Türkiye’ de neler oluyor?

Forumlar Cafe almancax Türkiye’ de neler oluyor?

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    mub@rek
    Ziyaretçi

    Türkiyede neler oluyor böyle?
    Vallah gerek siyasi gerek yargida ki davalar söz konusu alinirsa Türkiye' nin derin devlet anlayisinin bu kadar derin oldugunu görmek düsündürücü…
    Adamlar Ankara' nin göbeginde cephanelikler yapmislar, Ergenekon adi altinda olusum icersindeki grubun neler yaptigini haberlerden takip ettikce saskinligimi acikcasi gizleyemiyorum…

    Bircok konuda zaten bilinip sadece deselenmesinin cesaret gerektirdigi icin ellenilmeyen konular ve kisilerin artik tüm gercekciligiyle toplum' a sunulmasi desifre edilmesi bir cok seyi bizlere gösteriyor.

    Artik kime güvenecegiz?
    Bu insan' lar kime güvenecek?
    Bunca insan nasil olurda bu kadar olayi göz göre göre yapar?
    Hic kimse nasil müdahale etmedi?
    Acaba Türkiye' de bu ve benzeri baska olusumlar var mi?
    Kim ve hangi ülkeler tarafindan destekleniyor?
    Balya balya, cuval cuval dolar ve ytl' ler kimler tarafindan hangi yollarla tedarik ediliyor?

    Nerde bu Devlet? Nerde bu Millet? demekten kendimi alamiyorum artik..

    Biz, Millet, Türkiye nereye gidiyor?

    mübarek
    Katılımcı

    Bu olaylar ve eski komutanlardan olan Erdan Sarızeybek' in aciklamalarina tabikide belirli ihtimaller üstünde katilabilecegim gibi, bazi gercekleride isine geldigi gibi yorumladigini da söylemeden gecemem.

    Bakiniz bu vatan icin belkide bu topraklar üzerinde hayal edemiyecegimiz kadar verdigimiz sehit vardir bu günlere kadar.
    Baskinlarda ve diger olumsuz terör faliyetlerinde is basta Askeri güclere düsmektedir. Yeri geldiginde Generaller cikip ne diyorlar efendim siyaset isini yapsin Askeriye isini yapsin bize karismasinlar. Ülkeyi düzgün yönetemezseniz bineriz tepenize.

    Erdal Sarizeybek' in görev yillarinda arsivlerden size isterseniz ne tür yolsuzluklar oldugunu cikarta bilirim. Hemde özel bir cabaya gerek yok sadece google yardimiyla. Bu kadar asigar olarak herseyin bilindigi ve birbirinin gözünün icine baka baka komutanlarin bazi seyler görmezlikten gelip eyvallah dedigi bu dönemlerde, yapilan terör faliyetlerinin sahislara yada kurumlara mâl edilmesi düsündürücü olmaz mi?

    Diyeceksiniz herkez sütten cikmis ak kasik mi? – Tabikide hayir..

    Mutlaka herkezin sizin benim bile bazi olumsuz davranislarimiz var. Terör terör diyoruz evet kahrolsun terör! Ancak liseler önünde kavgalar eden gencler' in kadin kiz pesinde gözünü kirpmadan birbirini bicaklayan zihniyetlerin sonu ne olur? Daglardakilerden tek farklari sehirde olmalari mi?

    Bakinca güzel vatanimda siyasetin girmedigi askerin umarsizca görmezlikten geldigi o kadar toprak var ki. Her km' sini hesaplasan burdan Van' a yol olur…

    Onun icin biz yinede güzel vatanimizda birey yani üzerimize düsen görevleri birilerine yüklemeden önce kendimiz ne kdar dogru yapiyoruz? Üzerimize düseni yapiyormuyuz diye sormaliyiz!

    Yurdum insanlariyla bir sonraki mesajimda devam edicez, görüsmek üzre. ;)

    mübarek
    Katılımcı

    Ah su yurdum insani artik kitap evlerinde raflarda yerini alan kitaplar' a kadar konu olabilen her birisi birbirinden degerli kisilerden olusan olmadik zamanlarda olmadik cikislariyla tarih' e bile ismini altin harf' lerle kaziyabilecek kapasiteye ulasan vatandaslarimiz…

    Simdi resimlerle biraz yaraticiligimizi inceleyelim isterseniz..

