MÜSLÜMANIM DİYEN BİR İNSAN NEDEN NAMAZ KILMAK İSTEMEZ..?

Forumlar Cafe almancax MÜSLÜMANIM DİYEN BİR İNSAN NEDEN NAMAZ KILMAK İSTEMEZ..?

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    iismett
    Ziyaretçi

    Merhaba arkadaşlar..

    Bu kitabı yeni okudum. sade bir kitap ama günümüzde namaz kılmamak için ileri sürdüğümüz bütün sebepleri, mazeretleri yada bahaneleri çürütecek örneklerle açıklama yapılmış. Kitabı emanet verdim, ama bir-kaç örnek verebilirim.

                KİTAPTAN BİR-İKİ BAşLIK

    –Çalışıyorum namaz kılmak için zamanım yok veya üzerim temiz olmuyor.
    –Namaz kılan insanlarıda görüyoz, ben onlardan daha dürüstüm.
    –Namaz kılmakla herşey bitmiyor.
    –Allah insanın kalbine bakar ve benim kalbim temiz kimse için kötülük düşünmem.
    –Olumlu veya olumsuz baskılardan dolayı kılmıyorum.
    –Cuma'lara falan gidiyorum oruç tutuyorum… yetmezmi.

    Kitapta buna benzer 30 tane başlik var. Yazar önce sorunun temeline iniyor ve keşke bu bilgiler bana doğru olarak öğretilseydi dedirtiyor.

    Yazar kendinden örnek veriyor. — benim babam imamdı ama bende namaz kılmak istemezdim ve bir çok kere namaz kılmadığım halde namaz kıldım diye babamı kandırdığım olurdu………ama artık bilmem gerekenleri öğrendim.  Hikayesi uzun ama burada herkes bazı konularda cahil kalmamak için öğretilenle yetinmeyip doğruyu ilmi ve bilimsel olarak öğrenmek için biraz çaba harçamak gerektiğini anlamıştır. Hayırlı günler dilerim, şimdiden ARAşTIRMALARINIZ kolay gelsin.

    Kasus
    Katılımcı

    Zaten Kuran i Kerimin ilk ayeti “OKU” diyor.

    Okumak ögrenmek, zeka gelistirmek demek.
    Bilgili ve zeki olan insan ise her söylenilene inanmaz, arastirir.

    Calisan insan eninde sonunda evine geliyordur herhalde, hic kilma imkani yoksa evinde kazalari kilabilir.
    Kalbim temiz diyenlere ise: Peygamber Efendimiz´dendemi kalbin temiz? O niye kiliyordu?
    Namaz kilan insanlari görüyoruz diyenler: Almanlarin hepsi kötü der gibi bir örnek veriyor.
    Namaz kilmakla hersey bitmiyor tabi ama basliyor  ;D
    Cumalara gidip oruc tutmanin elbette karsiligini göreceksin ama namazinida kil.
    Baskilara birsey diyemem, baski altindan kurtul diyebilirim sadece  ;)

    delfina
    Katılımcı

    herkez cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor:)

    lengur
    Katılımcı

    Ben yeni çıkan 2 kitap(okumanızı tavsiye ederim) ile konuya cevap vermeye çalışayım.

    “Çağımızın büyük mürşitlerinden Tayyar Baba, ziyaretine gelen dervişine sorar:

    ‘Köyünüzde işler nasıl, değişen bir şey var mı?’

    Derviş cevap verir:

    ‘Köyümüze yeni bir hoca geldi efendim.’

    Hazret gülümseyerek tekrar sorar:

    ‘Müslüman mı bari?’

    ‘Efendim, öğretmen demiyorum, hoca diyorum, camiye yeni imam geldi…’

    ‘Tamam, ben de onun için soruyorum, Müslüman mı?”

    Yukarıdaki yazılanların alıntı yapıldığı Ömer Lütfi Mete'nin  “Allah'sız Müslümanlık” adlı yeni kitabında Müslüman kimliğini önemseyen insanların yaşadığı çelişkilere deyiniyor.

    “Allah’sız Müslümanlık” deyimi ile ne anlatılıyor?

    Bu soruyu bir cümlede ifade etmek gerekirse, “Güçlü ve etkin bir iletişim çabası sergileyerek Allah ile beraberlik kuramayan İslami yaşayış biçimi” derim…

    Müslümanlık, kişi için huzur ve mutluluk sağlayan bir tercih değil de, “Ürkütücü bir Tanrı’nın koyduğu külfetler bütünü” şeklinde yaşanırsa bu, gerçek bir dinin hedefleyebileceği durum olamaz.”

