Tacizci, Merkel’i mutlu etti!

Forumlar Almanya ve Diğer Avrupa Ülkeleri İle İlgili Genel Bölüm Tacizci, Merkel’i mutlu etti!

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    koksaltunc
    Ziyaretçi

    Tacizci, Merkel'i mutlu etti!

    merkelkucuk15aralik.jpg
    Almanya Başbakanı Merkel, tacizle suçlanan Marco'nun tahliyesini sevinçle karşıladı.

    Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye'de yargılanan Alman genci B.M.W'nin serbest bırakılmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade ettiler.

    Brüksel'de bir açıklama yapan Merkel, ''Serbest kalmasına ve eve döneceğine çok seviniyorum'' dedi. Steinmeier de, Alman gencinin bir an önce evine dönmesini ve ailesiyle birlikte, yaşadığı sıkıntıları atmasını dilediğini söyledi. Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Christian Wulff da, Hannover kentinde yaptığı açıklamada, Alman gencinin Noel tatilini ailesiyle birlikte geçirebilecek olmasından büyük mutluluk duyduğunu belirterek, ''Tutukluluğunun kaldırılmasının zamanı çoktan gelmişti'' diye konuştu.

    Wulff, Alman gencinin davasının gelecek aylarda Almanya'da görülüp görülemeyeceğinin yollarının aranması gerektiğini belirterek, ''Adil ve hızlı bir davada yargılanmasını ümit ediyoruz'' dedi.



    şu dünyanın işine bakınki bizler tacizci degiliz ve bizde noelde eşlerimizin yanında olmak istiyoruz sayın Merkel hadi sizi görim bizide mutlu edin bekliyoruz. Buna A1 sertifika almak mecburiyetini kaldırarak başlaya bilirsiniz.Köksal Tunç

    jentzsch2
    Katılımcı

    Merhaba herkese. Ben de bu Marco olayinin A1 sinaviyla nasil bagdastirildigina anlam veremiyorum. Ne alaka yani… Birincisi; bu cocugun suclu oldugu kanitlansaydi, mahkeme bunu birakmazdi herhalde. Ikincisi de (bu benim sahsi fikrim); ben  bu ingiliz tarafinin aciklamalarini gazetede okudum ve kiz ve annesinin ifadelerini cok sacma buldum. Hic de inandirici degildi bence… Son olarak da; alman milletinin ülkesinden uzakta bir vatandasini yalniz birakmayisi, ona sahip cikmasi ve kurtulmasina sevinmesi bence cok etkileyici. Keske bizim devletimiz de bize böylesine sahip ciksa…

    Ben de sizin düsüncelerinize katiliyorum.

    Bu zorluklar gelmesi , eskilerde yasamis ve izini birakmis türklere borcluyuz, haksizlik oldugunu biliyoruz, ve türkiyede bunu böyle birakmiyacagi kesin.

     
    Jentzsch-Bey Marcoyu Almanyada kahraman olarak gören falan yok, fakat cogu insan onun sucsuz oldugunu düsünüyor. Ve bu yüzden sucsuz bir gencin hayatinin böyle gecmesi hos degil, Marco veya baskasi kimsenin basina gelmesini istemem.

    tabiki´… eger bu insan  sucsuzsa cok haklisin aynen sana katiliyorum.cogu insan onun sucsuz oludugunu dusunuyor diyorsun tamam eger oyle dusunuyorlarsa haklilar ama bende oyle dusunmuyorum.zaten bu is dusunmekle olmuyor.duydugum kadariyla burda mahkemesi olcakmis sucluysa zaten gereken yapilir.
    heyyy marcooo eger sucsuzsan basimin ustunde yerin varrr,eger sucluysann allah seni affetsin ne diiimmm marco pasa ;D  :P