    1. Resim: Biz trafik canavari degiliz ki, trafik canavar biz napalim? Bu cevap' i gayet samimi sekilde verebilecek kapasitede bir vatandasimiz..

    Bknz:yurdumun_insani02.jpg

    Bu vatandasimiz' a sorsaniz hayat sartlarinda üzerine düseni yapiyor trafik kurallarina uyuyormusunuz diye?
    -Gülerek ayip ettin abi, colugumuz cocugumuz var tabiki uyuyoruz der. Eh tabi kemer nedense koltugu koruyor cocuklar yada kendisi yerine!!

    2. Resim: Gecenlerde su istemistim her zaman ki gibi, eger böyle geldigini bilsem gercekten istemem…

    Bknz:sucu1.jpg

    Sorsaniz arkadas' a ne yapiyorsun?
    -Ekmek parasi abi evde üc cocuk var elimize bakiyor der! Eee bu adam kaza yapsa ölse o cocuklar' a kim bakacak? Düsündürücü…

    3. Resim: Olay budur, bunca elestirinin arkasindan bakin size birde duyarli bir trafik canavarini gösteriyim. :)))

    Bknz:yurdum_insani_17_8.jpg

    4. Resim: Aaa sen tv' lerde her gün cikan evlenme ve evlendirme programlarini görmedin mi arkadasim? Cok ayipp, o kadar faydali programlari kacir sen gel böyle yazi as Vahh vahhhh…

    Bknz:komik-yurdum-insani-17.jpg

    5. Resim: Hosbulduk da, Biz nereye geldik abi dedirtecek bir yorum daha!

    Bknz:komik-yurdum-insani-1.jpg

    İnternette fazla gezinmek istemiyorum artik bu konuda, gülsem mi aglasam mi bilmiyorum cünkü. :)

    Ama yinede biz her zaman oldugumuz gibi her vatandasimizi seviyoruz sayiyoruz.. Ben daha fazla bu güzel yurdum manzaralarindan vermiyeyim tüm güzellikleri icinde barindiran güzel Vatanimizdan tüm güzellikleriyle yeri geldikce bahsetmeye devam edelim..

    Türkiye emin adimlarla gidiyor gördügünüz gibi her konuda, ama insan sormadan edemiyor..
    Nereye gidiyoruz??

    esma 41
    Katılımcı

    ERDOĞAN SİYASETİ VE TERÖR

    Erdoğan siyasetinin terörle mücadeleye bakışını gösteren iki temel gösterge vardır; biri, 21 Ekim 2007 Dağlıca Baskını, ikinci ise 3 Ekim 2008 Aktütün baskınında yaşananlardır.

    Hatırlayınız, 21 Ekim’de ne oldu; yabancı ülke topraklarından gelen kalabalık ve silahlı bir eşkıya gurubu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümranlık haklarının bulunduğu topraklara tecavüz ederek, Türk Ordusu’nun bir piyade taburuna saldırıda bulunmuş ve çıkan çatışmada 12 askerimiz şehit düşmüş, 8 askerimiz ise kaçırılarak yine yabancı bir ülkenin topraklarına götürülmüştü.

    Erdoğan hükümetinin elinde ise, bu saldırıdan birkaç önce yani 17 Ekim’de Yüce Meclis’ten aldığı Türk milletinin ulusal iradesini belgeleyen bir savaş tezkeresi vardı. Vardı ama kullanmadı bu ulusal iradeyi, saldırganlara karşı bir şey de yapmadı, askerimizi kaderine terk etti ve belki de en acısı; saldırı üzerine Başbakan Erdoğan, “Konuyu Başkan Bush’la görüşeceğim”, dedi.

    Halbuki Erdoğan’ı Başbakan yapan Türk milleti idi, Başkan Bush değil. Saldırıya uğrayan Türk devleti idi, ABD değil. Kaçırılan Mehmetçik idi, Amerikalı paralı askerler değil. Evet, yazılanlar doğrudur, Erdoğan hükümeti bu saldırı karşısında eyleme geçmek yerine ABD’ye gitti, devlet saldırı karşısında sessiz kaldı yani sineye çekti ve askerlerimiz kaderine terk edildi.

