Türklerle Başa Çıkılmaz

Forumlar Cafe almancax Türklerle Başa Çıkılmaz

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    avcobka
    Katılımcı

    Mucizeler ülkesi de denilebilir… Ülkemizden bahsediyorum. Bana herhangi bir ülke gösterin ki, bizim sabredebildiklerimize katlanabilsin. Hiç sanmıyorum. Elektrik kesik, ses eden yok! Sular akmaz, aynı sabır! Her iktidara gelen zaman ister, eskisini aratır hale gelir, tık yok!
    Ama bütün bunlara rağmen en ufak şeylere sevinir, mutlu olur, her şeyi unuturuz.
    Gösterişi sevmediğimiz gibi, yarattığımız mucizelerin de farkında olmayız.

    Aşağıdaki örnek gibi;

    Bir reklam ajansımız, 50 000 adetlik baskılı T-Shirt ihracat bağlantısı yapmıştı. Sıcak baskı tekniği ile yapılan bu uygulama, herhangi bir fotoğrafın T-Shirt’e basılması şeklinde oluyordu. İIk 10 000 adetlik parti yerine ulaştığında, alıcı firma işin mükemmelliği karşısında gözlerine inanamamış, uygulamayı yerinde inceleyip bilgi sahibi olmak için bu konuda uzman iki kişilik heyeti Türkiye’ye yollamış. Olay buraya kadar göğüs kabartıcı. Ancak, reklam şirketini almış bir panik. O kadar iptidai bir yöntem uyguluyorlar ki, bunun ilgili firma tarafindan anlaşılıp siparişin iptal edileceği korkusunu yaşıyorlar. Derken heyet geliyor. Karşılıklı sevgi gösterileri, iltifatlar, izzet-i ikram; heyet sabırsız, illaki imalatı göreceğiz diye sızlanıyorlar.

    Bizimkiler hala panikte; yapacak başka birşey kalmıyor, utana sıkıla atölyenin yolunu tutuyorlar. Sanayi sitesinin loş bir katındaki atölyeye girdiklerinde manzara şöyle; bir kırık dökük masa, yerlerde boyalar, yırtık elbiseli birkaç çırak, iki usta ve onbeş metrelik uzun bir tezgah ve tabiiki meşhur T-Shirt’ler baskı için sıra bekliyorlar. Bu ortamda beyaz T-Shirt’lere bu kadar temiz baskı yapmak olanaksız. Ama heyet nezaketen uygulamanın başlamasını istiyor. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan firma yetkilileri, çaresiz gösteriye başlıyorlar. İki çırak, masaya paralel tahtanın iki ucundan tutuyorlar. Bu arada usta gerekli boya ayarını yapıyor ve: şimdi!, diye bağırıyor. İki çırak var güçleri ile öteki uca koşuyorlar. Sonuç: Harika….

    Ertesi gün heyet teşekkür ederek ayrılıyor. Korku ile beklenen birkaç gün sonra karşı firmadan 50 000 adetlik bir sipariş daha geliyor. Bizimkiler, kabul edilmenin sarhoşluğu içinde bayram yapıyorlar. Olaydan bir yıl sonra heyetin verdiği rapor tesadüfen ellerine geçiyor. Aynen şöyle:

    “Türk’ler bütün ısrarlarımıza rağmen söz konusu fabrikayı bize göstermediler. Ancak sanayi casusluğuna karşı aynı ürünün sahtesinin yapıldığı yerde bizi aldatmaya çalıştılar. Biz nezaketen inanmış göründük.
    Orada bu sürede değil 50 000 adet, 500 adet dahi baskı yapılamayacağını çocuklar bile anlar. Bu bakımdan siparişin devamını Türk’lere vermekten başka çaremiz yoktur.”

    Yarattığımız mucizelerin bile farkında değiliz.

    MuhaяяeM
    Katılımcı

    Harika!

    gul
    Katılımcı

    Cok güzel bizimle paylastigin icin tesekkürler :)

    zegroz
    Katılımcı

    güzel..

    Ashtoret
    Katılımcı

    Gerçekten etkileyici.. :)

    ozan
    Katılımcı

    gercekten bizim türklerin herseyleri zor, yasamlari,isleri,evlilikleri,ama türk zoru sever…iste makinenin ve robotlarin issiz kalacagi tek yer türkiye olur.=))) saka tabiki..birakin türkiyeyi almanyada bile türk isyerlerine market mesala bi tane calisan alman bulamazsiniz..bu maasa o isi yapmaz hemde 13-14 saat hayatta calismaz..biz türkler avrupada bile calisilanlarimizin nasil parasini az veririz,sigortasini az yatirririz,onu düsünüyorlar…

    Nazire
    Katılımcı

    Cooook güzelllll  :)

    Maalesef Almanyadada rastladigim en cok hastalananlarda türkler, cok calistiklari icin sihhatlarina da dikkat etmiyorlar, üzücü bir sey.