    hasan hüseyin
    Katılımcı

    Slm gütig (Ben de bu Marco olayinin A1 sinaviyla nasil bagdastirildigina anlam veremiyorum.)Diyorsun bak arkadaşım nasıl bagdaşdırdım sana anlatayım,marco'nun serbest kalması Alman yetkililerini çok sevindirmiş noelde ailesinin yanında olacagı içinde çok mutlu olmuşlar,elbette bir çocugun ailesinin yanında olması her insanı sevindirir,bu haberi okuyunca aklıma eşim geldi ve bizimde 4 gün sonra bayramımız var, ay sonu yılbasşımız var kendi kendime şunu dedim bu kendi vatandaşlarına suçlu veya suçsuz insan gözüyle gören alman yetkililer acaba bizide insan görüp bayramı ve yılbaşını eşlerimizin yanında geçirmemiz için bişeyler yaparlarmı acaba kaldıkı bizler ne tacizcilikle suçlandık nede hala devam eden bir mahkememiz var bizim istegimiz ailemizin yanında olabilmek.birde bu çocugu suçsuz gözuyle göruyorlar bence ateş olmayan yerden duman asla çıkmaz kız sesini çıkarmasa hersey normal olacak ama şikayet edince kıyamet kopuyor kızın hakları yokmu burda hiç, onun yaşadıklarını düşünen yokmu kaldıki Alman gençlerinin ahlaki yapıları gözler önunde çokda savunulacak yanları yok. o çocugun yaptıkları oralarda normal karşılandıgı için savunuyorlar çocugu, yani ahlaksızlık oralarda normal…..

    KARAHANX
    Katılımcı

    yaşa köksal abi bence haklısın hayasızlığın adını medeniyet koymuşlar.böyle bir medeniyet anlayışı hernekadar bizim ülkemizdede olsa ben o sınıftaki YARATIKLARI basit ve aciz insanlar sınıfında düşünüyorum bu toprağın elbet altıda var sen merak etme,toprağın üstünde hakkımızı savunacak kimse olmasada altında elbettte vardır bunların hesabını soracak birileri…….a.e.o

    gutig2
    Katılımcı

    Ben burda ne alman tarafini ne de ingiliz tarafini savunmak durumunda degilim. Sadece, okudugum haberlerde ingiliz tarafini pek de inandirici bulmadim. Nicin inandirici bulmadigimi detaylica anlatacak da degilim, cünkü konu malum… Sizin, bayramlari ailelerimizle gecirememe konusundaki üzüntünüze hak vermedigi mi de söylemedim. Tabiki sizin üzüntünüzü de anliyorum, ama ailelerimizden malesef uzak gecirdigimiz bayramlarin, Marco`nun olayiyla kiyaslanmasini ben tuhaf buluyorum. Hala da düsüncem bu yönde… Bence bayramlarimizi ailelerimizle gecirmek istiyorsak, baska mantikli yollar aranmali. Kaldi ki bizi Almanya`da zorla tutan da yok isteyen bayramlarda ailesini görmeye de gidebilir, eger ailesi ona gelemiyorsa. Yani bunun icin A1 sinavini bence bahane etmeye gerek yok. A1 sinavi Almanya`nin isine yaradigi gibi, Almanca`yi ögrenen arkadaslarimizin da isine yarayacak. Ayrica bu sinavi bu kadar abartmaya da gerek yok, basit bir sinav ve isteyen de basarabiliyor…

    gutig2
    Katılımcı

    Ha bu arada, burda Marco`yu savunuyomusum gibi görünmek de istemiyorum. Daha davasi tam olarak sonuclanmamis bir konu üzerine kendi kendimize yargi yapmak cok yanlis olur…