    şimdi de 3 Ekim’i hatırlayınız, 3 Ekim’de ne oldu; yabancı ülke topraklarından gelen kalabalık ve silahlı bir eşkıya gurubu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümranlık haklarının bulunduğu topraklara tecavüz ederek, Türk Ordusu’nun bir jandarma bölüğüne saldırdı. Çıkan çatışmada 17 askerimiz şehit düştü ve saldırganlar geldikleri gibi Irak’a geri döndüler.

    Hükümetin elinde Türk milletinin ulusal iradesini belgeleyen savaş tezkeresi yine vardı ama kullanmadı; ne Irak’a savaş açtı ne de Irak kuzeyindeki terör yuvalarına karşı bir kara harekatına girişti. Bu kez Başkan Bush’a gitmedi Erdoğan, onun yerine terörle mücadele kurullarını topladı. Amaç; istihbarat ve harekatın ülke genelinde koordinasyonunu sağlayacak bir yapı oluşturmak ve de askerin elinden alınan yetkilerini geri vermek idi. Aradan nerdeyse iki ay geçti, peki ne oldu? Yine hiçbir şey, ne yetki verildi ne de teröre karşı bir ulusal yapı oluşturuldu, unutuldu her şey, sanki 17 şehidi veren biz değilmişiz gibi.

    İşte size iki terör olayı ve bu iki olay karşısında Erdoğan hükümetinin tavrı. Ancak bu iki olay, öyle sıradan olaylar değil; Türk ordusunun bir taburu ve bir bölüğünün saldırıya uğradığı iki olay, 29 şehidin verildiği ve Türk Bayrağı’nın dalgalandığı vatan topraklarına tecavüzün yapıldığı iki olay, hükümetin elinde savaş tezkeresi olduğu halde kullanmadığı iki olaydır bu, sıradan değil.

    Bu durumda, “Erdoğan hükümeti teröre karşı ne yapmak istiyor” diye, sormak bizim en doğal ve en demokratik hakkımızdır. Gerçekten de, elinde dinamik güçlerin bulunmasına karşın teröre karşı bu güçleri harekete geçirmemek suretiyle Erdoğan hükümeti sizce ne yapmak istiyor?

    Teröre karşı siyasi bir çözüm mü bulmak istiyor? Bunun anlamı şudur; PKK terör örgütünün siyasi hedefi Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü parçalamak olduğuna göre, teröre siyasi çözüm demek; bu bütünlüğün yok edilmesine ilişkin süreci başlatmak demektir. Yani Erdoğan hükümeti, üniter yapımızın artık bir anlamının kalmadığını mı düşünüyor?

    Başbakan, Ya sev ya Terk et, anlamına gelen bir söz söylüyor, ülkede gerginlik tırmanıyor. Başbakan, sabrın da bir sonu vardır, diyor, ülkede gerginlik tırmanıyor. Başbakan Diyarbakır’a gidiyor, ülkede gerginlik tırmanıyor.

    Gerginliğin tırmanması sizce kimin işine yarıyor ve Erdoğan hükümeti sizce ne yapmak istiyor?
    ERDAL SARIZEYBEK(ALINTIDIR)

    Bu Sorunun cevabini keske siz cevaplasaydiniz.

    Alniti yaziyi buraya kopyalamak cok kolay , ben sizin görüsünüzüde ögrenmek isterdim dogrusu.

    Belki yakinda ögreniriz.

    …mystery…
    Katılımcı

    mübarek bey yazdığınız yazılar çok güzel özellikle resimler gerçekten güzel yorumlar apayrı zaten…. :)

    size çok teşekkür ediyorum bu görüşleriniz için ayrıca söyleme tarzınız için… :) çünkü gerçekten çok normal bi dille düşündürücü ve çok çok anlamlı şeyler yazmışsınız :) tekrar teşekkürler… :)

    fayhan
    Katılımcı

    Sevgili Mübarek
    yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum.  clap:)
    simurg size gelince bugün ki haberleri izlemiş olmanız bile yazdıklarınızı geçersiz kılardı, zira o baskından haberi olan hükümet değil askerlerdi ve hepimiz şehitlerimizin haberinden sonra öğrendiğimiz üzere baskın konusunda yeterli istihbarat alan bazı !!askerler!!izne çıkıp canlarını kurtarmayı ve malesef vatana ihaneti tercih ettiler. bunu bilmeyen yokta sizin gibi bilmezlikten gelip işine gelince askerin işine karışmayın, işine gelmeyince hükümet göz yumdu diyenler komik oluyorlar. bu kadar da insafsız ve subjektif olmayın derim..