    Nazire
    Katılımcı

    Bilmek İster miydiniz ?
    1. Türkiye'nin dünya enflasyon liginde Sudan'dan sonra (103 %) 2. olduğunu,
    2. Günde 16.2 trilyon liranın borç faizlerine gittiğini,

    3. Türk vergi sisteminin 102 defa değiştirildiğini,

    4. Toplanan toplam verginin 51% inin sabit gelirlilerden toplandığını, toplam verginin 66% sının iç borç faizlerine gittiğini,

    5. Türkiye'nin kişi başına $16 ile bilgi teknolojisi harcamasında AB ülkeleri arasında en son sırada olduğunu (Isviçre $1000)

    6. Türkiye'de 63 milyon nüfusa karşılık yılda 3774 bilimsel makale yayınlandığını, bu oranın İsrail'de 6 milyon nüfusa 9167 bilimsel makale, Hollanda'da 16 Milyon nüfusa 19.598 olduğunu,

    7. Sosyal güvenlikte OECD sonuncusu olduğumuzu, OECD ülkelerinde ortalama 6 çalışan 1 emekli ücretini karşılarken Türkiye'de 1 çalışanın 2.4 emeklinin ücretini karşıladığını,

    8. Çocuk işçi oranında 24% ile Kenya, Bangladeş ve Haiti'den sonra dünya 4. sü olduğumuzu,

    9. Çalışan gençlerin 54% ünün sigara, 6% sinin alkol bağımlısı olduğunu, yine çalışan gençler arasında yapılan bir arastırmada 30% unun Ferdi Tayfur, 18% inin Müslüm Gürses, 8,8%inin İbrahim Tatlıses dinlediğini,

    10. 200 bin sokak çocuğu olduğunu, bunların 15 bininin İstanbulda bulunduğunu, Aksaray'ın son yıllarda yaptığı atakla sokak çocuğu oranında ilk 5'e yükselerek UEFA şansını sürdürdüğünü,

    11. İnsanların birbirine güven açısından ülkemizin Filipinler'den sonra ( 6%) 6,6% ile sondan ikinci olduğunu, bu oranın USA'da 36%, Japonya'da 42% İsveç'te 60% olduğunu,

    12. Siyasal-Sivil özgürlüklerde araştırma yapılan 191 ülkeden 136. olduğumuzu,

    13. DGM'lerdeki 10 dosyadan 6'sının faili meçhul olduğunu, Diyarbakır'ın Faili meçhullerde 11bin dosyayla 1., onu Malatya, Erzincan, İzmir ve istanbul'u takip ettiğini,

    14. Kişi başına alkol tüketiminde dünya 3.sü, sigara tüketiminde 4.sü olduğunu,

    15. Kişi başına alkol tüketiminin 1950'de 1 lt iken bu oranın 1997'de 16 lt'ye çıktığını,

    16. Son 3 yılda uyuşturucu kullanımının 350% arttığını,

    17. Rüşvette araştırma yapılan 52 ülkeden 8. olduğumuzu,

    18. Günlük üretilen ortalama 66 milyon ekmeğin 12 milyonunun üreticiler ve/veya tüketiciler tarafindan israf edildiğini,

    19. Ülkemizdeki en büyük israfin zaman israfı olduğunu, Türkiye'nin dünyada en çok resmi tatil yapan 3. ülke olduğunu (muhtemelen KKTC değerlendirmeye alınmamış).

    20. Eğitimde firsat ve imkan eşitliği ilkesine uyulmadığını, Afyon Kocatepe Üniversitesinde 1 öğretim üyesine 1647, 18 Mart Üniversitesinde 1067, İstanbul Üniversitesinde 64, İTÜ'de 44 öğrenci düştüğünü,

    21. Ağaç kesimi bu hızla giderse 2020 yılında kesecek ağacımızın kalmayacağını,

    22. Ülkede toplam 400 binden fazla kahvehaneye karşılık tüm illerde Kültür Bakanlığı'na bağlı 1394 Kütüphane olduğunu…

    bilmek istemezdiniz eminim…

    MuhaяяeM
    Katılımcı

    Evet aslında bilmek istemezdik.. ???

    Nazire
    Katılımcı

    Türklerimizin cektigi zorluklari göstermek istemistim….. ;)

    sanem
    Katılımcı

    Turkler yani bizler Ah AAAAAAh diyebilirim ancak

    t4n3r
    Katılımcı

    bunlar TR nin – yönleri , bardağa + yönünden bakmayı dene ;)

    Nazire
    Katılımcı

    Zaten hep yapmiyormuyuz  + + +

    toricelli
    Katılımcı

    cehennemde binlerce insanı içine alabilecek kazanlar kurulmuş ve her millete bir kazan ayrılmış. tüm kazanların başında da nöbetçiler. kazandakiler kaçmasın diye. sadece evet sadece bir kazanın başında nöbetçi yok. sormuşlar ” yahu bu hangi milletin kazanı?” 'bu' diye cevap vermiş sorulan ' türklerin kazanı ' ” peki başında niye nöbetçi yok?” ' diğer kazanlardan kaçmak için tırmanan birine içerdekiler yardım ederler, kaçsın kurtulsun' diye ' türklerse kaçmaya çalışanın ayaklarına yapışırlar aman biz kurtulamıyoruz, o da kurtulamasın' diye. onun için bu kazanın başında nöbetçiye gerek yok !
    umarım incitici olmamıştır, ama gerçek payı var.

13 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 13 arası (toplam 13)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.