    Nazire
    Katılımcı

    Ben burda ne alman tarafini ne de ingiliz tarafini savunmak durumunda degilim. Sadece, okudugum haberlerde ingiliz tarafini pek de inandirici bulmadim. Nicin inandirici bulmadigimi detaylica anlatacak da degilim, cünkü konu malum… Sizin, bayramlari ailelerimizle gecirememe konusundaki üzüntünüze hak vermedigi mi de söylemedim. Tabiki sizin üzüntünüzü de anliyorum, ama ailelerimizden malesef uzak gecirdigimiz bayramlarin, Marco`nun olayiyla kiyaslanmasini ben tuhaf buluyorum. Hala da düsüncem bu yönde… Bence bayramlarimizi ailelerimizle gecirmek istiyorsak, baska mantikli yollar aranmali. Kaldi ki bizi Almanya`da zorla tutan da yok isteyen bayramlarda ailesini görmeye de gidebilir, eger ailesi ona gelemiyorsa. Yani bunun icin A1 sinavini bence bahane etmeye gerek yok. A1 sinavi Almanya`nin isine yaradigi gibi, Almanca`yi ögrenen arkadaslarimizin da isine yarayacak. Ayrica bu sinavi bu kadar abartmaya da gerek yok, basit bir sinav ve isteyen de basarabiliyor…

    Ha bu arada, burda Marco`yu savunuyomusum gibi görünmek de istemiyorum. Daha davasi tam olarak sonuclanmamis bir konu üzerine kendi kendimize yargi yapmak cok yanlis olur…

    Benim de demek istediklerim buydu.

    Köksal beyin in arzularinida anliyorum tabiiki

    Nazire
    Katılımcı

    yaşa köksal abi bence haklısın hayasızlığın adını medeniyet koymuşlar.böyle bir medeniyet anlayışı hernekadar bizim ülkemizdede olsa ben o sınıftaki YARATIKLARI basit ve aciz insanlar sınıfında düşünüyorum bu toprağın elbet altıda var sen merak etme,toprağın üstünde hakkımızı savunacak kimse olmasada altında elbettte vardır bunların hesabını soracak birileri…….a.e.o

    Allahtan herkes sizin gibi düsünmüyor, yanmistik yoksa.

    hasan hüseyin
    Katılımcı

    Slm arkadaşlar kusura bakmayın ama ya sizin Almanyanin halinden habriniz yok yada siz çok rahatsiniz,eşiniz gelsin diyorsunuz bunu  nasil dersiniz aile birleşimi yapacak hangi eş işinden izin alacakda gelecek bana dermisiniz,işden izin almak gibi bir lüks kaldımı Almanyada hangi gün işden çıkış verilecek diye korkulurken,benim eşim benim için 2 işde birden çalışıyor günde 12 saat çalısıyor o lüksümüz yok bizim sadece bizde insaniz vede tacizdede bulunmadık kimseye böyle bir davamızda yok dedim bizim tek sucumuz evlenmek ve ailemizin yanında olmak istememiz.Eşim gelebilir evet çıkışını alır gelir,Almanya şart degil burada yaşarız,ama hangimizin Almanyadaki eşi haklarını öldurupte gelmek ister dermisiniz,bize birtek yok bırakıyorlar ayrılın arkadaş Almanyadaki eşlerinizde gitsin kendilerine ordakilerden birilerini bulsunlar deniyor acık acık bu deniyor.Neymiş uyum sorunu yaşanıyormuş hangi uyumsa hadi beni A1 sertifikasıyla uydurdu ya çocuklar ne olacak benim çocuklarım ikiz kızlarım var çocuklar oraya gidecek hangi okulda türkce egitim var bu çocuklar nasil uyum saglayacak neden kaldırdılar türkce derslerini bumu uyum caba uyum sadece almanca ögrenmekmi alman gibi yaşamakmı onlar gibi düsünüp onlar gibi giyinip onlar gibi hayatı yaşamakmı acaba,yahu bu insanlar sizin icin çalısıyor sizin rahatınız ekonominiz için emek veriyor onlar alman degil Türk  onların gelenekleri baska görgüleri başka ne uyumundan bahsediyorsunuz,biryandan Tr de neden Kürtce okutulmuyor diye bas bas bagırırlar biryandan kendi ülkelerinde Türkçe dersleri kaldırılar yasaklarlar hatta türk tv lerinin izlenmesini bile çocuklara yasaklarlar bunu uyum evet uyduruyorlar ama nasıl içimizi boşaltarak kütürümüzden gelenegimizden uzaklaşdırarak,şu anda oradaki ilk okul çocuklarının çoguna Atatürk kim diye sorun bilmezler istiklal marsımızı bilmezler  evet güzel uyduruyorlar.
    Bakın gelin görunki birzamanlar bizimde bir gçö yasası varmış almanlarda bize gelmişler sizinle bir haberi payşaklamak istiyorum onlarla bizim farkımızı çok güzel açıklıyor.