    mübarek
    Katılımcı

    En kisa zaman' da yargimiz, kanunlar, uygulama süreci ve asamalariyla ilgili bir makalede güzel Türkiyem' in yaptigi olagan üstü olaylari sizlere aktaricam, Okudugumuz' da ne kadar sansli oldugumuzu tekrar hissedecegiz. Her zaman oldugu gibi yani.. :))

    Adse
    Katılımcı

          Allah insana düşünme ve idrak etme yeteneğini vermiş. Çok değil bu olayları analiz edebilmek için 100 yıllık tarihi kabaca okumanız size tüm yanıtları verecektir. Şu aşikardır ; tüm insanlar okuduklarını kafasındaki ideolojiye göre yorumluyorlar ve kendi anlamlarını çıkarıyorlar. Bu doğal gözüküyor ancak bunun sonucu herkes yaşanmış şeylerdeki hataların kendi ideolojisine ait kısmını görmezden geliyor, diğer kısmını açığa vuruyor. Sorunlara tarafsız bakılamıyor. Zaten sorunun temelide kesinlikle budur.
          Fizikte, bilimde Newton ve diğer bazı bilim adamlarının teorileri temel alınarak ve sabitleştirilerek nasıl bilim bu kadar yol aldıysa, siyaset ve sosyal olaylarda da ilerlemenin ve gelişmenin yolu şudur ; insanlar kesinlikle ve kesinlikle bazı şeyleri temel ve sabit almalıdır. Kim ne derse desin bu da ” kutsal olan yaşam hakkı, insan, hürriyet ” olmalıdır. Hiç kimsenin hayatı bir diğerinden değerli değildir. Herkes kuldur.
          Bu temellerin üzerinde insanlar kalabalıklaşmanın ve rahatsızlıklarının sonuçları olarak devlet, hukuk, yasa gibi olguları ortaya çıkarmıştır. Bunlar kimsenin tekelinde olmamalıdır. Ama olguların yaşatılmasında rol alanlar insanlar ve onların yenemedikleri tabular olduğu için hep ibre bir tarafa kaymaktadır.
          İşin özündeki konuların dışında kesinlikle toplum ve en çokta gençlik hiç sorgulamıyor, hiç mi hiç okumuyor. Tamamen kendilerine biçilmiş hayatları yaşıyorlar. Bir konuyu bilmeden, ona emek vermeden yorum yapılıyor.
    Bildiğimiz kadarı ile Allah'ın bile Hz. Muhammed'e ilk emiri ” OKU ” dur. Bu kadar net olan birşeyi insanoğlu yapmıyor, yapmadıkça da karanlıklara mahkumdur.
          Platon : ” Bir insan bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır.”

    …mystery…
    Katılımcı

    Platon : ” Bir insan bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır.”

    okey:) okey:) okey:)

    ATAAN2
    Katılımcı

    Başbakan medya aracılığıyla açıklama yapmış;

    “Krizden kurtulmak için yerli malı kullanın!”

    * * *

    Ben de dedim ki amenna, başbakanımız doğru söylemiş…

    Başbakanı cepten arayıp tebrik edeyim dedim…
    Meğerse Turkcell'in bir kısmına el koyup, Finliler'e Ruslar'a satmışlar….

    Telsim'den arayayım dedim…
    El koyup İngilizler'e satmışlar…

    AVEA'dan arayayım dedim…
    Lübnanlı'ya satmışlar…

    Ev telefonundan arayayım dedim…
    Araplar'a satmışlar…

    E bari internetten e-posta yollayayım, maksat yerli malı kullanmak olsun…
    O da Araplar'a gitmiş…

    Ne diyelim…
    Arab…
    Sen bizi kurtar Ya Rab…

    * * *

    Bari dedim bineyim otomobile, başbakanın yanına gidip öyle tebrik edeyim….
    Uzun yola çıkma dan önce araç muayenesi yaptırayım dedim…
    Araç muayene işlerini Alman'a vermişler…

    Sigortasını yaptırayım dedim…
    Başak Sigorta'yı Fransa'ya vermişler…

    Benzin alayım desem…
    Zaten direk Irak'a dolaylı olarak ABD'ye gidecek param…

    Ondan da vazgeçtim…

    * * *

    Madem dedim, başbakanı yerli malı kullanma sevdasından dolayı tebrik edemedik..
    E bari gidip bir bankadan kredi çekeyim de yüzde yüz Türk sermayeli bir iş kurayım…
    Maksat, başbakanın gözüne girmek….