    Kitap hakkında;
    https://www.netkitap.com/kitap/80521/Allahsiz_muslumanlik.htm

    Yaşar Nuri Öztürk’ün “Allah ile Aldatmak kitabında da dini inancın nasıl kullanıldığı,sömürüldüğü,Türk insanını kemiren asıl ihanetin ne olduğu anlatılmaya çalışılıyor.

    Bu kitap hakkında;
    https://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp?sid=L7L55X5L3A3A7CL14XKR

    “Müslümanım diyen bir insan neden namaz kılmak istemez ?” güzel bir konu ama önce “namaz kılmama gerekçeleri” yerine samimi olarak “niye namaz kılıyorum veya kılmalıyım ?” diye insanın kendisini sorgulaması;inandığı veya inandığını sandığı kavramların doğduğu,büyüdüğü,yaşadığı toplum ve çevreden hazır yani paket program şeklinde mi aldığını…v.s. düşünmesi gerekir.

    UYUR
    Katılımcı

    Evet Allah ile Aldatmak çok güzel bir kitap . İnsanların dini kullanarak başkalarını nasıl kullandığını anlatıyor .

    gece2
    Katılımcı

    Ben yillar önce dinledigim bir programda ” siz kim oluyorsunuzda Peygambere KUR`AN okuyorsunuz kimsinizki siz birakin canim bu isleri ” bu sözler Yasar Nuri Öztürk beyefendiye ait  bu saygi yoksunu adamcagzin Allah ve Resulü “SAV” icin neden Kitap yazdigini anliyamiyotum.Kaldiki bir cok programini seyrettim bana göre reyting kokan programlar ve reyting kaygili bilgi darcigi .En son rastladigim bir demecindeyse sunlari duydum zatialilerinden “sormayin canim ban bunlari ben biraktim bu isleri benim isim siyaset ” diyordu ne oldu siyasetimi birakti simdide …
    Yok yok bildigim tek sey var oda Müslüman AKILLI olucak  arkadas  Engüzel örnek Efendimiz “SAV”sünnetiseniyyeye uyalim hadislerini yasam tarzi bilelim yolumuz acik olur insallah.Yoksa sarlatan ccccoooookkkk.Simdiki zamanda insanin aklinin karismasida cok kolay .
    Hak-Teala  yar ve yardimcimiz olsun Arkadaslar……  :angel:

    lengur
    Katılımcı

    Yaşar Nuri Öztürk hakkında çok şey söylenebilir( kendini fazla beğenmiş,reyting düşkünü,…v.s.) fakat dini konularda getirdiği yorumlar,çok kişinin dinine daha güçlü bağlanmasını sağlamış ve en önemlisi de her tarafta cirit atan akıldan bi haber sözde alimlere karşı kitlelere yol gösterici olmuştur.

    Öztürk'ün siyasi parti kurup siyasete atılması kanımca hatalı olmuştur ama yazdığı kitap,din üzerinden siyaset yapanların ipliğini pazara çıkarması açısından yine siyasi amaç taşımaktadır.Yani söylediği gibi yine siyaset içinde hareket etmektedir.

    Kulanılmaya müsait insanlar olduğu süre  her şey sömürülmeye açıktır.Bugün Boğazda milyon dolarlık Yalılar içinde yaşayan sözde cüppeli,sarıklı,çarıklı,sulugöz…v.s. gibi dini bütün(!) şarlatanlar hep bu saf duyguyu yani din inancını sömürerek bugünkü servetlerini oluşturmuşlar.Vampir filmlerindeki kan emici yaratıklar sadece hayal ürünü fakat dini duyguları sömüren,inanç vampirleri her tarafımızı sarmış.Dikkatli olmak lazım  :)

    (LALEZAR)
    Katılımcı

    konuya verilen cvpların hepsini okumadan cvplıyorum..

    müslüğmanlar neden namaz kılmak istemez?

    insanlara bir ırmak dolusu altın verseen diğer ikincisini isterler..

    günümüzn müslüamnları da önceki nesiller gibi para şan şöhret ve mevki peşinde oldullarından allahın anların emrine vermiş olduğu eşyanın kölesi olma yolunu seçiyorlar..halbuki allah eşyayaı insanın emrine musahhar kılmıştır…

    daha çok kazanalım mevkilerimiz olsun diye günde en fazla yarın saatini alacak olan ibadetinden geri durmaktadır..

    kuranda bir çok ayette yazmıyormu insan oğlu hüsrandadır..ve yine aynı ayetlerle alalh bizlere seslenmiyormu hiç düşünmezmisiniz diyerek..