    Biz size hiç ırkçılık yapmadık Bayan Merkel-OSMANLI’NIN GÖÇ YASASI

    Soner YALÇIN

    sonery@hurriyet.com.tr

    Almanya Başbakanı Angela Merkel’in hazırlattığı yeni göç yasası, bu ülkedeki 2.5 milyon Türk’e yönelik etnik ayrımcılık yaptığı için yoğun eleştirilere uğruyor.

    Türk işçilerinin Almanya’ya ne zaman, neden gittiğini hemen hepimiz biliyoruz. Peki, Almanların bir dilim ekmek için Osmanlı’ya göç ettiğini bilir misiniz? Ya da Osmanlı’nın göç yasasından haberdar mısınız? İşte Alman göçmenlerin Osmanlı serüveni…

    ONDOKUZ’uncu yüzyılın başı… Almanya’nın birliğini sağlamasına daha on yıllar vardı. Yani Prusya, Bavyera, Saksonya gibi dükler, krallıklar, beylikler birleşmemişti.

    Bu topraklardan ilk göç dalgası 1815’te başladı. Sebebi kuraklığın getirdiği yoksulluktu. Alman yoksulları bu tarihte özellikle iki ülkeye akın ettiler: Amerika ve Rusya.

    İkinci göç dalgası 1830’da başladı.

    Sebep aynıydı; ekonomik kriz, siyasi bunalımlar, salgın hastalıklar…

    Başta Hamburg limanı olmak üzere bölgedeki tüm limanlardan binlerce yoksul, aç, hasta Alman, Amerika ve Rusya’ya göç ediyordu.

    Göçmen sayısının fazlalığı üzerine -ki sayı yaklaşık 5 milyondu- Amerikan Kongresi, Almanların gel****si için kısıtlayıcı kararlar aldı. O tarihlerde “Almanlar dışarı” sloganı doğdu Amerika’da.

    Rusya, parasız pulsuz göçmen istemiyordu! Zaten vize uyguluyordu.

    Rusya ve Amerika’nın katı tutumu yüzünden Almanlar yeni yerleşim yerleri aramaya başladılar. Osmanlı toprakları; Balkanlar ve Anadolu çok cazipti Alman için.

    Balkanlar’da ilk, Kuzey Dobruca’daki Türk köyü Akpunar’a yerleştiler.

    Osmanlı yönetimi, Almanlara karşı hoşgörülüydü. 1848’de Babadağ Kaymakamlığı, yerleşmeleri için Almanlara bölge tahsis etti. Toprakların tapusunu verdi. Kilise açmalarına izin verdi. Almanların kurdukları bu yerleşim yerinin adı “Atmagea” idi. Bunu “Malkoci” ve “Kataloi” gibi Alman yerleşim yerleri takip etti.

    Balkanlar’a fazla sayıda Alman gelmedi. Bunun nedeni, bölgedeki milliyet ve din çatışmalarının yoğun olmasıydı.

    Göçmen Almanlar, Rumeli’deki var olan devlet düzeninin sürekli olarak korunamayacağını düşünüyorlardı.

    Almanlar için yeni hedef Anadolu’ydu…

    Alman arkeolog Ludwig Ross “vatandaşlarına” Akdeniz kıyılarına yerleşmelerini öneriyordu.

    Almanlar özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Anadolu’ya gelmeye başladılar.