    TEB'e gittim, Fransızlar kapmış…
    Deniz Bank'a gittim Danimarkalılar almış…
    Oyak Bank'a gittim, Hollandalı oturuyor patron koltuğunda…
    Finans Bank'ı da vermişiz Yunan'a…

    Hani, Türk Bankası olduğu için Ziraat Bankası'nın Atina'da şube açmasına izin vermeyen Yunanistan.. .

    Ama Allah'ı var sayın başbakanımızın, Garanti Bankası'nın hepsini değil sadece yarısını vermişiz Amerikalılar'a…
    Valla tebrikler…

    * * *

    Dedim ki kendi kendime, bu da olmadı, en iyisi mi açayım bir radyoyu da kafamı dinleyeyim.. .

    Açtım… Süper FM…
    Kanadalı'ya satmışlar…

    * * *

    Valla nasıl olur bu iş dedim kendi kendime…

    Ne var ne yok elin ecnebisi kapmış…

    Cep delik tava delik… Nokta nokta nokta üstelik…

    * * *

    Hemen bir 70'lik rakı açtım büyüğünden… Hani Türk içkisi ya. O bakımdan.
    Efkar dağıtmak için…
    Onu da Amerikalılar'a satmışlar meğerse…

    * * *

    Bir tek kömür madenlerini satmamışlar…
    Seçim zamanlarında işe yarıyor çünkü…
    Demokraside devrim yaptık ya hani…
    Kömür demokrasi düzenine geçirdik ülkemizi…
    O bakımdan…

    * * *

    Hadi bakalım…

    Durmak yok yola devam…

    …mystery…
    Katılımcı

    noktasına virgülüne herşeyine katılıyorum ATAAN bey…. :) ne yazık ki böyle bişeye kalkışsak(bunları sattıkları için tebrik edeceğimi hiç sanmıyorum ama… :- ) durumumuz bundan farklı olmazdı ne diyelim… :- yazık…. :- Atatürk'ün arkadaşlarıyla birlikte en önemliside yıllarca tek başına koskoca ülkeyi kurtarmaya çabalamasını bikaç yılda boşa çıkarmalarına denebilicek tek şeydir bu YAZIK…. :-

    mübarek
    Katılımcı

    Canim Türkiyem..

    Gecenlerde Kanunlarla ilgili düzenlemeler yapilmis. Birkac eski isme yeniden Türk olma firsati taninmisti. Eh haliyle hemen oylandi ve hemen geciverdi. Zaten kanun dedigin nedir ki oylarsin iptal edersin oylarsin kabul edersin bu adar kolay. Haaa diyeceksiniz sana ne bundan; Dogrusu benimde bazi konularda toplum' da yara haline gelmis gercekleri dile getirmek haliyle vatandaslik görevim.

    Vatandaslik demisken, ben ögrenciyim bildiginiz gibi.(Bilmeyenlerde ögrendi) Gecen sene okulum' u bitirdim. Üniversite bitince haliyle memleketimize geldik ama son orda sayildigimiz icin orda görünüyoruz. Secimler falan derken oy kullanacagimiz yer İzmir Bornova görünüyor. Dedik sunu düzelttirelim. Muhtar' a gittim durumu izah ettim adam dinledi dinledi sonrada Genc sen su olayi bastan güzelce anlat bakalim dedi…

    Ne diyecegimi sapittim acikcasi, anlattik haliyle kaydimizi eski adrese aldirmak istedigimi ögrenciligimin bittigini falan. Adam zaten bölümümü sordu okulla ilgili anilarini anlatti bu arada ama bir türlü ne yapacagimi söylemiyor. Dedim muhtar bey ne yapmam gerek?
    -İnanin adamin ben ne biliyim dercesine baktigini hissettim, Sonrada il nüfus' a git dedi orda düzeltirler.
    Daha sonrada düzenlemeyi yüksek secim kuruluna götür bu islemler icin 3 gün ugrastim.
    Neden mi?