    ewt düşünüyoruz ama sadece bugünümüzü ve en yakın geleceğimiz olan yarınımızı..

    peki ya sonrası??

    kaç kşi adımını atarken yada bir işine başlarken ahiret endeksli düşünerek hareket ediyor..

    kaçımız kuranı okumaktan çok yaşamaya ğayret ediyorz?

    sağımız solumuz şekli müslüamn ile kaynıyor..

    atın sırtınızdaki cübbenizi yada çarşafınızı eğer ruhunuzu değiştirmediyseniz..ki allah çarşaf giyinemnizide emretmedi!

    o sadece örtünün dedi örtünmesi gereke uzuvlarıda  nur suresinde açıklamıştır..

    buyrun nur suresi 30 ayet.

    31.Mü'min kadınlara da söyle: “Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz.”

    ve yine aynı kuranda Allah namaz kılınmasını emretmiştir…gösterişten uzak dostdoğru kılınan namazdan bahsetmiştir..

    yaptıklarımızı yapacaklarımızı birilerine yaranmak için yada istediği içn değil,yaradanım istedi diye yapar ve istenilen şeylerin ardındaki gizli ama mükemmelliği keşvettiğinizde severek isteyerek yapacak ve haz alacaksınız..

    rabbim cümlemizi dosdoğru namaz kılanlardan eylesin,göz aydınlığımız olacak hdosdoğru anmaz kılacak hayırlı nesiller yetiştirmeyi nasip etsin inş..

    hayırda kalın..hiç birşey için geç değil fakat bu konular ertelenmeyecek akdar önemli ve hayatidir..

    esselammm…

    gece2
    Katılımcı

    Yaşar Nuri Öztürk hakkında çok şey söylenebilir( kendini fazla beğenmiş,reyting düşkünü,…v.s.) fakat dini konularda getirdiği yorumlar,çok kişinin dinine daha güçlü bağlanmasını sağlamış ve en önemlisi de her tarafta cirit atan akıldan bi haber sözde alimlere karşı kitlelere yol gösterici olmuştur.

    Öztürk'ün siyasi parti kurup siyasete atılması kanımca hatalı olmuştur ama yazdığı kitap,din üzerinden siyaset yapanların ipliğini pazara çıkarması açısından yine siyasi amaç taşımaktadır.Yani söylediği gibi yine siyaset içinde hareket etmektedir.

    Kulanılmaya müsait insanlar olduğu süre  her şey sömürülmeye açıktır.Bugün Boğazda milyon dolarlık Yalılar içinde yaşayan sözde cüppeli,sarıklı,çarıklı,sulugöz…v.s. gibi dini bütün(!) şarlatanlar hep bu saf duyguyu yani din inancını sömürerek bugünkü servetlerini oluşturmuşlar.Vampir filmlerindeki kan emici yaratıklar sadece hayal ürünü fakat dini duyguları sömüren,inanç vampirleri her tarafımızı sarmış.Dikkatli olmak lazım  :)

    Son sözlerine katiliyorum lengur haklisin Müslüman akilli olmali ama o kadar sacma seyler duyuyoruzki insanimiz cokmu saf yoksa neyse OKUMAYAN bir toplum oldugumuz
    kolay kandirilmamizdan belli degilmi daha dün duydum aman allahim neler neler .ALLAH hayirli insanlarla karsilastirsin cahillikten muhafaza buyursun.
    Örnek aramayi degilde örnek olabilecek bir hayat nasip etsin Ins…
    AMIN…

    neslihan58
    Katılımcı

    arkadaslar yaşar alptekinin namazla yeniden doğdum tavsiye ediyorum mutlaka okuyun

    gece2
    Katılımcı

    arkadaslar yaşar alptekinin namazla yeniden doğdum tavsiye ediyorum mutlaka okuyun

    Ben okudum Allah razi olsun inanilmazdi bende tavsiye ediyorum.

    neslihan58
    Katılımcı

    bende çok beğenerek okudum Allahım hepimize hidayet versin

    gece2
    Katılımcı

    bende çok beğenerek okudum Allahım hepimize hidayet versin

    Amin .Hak-Teala yasamayi nasip etsin insallah…

    turad
    Katılımcı

    bende çok beğenerek okudum Allahım hepimize hidayet versin

    amiiiiiiiiiiiiiiiiin.merak ettim bu kitabi okurum. en kisa zamanda insallah.

    gece2
    Katılımcı

    Namaz, en büyük şükürdür

    Rabbimizin bize ihsan ettiği sonsuz nimetlere karşı en güzel şükür, namaz kılmaktır. Çünkü, sayısını bile bilmediğimiz ve ardı arkası kesilmeyen nimetlere, ölünceye kadar hiç bitmeyen ve günde beş vakit yaptığımız namazla karşılık verebiliriz.