    Alman Türkolog Dr. Robert Anhegger’e (Bedri Rahmi ve Sabahattin Eyüboğlu’nun eniştesidir) göre, 1860’larda İzmir bölgesinde Alsaslı ve Bademli bölgesinde Alman kolonileri kuruldu.

    Bazı Alman göçmenler ise Burgaz’a yerleşmişlerdi.

    OSMANLI’NIN GÖÇ YASASI

    Osmanlı yönetimi, Alman göçmenlerin gelmesinden memnundu. Çünkü Anadolu’daki taşra nüfusu giderek azalmaktaydı. Özellikle 1839’taki veba salgını, binlerce insanın canını almıştı.

    Anadolu’nun acil nitelikli işgücüne ihtiyacı vardı. Bakir topraklarının işletilmesi gerekiyordu.

    Osmanlı yönetimi çok sayıda göçmenin Anadolu’ya gelmesi için göç yasası çıkardı.

    9 Mart 1857’de Journal de Constantinople adlı gazetede, Osmanlı yönetiminin göçmenlerle ilgili çıkardığı yasa yayınlandı.

    Habere göre, yasa göçmenlere her türlü kolaylığı sağlıyordu.

    İşte Osmanlı’nın göç yasasından bazı başlıklar:

    Göçmenler çiftçi ve zanaatçı olacak.

    Göçmenler isterlerse Osmanlı uyruğuna geçebilecek.

    Tam bir din özgürlüğü olacak.

    Devlete ait topraklardan uygun olanlar göçmenlere verilecek.

    Rumeli’de 6, Anadolu’da 12 yıl vergi alınmayacak

    Rumeli’de 6, Anadolu’da 12 yıl askerlik yükümlülüğü olmayacak.

    Devlet tarafından verilen araziler 20 yıl sonra göçmenler tarafından satılabilecek.

    Göçmenler sabıkasız olacak.

    Başlangıç sermayesi için 1300 Fransız Frangı getirilecek.

    Ülke içi taşıma masraflarını Osmanlı yönetimi karşılayacak.

    Aynı gazetede, Sadrazam Mustafa Reşid Paşa’nın başta Polonyalı olmak üzere Avrupalı göçmenlere kendi çiftliklerinde yerleşmeleri için çağrı yaptığının haberi vardı. Sadrazam’ın sadece Tesalya bölgesinde 17 çiftliği vardı!

    GÖÇMEN ALMANLARA ÖĞÜTLER

    Osmanlı Devleti’nin göçmen yasası, Avrupa’nın diğer ülkeleri gibi Almanya’da da hayli yankı buldu.

    Bu arada, 12 Nisan 1857’de Allgemeine Augsburger Zeutung gazetesinde, Osmanlı topraklarına göç etmek isteyen Almanlara öğütler veren makale çıktı. Ama makale biraz alaycı bir üslupla yazılmıştı:

    Osmanlı’ya göç edecek Alman, gecelik takkesiyle içki şişesini Almanya’da bıraksın. Tütünü de bıraksa iyi olur.

    Her türlü taassuptan kaçınsın, ancak hem kendi hem de diğer insanların dini inançlarına saygı göstersin.

    Göçecek olanlar aralarındaki anlaşmazlıkları toprağa gömsün.

    Komünistler, ateistler Osmanlı’dan uzak dursun; onların öğretilerine kimse kulak asmaz.

    Koşullar ne olursa olsun, yerli kadınlarla uygunsuzluğa kalkışmasın.

    Ermenilerle asla para ilişkisine girişmesin.

    Ölçülü olmayı ve temiz yaşamayı kendine alışkanlık edinsin.

    Osmanlı’nın çıkardığı göçmen yasası her ne kadar iyi niyetle çıkarılmışsa da Anadolu’ya gelen Alman sayısı beklendiği gibi çok olmadı.