    Prosüdür geregi, Biz ne yapalim devlet büyüklerimiz öyle istiyor, Olmasi gereken buymus demekki vb. bir sürü acayip yaptirim gücü olan cümleler iste.

    Neyse zor bela vatandas oldugumuzu ispatladik, degilse bu makaleyi yazacak cesaret nerde vallahi iceri ativerirler, yok mu düsünce suclularimiz bizim? Hic girmiyim en iyisi…

    Tüm bu islemler' den sonra Kanunlar' la ilgili düzenlemeler gülünc geldi bana. Devletin bir kurumunun iptal ettigi yasa hala duruyor ve uygulaniyor.
    Sebep ise yeni yasa cikarilip oylanmamis. Eee o zaman iptal edilen yasa neden gecerli? – Kanun bu!

    Hay ben böyle kanunun önünde Saygiyla egilirim..!

    Mehmet Akif Ersoy Milli Sairimiz acaba Türk mü? Himm degil dimi. Ne kadar aci her sabah ögrencilerimize bagira bagira okutturup her müsabakata yirtarcasina söyledigimiz gurur duydugumuz Milli Mars' imizi söyleyen insan Türk degil. Neden?
    -Anlat anlat bitmez.

    Bizim Kanunlarimiz Yasalarimiz öyle bir hale gelmiski, Bakanlarimiza zırhlı arac tahsis etmek kadar siradan ve kolay.
    Eh haliyle cignemeside basit oluyor, uyun Kanunlar' a diye bas bas bagiranlar her firsatta ortada ne et ne mangal birakiyor sonrada pismis tavuk gibi karsimizda kizarip bozariyor…

    Bu yorumlar' da kisilere yada kurumlara asla bir hakaret, saldiri, düsmanlik vb. filler yer almamaktadir, Tamamiyle kisisel elestirilerimdir.
    Tv' lerde cikiyor ya, İzlediginiz film' deki Kurum ve Kuruluslar tamamen hayal ürünüdür diye. Ertesi günde bilmem ne vadisi acaba bu örgütlerin olusumunu önceden biliyormuydu? Bilmem ne ovasi teröristler hakkinda nasil ip ucu veriyor.
    Flass Flass Flasss…

    Eee hani hayal ürünüydü?
    Yok artik daha neler biz her hayal gördügümüzde gercekle karistirir hale gelmis bir ülkedemiyiz? Yok canimmm daha neler.
    Canim Türkiyem, Tasi topragi Altin. Bu arada 2008' de en cok kazandiran yatirim araci olmus Altin. Kiymetini külce külce bilelim artik…

    Tekrar görüsmek üzre, Allah' a emanet olun..

    fayhan
    Katılımcı

    alkis:) alkis:) alkis:) alkis:) alkis:)

    mübarek
    Katılımcı

    En kisa zaman da Türkiye' mizin Saglik sorunlariyla ilgili ve Saglik konusundaki olagan üstü atilimlariyla ilgili sok edicek olaylar ve yorumlarla birlikte olacagiz.

    Kücük bir örnek veriyim:

    Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor aldim ve bu 4 ayin sonunda rapor paramı
    almak icin Fatih SSK'ya gittim.
    Klasik bir sekilde eksik evraklari parti parti soyledikleri icin 3 gun
    ugrastim ve buyuk gun geldi.
    Param hesaplaniyor. Bankodayım, sorular geldi.

    -Hastanede yattın mi?
    -Herhalde abi, dedim, henuz evlerde kalp ameliyatı yapamiyorlarmiş. Hic
    yorum yapmadi ve 2. soruya gecti.

    – Ciktin mı peki? Ve ben dumur…
    – Hayir, hala aksamlari isten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafami
    duvarlara vurduracak soru geldi.
    Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu:

    – Istanbul'da kimsen yok mu yav. Niye hastanede kaliyorsun ki hala?