    Rabbimiz bize öyle nimetler vermiştir ki, onların gerçek değerinden bile habersiziz. Kimse kendisine verilen vücut organlarının, ne kadar mühim ve ne derece değerli olduğunu tam bilemez. Ancak hasta olduğunda veya onları kaybettiği zaman değerini anlar.

    Acaba, gözlerimiz görmese, sıhhate kavuşmak için, olsaydı trilyonlarımızı bağışlamaz mıyız? Acaba iki elimizi veya iki ayağımızı, bütün kâinâtı verseler değişir miyiz?

    Ya aklımızı? Ya rûhumuzu? Ya her biri birbirinden güzel duygularımızı herhangi bir dünya malı karşılığında satar mıyız?

    İşte bize namazı emreden Rabbimiz, tüm bunları, üstelik sayısız nimet ve rızıklarla birlikte bize bağışlamıştır. Zaten Kur’an’da mealen, “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, gruplandıramazsınız bile” (Nahl: 18) buyruluyor.

    Bizler bu sayısız nimetlerin şükrünü bile edâ edemeyiz beş vakit namaz kılmakla.

    Ama o şefkati sonsuz Rabbimiz ne yapıyor?

    Bir de bize Cenneti veriyor. Cehennemden kurtarıyor.

    Onu râzı etmek için, ebedî azaptan kurtulup, tüm dostlarımızla Cennette sonsuz bir hayat yaşamak için namaza dört elle sarılmak, ezan okununca câmiye koşarak gitmek gerekmez mi?

    Bize verilen vücut nimetinin değerini anlamak için şu ilginç habere bakın:

    “ABD’de, metro çıkışındaki yürüyen merdivenlerde sıkışan ayağını kaybeden 7 yaşındaki bir çocuğa mahkeme, 53 milyon dolar (2002 rakamlarıyla yaklaşık 75 trilyon lira) tazminat verilmesini kararlaştırmış.”

    Bir çocuk ayağını kaybediyor ve sorumlusu 75 trilyon lira ödemeye mahkûm oluyor.

    Düşünün ki, bir ayağınızı 75 trilyon liraya satın alacaksınız. 25 yıl çalışarak, ayda 250 milyar, yılda 3 trilyon lira kazanmanız gerekecek.

    Bir ayağın sadece fani âlemde yok edilmesi, bir kimsenin tam 25 yıl çalışmasını gerektirirse, acaba bütün bir vücudu, hatta akıl, kalp, ruh, sır ve duyguları ebediyyen mahvetmenin cezası ne olmalıdır?

    Rabbimiz, sonsuz nimetler vermesine karşılık bizden çok az, çok hafif, çok kolay ve çok rahat bir ibâdet olan namaz kılmamızı istiyor.

    Beş vakit namaz sadece bir saatimizi alıyor. Üstelik Rabbimiz namaz kılana sonsuz bir saadet yurdu olan Cennette yaşama mükâfatı veriyor.

    Oysa ki, bizim yaptıklarımız, bir ayağın bile tazminatına kâfi değil.

    İsterseniz bırakalım ayda 250 milyar lira gibi hayalî hesapları da gerçeği anlatalım.

    Ülkemizde (2002’de) ayda bir milyar lira kazanmak çok iyi paradır. Bu hesapla yılda 12 milyar kazanan bir kimsenin, 75 trilyon lirayı kazanabilmesi için tam 6250 sene çalışması gerekir. Bir bakıma tek bir ayak için, Âdem Aleyhisselâmdan bu yana çalışmak icap eder.

    Bununla sadece bir ayağın beşerî hukuka göre, dünyevî ve maddî karşılığı kazanılmış olacak.

    Kabaca 25 alet ve organımız için 156 bin yıl çalışmak gerekecek. Tabiî buna ruhumuz, hayal yeteneğimiz, duygularımız dahil değil. Ayrıca vücudumuza ihsan edilen ayrı ayrı sayısız maddî ve manevî nimetleri de saymıyoruz.

    Bu durumda Allah’ın verdiği nimetlerin beşerî adaletle bile karşılığını vermek için dünyadaki hiçbir zenginin parası kâfi gelmez.

    şunu da unutmayalım: Bir göz, bir ayaktan çok daha gerekli ve önemli.

    Bir kalp ve beyin ise, gözden ve kulaktan değerli. Akıl ve ruh ise hepsinin üzerinde. Hele ebedî hayatı bize kazandıran iman nimetinin değerini hiçbir şeyle ölçebilir miyiz?

