yolcular memnun görünüyorlar.Ilk isleri otellerinde dusa girip tenlerindeki tuz ve balik kokusunu atmak olacak.Sonra tekrar limana inip denize bakan meyhanelerden birinde aksam yemegine oturacaklar.
Biz alti arkadas ama yedi gün sürecek bir deniz yolculuguna cikiyoruz,ilk kez Halikarnas Balikcisi`nin Bodrum`da sürgündeyken kesfettigi mavi yolculuga.Sürgün degiliz.Ama onun romanlarinda betimledigi “Dünyanin en saf,en koyu ve en güzel mavisini”ulasilmasi güc koylari ve denize gömülmüs kentleri yasamak,baska bir deyisle onun izini sürmek istiyoruz.
Karanlikta yavas yavas yol aliyor teknemiz,Bahanurùn teknesi.Arkamizda,yavas yavas sehrin isiklari kayboluyor.Arada bir balikci teknesine rastliyoruz,balikcilar fener salliyorlar.Bahanur “Rastgele!” diye bagiriyor.Hanüz genc Bahanur.Babasi dalgic.Bu tekneyi,denizden sünger cikarmakla kazanmislar.Bahanurùn annesi teknede birlikte calisiyor.Yemekleri pisiriyor,sofrayi hazirliyor,bazende dümen tutuyor.
Ay isiginda deniz,sessiz akan bir irmak gibi.Havada balik kokusu.”Eylül ayinda Akdeniz balik kaynar” diyor Bahanur.”Kefal,karagöz,barbunya,lüfer,kirlangic,uskumru,levrek,her türlü balik yakalayabilirsin.Bu ay,mavi yolculuk icin en ideal aydir” diye ekliyor sonra.Bu Kitap bendede var ama ilk sayfalarini okuyup biraktim, firsat bulur bulmaz hemen okuyacagim.
Feng Shui
gegen das Gerümpel
des AlltagsKaren Kingston
Feng Shui ist die chinesische Kinst. Häuser so zu bauen und Räume so einzurichten, dass Menschen sich darin wohl fühlen und ihr Energieniveau behalten oder sogar stärken.
Tabiiki simdi hemen bir ev yapmiyacagiz, fakat evimizi degistirme istegi olucak, pili pirtimiz hepimizin var, herkesin bir yerde Kasasi veya ufak tefek kenarda duran esyasi var, aslinda lazim olmayan, ama atmaya kiyamiyan, belki bir gün lazim olabilir diye, raflarimiz, dolaplarimiz esyala dolu sadece yerimizi alan, ve ararken zorlastiran, Bu gereksiz/luzümsüz, fazlaliklardan nasil kurtulabiliriz, ve yerlesmis enerjiyi tüm hayatimiza canlilik getirebiliriz Bu Kitap Heryerde taninmis Feng-Shui-uzmani Karen Kinston cok basit bir sekilde anlatimiyla ögrenebiliriz.
Wenn der Mensch
Der Natur gebieten kann, Gibt es keine Sicherheit mehr
Diesseits von EdenNach Die Säulen der Erde und der dritte Zwillin
der neue, große Roman von Ken Follett,
der ein brisantes ökologisches Thema mit einer uralten Angst der Menscheit verbindet.ein kleines, verschwiegenes Tal in Kalifornien. Hier lebt seit den sechziger Jahren eine friedliche Hippie Kommune. Nun aber soll ihr Dorf einem Stausee weichen. In ihrer Not greifen die Kinder von Eden zu einem wahnwitzigen plan. Sie drohen der Regierung: Wenn ihr uns nicht in Frieden leben lasßt, dann werden wir die Erde zum Beben bringen. Niemand glaubt ihnen. Nur die junge FBI-Agentin Judy Maddox hat ihre Zweifel. Sie weiß, es ist sehr, sehr unwahrscheinlich. Aber es ist nicht unmöglich.
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.