    Akillara durgunluk verek muhasebe diyologlari ve olagan üstü hijyen olaylari. Görüsmek üzre…

    fayhan
    Katılımcı

    quote author=mub@rek link=topic=6742.msg110465#msg110465 date=1231939038]

    -Hastanede yattın mi?
    -Herhalde abi, dedim, henuz evlerde kalp ameliyatı yapamiyorlarmiş. Hic
    yorum yapmadi ve 2. soruya gecti.

    – Ciktin mı peki? Ve ben dumur…
    – Hayir, hala aksamlari isten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafami
    duvarlara vurduracak soru geldi.
    Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu:

    – Istanbul'da kimsen yok mu yav. Niye hastanede kaliyorsun ki hala?

    yaril:) yaril:) yaril:)

    mübarek
    Katılımcı

    Türkiyem' in hastaliklari biter mi? Türkiye' yi bilmiyorum ancak Milletimiz hasta. Eh haliyle Mali krizler, dogal gaz' a zam, dolar euro derken günler insanlarin omuzlarina degil direk ic organlarinada zarar vermeye basladi.

    Piskolojik olarak 2008 yilinda bunalima girenlere sorulmus sebepleri nelerdir diye; Bir cogu cevresel faktör kriz ve ailevi sorunlar seklinde cevaplandirmislar. Düsününce hastanaler' imiz ve Saglik Bakanliginin calismalari nasil ne durumda diye pek de rahat degilim sahsim adina acikcasi.
    Allah kimseyi hastaliklar' la sinamasin, hastane ortamina düsürmesin.

    Cünkü ortamin verdigi bir rahatsizlikla beraber git gide yükselen bir adamina göre muamele durumu gündeme gelmis artik. Büyük sehirlerde özellikle insanlar artik müsteri gibi görmekte gelen hastalari.
    Zaten Özel Hastaneler' i hic bu konuya katmiyorum, cünkü siz onlar icin gercekten müsterisiniz. Hastasi degilsiniz.

    Diyelim ki grip oldunuz, doktor' da yapilan müdahale artik su sekilde:

    Hasta: Doktor' un odasina girer.
    Doktor: Neyiniz var der?
    Hasta: Bogazimda 2 gündür bir agri, yutkunamiyorum (…)
    Doktor: Hemen lafa atlar, tipine bakarak hastanin siz grip olmussunuz der.
    Hasta: Ya doktor bey söyle böyle bu cok rahatsizlik veriyor falan fistik demeye calissa bile.
    Doktor: Coktan ilaclarini yazar ve eline verir hastanin.

    Hadi artik cik der gibi. Heee simdi Devlet Hastanelerinde bu durum' a sıkca rastlanir sebep olarak da yogunluk gösterilir. Acaba neden herkez Devlet Hastanelerini tercih ediyor? Özel' lere giden yok mu? Acaba neden? Saglik ocaklari neden mahalle aralarinda yıkılmak üzere olan kuruluslardan olusuyor? Ordakiler doktor hemsire degil mi? Degilse neden maas aliyorlar catir catir? Devlet ne yapiyor? Kimin parasini kime veriyor?

    Sorular bitmez. Saglik sorunlarinin ardi arkasi kesilmezken bir sekilde hastanelere iktidar' da olan partililerin secip secip aldigi yan' i yön' ü damgasini vurur. Adam ilk okul mezunu gisede oturuyor. 3+2 nin hesabini hesap makinasiyla yapmaya calisan bir veznedar' dan ne beklersiniz? Yada bu devlet ne bekliyor?

    İssizler var, Hemde Üniversite Mezunu. Bu adamlarin suc' u iktidar' da olan parti sempatizani olmamalarimi yoksa okumalarimi?
    Vahh vahh..

    Artik olay teskilatlasmaktan cikip resmen egemenlik ilan etme boyutuna girerken, bastaki kisiler ve gruplarin cekismesini neden bu millet ödüyor???

    Ben böyle yazdim yarin tüm sorunlar bitti mi? Yooo hala tam gaz devam.
    Neydi o; Durmak yok yola devam…

    Sakin hasta olmayin, mazaret falan kabul etmiyoruz, hastaneleri bos yere isgal etmeyiniz. Ordakiler' in baska isleri var. Sigara cay icip aksam' a kadar oturup onla bunla mesajlasmak gibi. ;)

    Görüsmek üzre, iyi günler dilerim…

15 yanıt görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 95)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.