    Ama sayıları az olsa bile gelenler de oldu. Bursa’daki bir iplik fabrikasında çalışan Alman işçiler, Ankara’da hekim olarak çalışan Alman doktorlar gibi…

    Anadolu’ya gelen Almanlar’ın en başarılısı, Hıristiyan sosyalizminin öncü savaşçısı olarak bilinen Karl Mez idi.

    AMASYA’DA BİR SOSYALİST

    Alman Karl Mez, 1840 yılında geldi Amasya’ya. İyi cins ipek sağlamak amacıyla bir işletme kurdu.

    şirketi kısa sürede çok büyüdü. Almanya’dan işçi getirmeye başladı.

    Sayıları zamanla o kadar çoğaldı ki, Mez 1858’de Almanya’dan Protestan bir papaz ile bir öğretmeni de Amasya’ya getirdi.

    şirketin müdürü Georg Krug’un evi “misyon evine” dönüştürüldü. Mez aynı zamanda misyonerlik çalışması yapıyordu.

    Hıristiyan sosyalist Karl Mez’in amacı, bu küçük Alman kolonisi örnek yaşam tarzıyla yerli halkın takdirini kazanmaktı.

    Mez’in öngördüğü “Tanrı’nın buyrukları doğrultusunda uygun davranışta” bulunmayan Alman işçiler geri gönderildi.

    Mez’in misyonerliği, şirketi kadar başarılı olamadı. Özellikle Mez ölünce oğulları ve kolonideki diğer ikinci kuşak heyecanını yitirmişti.

    Koloni dışarıdan evlenmeler, Almanya’ya geri dönmelerle zamanla çok küçüldü.

    Amasya’daki papazın ölümüyle buradaki Protestanların dini işleri İstanbul Alman Protestan cemaatinin papazınca yürütüldü.

    Amasya’daki Alman kolonisi, Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar varlığını sürdürdü. Savaş sonrasında müttefiklerin talimatıyla mihver devletlerin yurttaşları olan herkesin Türkiye’den ayrılması istenmesi üzerine Amasya’daki koloninin varlığı son buldu.

    Dün, Osmanlı Alman göçmenlere kapılarını sonuna kadar açarken; bugün Almanya’nın geçmişi hafızalardan silen yeni göç yasası tarihe karşı vicdansızlık değil midir?..

    ALMANYA’DAN BİLİM GÖÇÜ

    Almanya’daki bu yeni göç yasası, Alman vatandaşı Alman ile Alman vatandaşı Türk’ün eşit olmadığını, olamayacağını gözler önüne seriyor! Almanya’nın bu “etnik ayrımcılığı” Alman Cumhurbaşkanı’ndan veto yer mi bilinmez.

    Bilinen, ırkçı Adolf Hitler’iniktidara geldiğinde, Alman vatandaşlarını ari olup olmamasına bakarak korkunç bir elemeye tabi tutmasıydı.

    Türkiye o yıllarda, solcu, Yahudi, liberal kim olursa olsun, Hitler rejiminin gazabına uğrayan Alman vatandaşlarına kapısını açan bir ülke oldu.

    Türkiye’ye kaçanlardan (ve daha sonra 1948 ve 1951’de Berlin Belediye Başkanlığı’na seçilen) Ernst Reuter, kimlik konusunda şöyle diyordu:

    “Kimlik belgeleri kim olduğumuzu bilmemiz için değil, -çünkü kim olduğumuzu biliyoruz- bize yasallık veren bir kimliğe sahip olmamız için vardır.”

    Türkiye’de bir etnik grup Almanlar

    Bugün Anadolu’da Osmanlı döneminden kalan Almanlar var mı? Alman Tübingen Üniversitesi’nden Peter Alford Andrews’in 1989 yılında çıkardığı “Türkiye’de Etnik Gruplar” adlı çalışmasında Türkiye’deki 47 etnik gruptan biri olarak Almanların da adı veriliyor. İşte “Etnik Gruplar” çalışmasındaki Almanlar bölümü…

    Genel Adları: Alman(lar)

    Kendi Adlandırmaları: Deutsche

    Sayıları: 1965’te Kars’ta anadili Alman olanların sayısı 21 kişi.