    İşte biz böylesine muhteşem nimetlerle kuşatılmışız. Çocukluğumda bir kıssadan hisse dinlemiştim. Bütün hayatını ibadetle geçiren bir zat vefat edince Cenab-ı Hak şöyle sormuş: “Ey kulum, sana merhametimle mi muamele edeyim, yoksa yaptığın ibadetlerle mi?” Adam bütün hayatını ibadetle geçirdiği için, “İbadetlerimle Ya Rabbi” cevabını vermiş.

    Melekler yaptığı ibadetleri bir bir hesaplamışlar.

    Bir de ne görsünler? Adamın ibadetleri bir gözünün şükrü için bile yeterli değil.

    Allah bizi böyle ucubdan, yani kendi ameline güvenmekten korusun.

    Rabbimizin verdiği vücut ve sağlık nimetiyle ilgili birkaç örnek daha aktarayım.

    Boy ve ayak Allah’ın bir nimeti. Askerde iken bir ayağı üç santim kısa olan bir arkadaşa üç ameliyat uyguladılar. Her ameliyattan sonra üç ay yatıyordu ve 6 ayda bir ameliyat oluyordu. Böylece her ameliyat ancak bir santim uzatabiliyordu. Boyumuzun her santimi için ameliyat masasına yatsak, ömrümüz kâfi gelir mi dersiniz? Söz gelişi, 1.70 santim boyu olan bir kimsenin, tam 170 kez ameliyat olması ve 42 yıl yatakta yatması gerekirdi.

    Yine hormon bozukluğu yüzünden kısa olanlar gen teknolojisiyle üretilen bir hormonla 30 santim kadar uzayabiliyormuş.

    Ancak bunun için 120 bin dolar gerekiyormuş. Ayda 500 dolar kazansak, tam 20 yıl çalışmamız gerekir.

    Bir gün bir hastaya yardımcı olmam için telefonla aradılar. 24 yaşındaki bir gencin beyin ameliyatı Türkiye’de yapılamıyor ve ABD’ye gitmesi için yoğun bakım donanımlı uçak gerekiyormuş. Ailesi varlıklıydı ve her türlü masrafı yaptı. Yaklaşık bir milyon dolarlık masrafın sonucu maalesef ölüm oldu.

    Bir de bu güzel organlarımızın rızıkları var. Midemiz için binlerce çeşit yiyecek ve içecek, dilimiz için binlerce tat, kulağımız için birbirinden güzel sesler, burnumuz için sayısız koku, gözümüz için sınırsız güzel manzara yaratılmıştır.

    Verdiğimiz örnekler sadece maddî varlığımızla ilgili. Oysa bu organlar, insandaki kadar gelişmemiş de olsa, hayvanlarda da var. Bizim asıl zenginliğimiz, aklî, ruhî, kalbî ve hissî derinliğimizde gizli.

    Bunların her birini sayfalarca anlatmak gerekir.

    Özetle, içinde bulunduğumuz şartlar ve sahip olduğumuz nimetler “mükteseb haklar”, yani kendi kazançlarımız değildir.

    Bunlar bize ihsan edilmiştir ve devam etmesi için her an o nimet elinin üzerimizde olması gerekir. Yani bir kere ihsan ettiği için “Artık bunlar bizimdir” diyemeyiz. O nimetlerin Allah tarafından her an korunması ve devam ettirilmesi gerekir. Bu yüzden her zaman şiddetle duaya, şükre ve ibadete ihtiyacımız var. Ahiretteki hesap vermeye işaret eden, “O gün bütün nimetlerden sorgulanacaksınız” (Tekâsür: 8) anlamındaki âyeti aklımızdan hiç çıkarmamak gerekir.

    Bilhassa namazı, isteksiz ve baştan savma değil, severek ve büyük bir itinayla kılmalıyız

    Sabah Namazina Nasil Kalkilir? | Cemil Tokpinar
    “Güzel bir kitap tavsiye edilir”

    Mara
    Katılımcı

    Namaz kılan ödülünü hemen alamıyor ve Namaz kılmayanda cezasını hemen görmüyor. bilgi az olunca iman zayıf oluyor, iman zayıf olunca tat veya korku olmuyor yani Namaz icin bir gerekce olmuyor. Ama Allah namaz kılan kuluna ödülünü veya kılmayana cezayı hemen verecek olsa eminim herkes Namaz icin her an hazır beklerdi, ama ozamanda Ahiret hayatının ne gereği var gibi oluyor. bu benim düşüncem.

15 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 39)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.