    1972 yılında Ardahan’da anadili Alman olan 25 kişi Almanya’ya işçi olarak gitmiştir.

    Dağılımı: Kars ilinde Zavat, Arpaçay, Karacaören ve Ardahan’ın yanı sıra Kars’ın içinde dağınık gruplar halinde yaşarlar.

    Dil: Almanca

    Din: a) Hıristiyanlık, Protestanlık

    b) Müslümanlık, evlilik yoluyla

    Grup Kimliği: Yeterli bilgi yoktur, fakat öncelikle dile ve dine, ikincil olarak da topluluğun geleneksel bir geçim kaynağı olarak mandıracılıkta uzmanlaşmasına dayanır. Dağınık bir yerleşim gösteren bu aileler, ildeki en iyi peynir üreticileri olarak isim yapmışlardır. Fakat kadınlar arasında halı dokumacılığının yaygın olması, maddi kültürde bir asimilasyon belirtisi olarak kabul edilmiştir. Aynı dönemde, kızların özellikle Hıristiyan topluluklarda uygun eş bulamadıklarında, yerel Müslüman halktan kişilerle evlenmelerine izin verildiği saptanmıştır. Karacaören’de Molakanlar ve Estonlar gibi Hıristiyan toplulukların bulunması nedeniyle evliliklerde bu gruplar tercih edilmektedir.

    Tarihsel Bilgi: Alman ve İsviçreli 100 aile 1876-77 yıllarında Ruslar tarafından Kars’a yerleştirilmiştir. Her iki grup da mandıracılıkla uğraşmaya başlamıştır. Yöresel adlandırmaları olan “Nemis” Rusça’daki “nemets” Alman kelimesinden gelmektedir.

    İsviçreli grubun son durumuna dair herhangi bir bilgi yoktur.
    https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/…rid=218&gid=61
    Alıntıdır.

    meltem14
    Katılımcı

    bence angelına merkel ınsalık testınden gecsın ve ınsaların ıcıne gırmeye hak kazansın onu kınıyorum ınsanları aılelerınden ayırdıgı ıcın….

    gece2
    Katılımcı

    Bu konu mesaj yazmaya kapatılmıştır.
    Olası nedenleri aşağıdakilerden biri olabilir.

    1) Mesajınıza verdiğiniz başlık (konu başlığınız) mesajınız hakkında bir bilgi ya da ipucu içermiyor.
    Foruma yeni bir konu açarken konu başlığınızın mesajınız hakkında bir ipucu içermesine dikkat ediniz.
    Lütfen mesajınızın 4 – 5 kelimelik özetini konu başlığı olarak kullanınız, konu başlığınızın mesajınızın özü olmasına dikkat ediniz.

    2) Bu konuda yer alan bazı mesajların içeriği konu içeriği ile uyuşmamaktadır.
    Lütfen konulara mesaj yazarken konu başlığını göz önünde bulundurunuz ve hangi konuya hangi mesajı yazdığınıza dikkat ediniz.
    Mesajınız konu başlığından bağımsız ise lütfen mesajınızı yeni bir konu açarak ve uygun bir başlık yazarak gönderiniz.
    Konunun daha fazla dağıtılmaması için bu tür konular kapatılmaktadır.

    3) Konu amacına ulaşmış veya güncelliğini yitirmiş olabilir.Konunun dağıtılmaması için bu tür konular kapatılmaktadır.

    Dilerseniz kurallara uygun yeni bir konu açabilirsiniz.
    Anlayışla karşılayacağınızı umar, ilginiz için teşekkür ederiz.

10 yanıt görüntüleniyor - 16 ile 25 arası (toplam 25)
  • ‘Tacizci, Merkel’i mutlu etti!’ konusu yeni yanıtlara kapalı.