LÜTFEN YARDIM BAĞLAÇLAR İLE İLGİLİ VE GRAMER ?

Forumlar Almanca Ders ve Bilgi Bankası LÜTFEN YARDIM BAĞLAÇLAR İLE İLGİLİ VE GRAMER ?

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    helebirgel!
    Katılımcı

    DASS bağlaçında diye anlamı nasıl oluyor ? ve bazende dass bağlacı gecmis zaman ifade ediyo onu nasil yapıyoruz yani hangi durumlarda geçmiş oluyo aslında bu diğer bağlaçlar da öyle yani mesela cümleyi kurarken ilk önce söylemi dusunmeliyiz?          ?

    WENN bağlacı hem dığı zaman diği zaman hem de eğer anlamı var bu da cok karısık anlamak. örneğin : wenn du kommst werde ich dich sehen : geldiğin zaman seni göreceğim ve gelirsen seni göreceğim cümlenin anlamı hangisi? yoksa wenn'li cümleler de iki anlamda mı oluyor? 

    Ve son olarak 'da almanca da gelmişim, gelecekmişim gelmeliymişim gelseymişim bunlar gibi mişli cümleler nasi oluyor? Yardm ederseniz cok sevinirim smdiden tesekkürler..

    netalmanca
    Katılımcı

    merhaba,

    öncelikle dass ile başlayayım. 1. -dass- kesinlikle -diye- anlamı taşımaz.  -dass- bağlacının olduğu cümle Nebensatz( yan cümledir) dolayısıyla fiil en sonda yeralır. yan cümle olduğuna göre bir de anacümle(Hauptsatz) var demektir. işte dass bu iki cümleyi birbirine bağlar, görevi budur, -diye- anlamı taşımaz. ve geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman farketmez. Önemli olan ne demek istediğinizdir ve bunu iki cümleyle anlatmaya çalışırken  aşağıdaki örneklerde olduğu gibi kullanmanız gerekir.
    .
    Örnek vermek gerekirse mesela : Senin bugün geleceğini, söyledim.  Ich habe gesagt, dass du heute kommst.
                                                        Annem bana para verdiğini unuttu. Meine Mutter hat vergessen, dass sie mir Geld gegeben hat.
                                                        Ayşe'nin hasta olduğunu bilmiyorum.  Ich weiss nicht, dass Ayşe krank ist.
                                                        Yarın yağmur yağacağına inanıyorum. Ich glaube , dass es morgen regnet.                       
                                                        Bu konuyu iyi anladığına eminim. Ich bin sicher, dass du dieses Thema gut verstanden hast.  :) 

    -diye- nin ise iki anlamı vardır. 1. damit, 2. um ……… zu

    bu iki bağlacın farkı um….zu da özne aynı şahıstır.
    örnek: Ich rufe meine Freunde an, damit sie mich von zu Hause abholen. 1. cümlede özne ich, 2. de ise sie.
    um ….zu da ise hep aynı özne vardır. örnek: Ich gehe zum Kurs, um Deutsch zu lernen.

    -wenn- ise şart bildiren yan cümledir.
    Wenn du kommst, werde ich dich sehen. Eğer gelirsen seni göreceğim demektir. şart koşuyor.

    Aynı anlama gelen -falls- var. Bu da yan cümlede kullanılır. Ama buradaki fark şudur: şart kesinleşmemiştir.
    Falls du heute kommst, bring bitte einen Kuchen mit.  Eğer bugün gelirsen pasta getir

    helebirgel!
    Katılımcı

    merhaba,

    öncelikle dass ile başlayayım. 1. -dass- kesinlikle -diye- anlamı taşımaz.  -dass- bağlacının olduğu cümle Nebensatz( yan cümledir) dolayısıyla fiil en sonda yeralır. yan cümle olduğuna göre bir de anacümle(Hauptsatz) var demektir. işte dass bu iki cümleyi birbirine bağlar, görevi budur, -diye- anlamı taşımaz. ve geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman farketmez. Önemli olan ne demek istediğinizdir ve bunu iki cümleyle anlatmaya çalışırken  aşağıdaki örneklerde olduğu gibi kullanmanız gerekir.
    .
    Örnek vermek gerekirse mesela : Senin bugün geleceğini, söyledim.  Ich habe gesagt, dass du heute kommst.
                                                        Annem bana para verdiğini unuttu. Meine Mutter hat vergessen, dass sie mir Geld gegeben hat.
                                                        Ayşe'nin hasta olduğunu bilmiyorum.  Ich weiss nicht, dass Ayşe krank ist.
                                                        Yarın yağmur yağacağına inanıyorum. Ich glaube , dass es morgen regnet.                       
                                                        Bu konuyu iyi anladığına eminim. Ich bin sicher, dass du dieses Thema gut verstanden hast.  :) 

    -diye- nin ise iki anlamı vardır. 1. damit, 2. um ……… zu

    bu iki bağlacın farkı um….zu da özne aynı şahıstır.
    örnek: Ich rufe meine Freunde an, damit sie mich von zu Hause abholen. 1. cümlede özne ich, 2. de ise sie.
    um ….zu da ise hep aynı özne vardır. örnek: Ich gehe zum Kurs, um Deutsch zu lernen.

    -wenn- ise şart bildiren yan cümledir.
    Wenn du kommst, werde ich dich sehen. Eğer gelirsen seni göreceğim demektir. şart koşuyor.

    Aynı anlama gelen -falls- var. Bu da yan cümlede kullanılır. Ama buradaki fark şudur: şart kesinleşmemiştir.
    Falls du heute kommst, bring bitte einen Kuchen mit.  Eğer bugün gelirsen pasta getir

    Önce Çok Çok teşekkürler, ama bi arkadasim var almanya'da onunla konusurken ona ich hab mich gefreut dass ich dich gekannt hab dedim o da ,wiso geknnt habe? das ist die vergangenheit. ich bin froh dass ich dich kenne (gegenwart) olacağını söyledi yani ne alakası var birinde gekannt hab diğeri ich dich kenne ben öyle anlamiyorum dass icin dierleri icin de cok teşekkürler fakat dass'ın diye anlamınının olduğunu da söylüyorlar o yuzden sordum damit mesi icin masi icin diye anlamı da oluyor fakat örneğin bize gelmedi diye ağladı derken damit kullanılmaz ki o zaman bize gelmesin diye ağladı oluyor ;) 

    ve son olarak wenn 'in dığı zaman anlamı da var ya o yuzden wenn' de kafam karısıyor :) yani bize geldiğinde seni göreceğim.. ve bize geldiğinde seni gördüm farklı bağlaçlarla kurulması lazm.. 

    bunları da açarsanız cok memnun olurum ;) ama acıklamanız cok güzeldi yine de cok teşekkürler

    netalmanca
    Katılımcı

    merhaba,

    arkadaşınızın itiraz etmesi -dass- için değil o cümlenin anlamı itibariyle öyle demiş.  Siz seni tanıdığıma çok sevindim demek istiyorsunuz, çünkü Türkçede öyle denir, ama Almanlar bunu geçti gitti, bitti, geçmişte öyleydi gibi anlar ve şöyle cümle kurarlar aynı hissi ifade etmek için: Seni tanıyorum diye çok mutluyum. Almanlar bazı şeyleri bizim gibi ifade etmez, yani Siz Türkçe düşünmüşsünüz o cümleyi kurarken ama Almanca öyle denmez. Sizde anladığım kadarıyla sorun şu: Almanyada yaşamanız lazım bazı şeylerin öğrenilmesi için ve Alman hocalardan ders almanız lazım. Yani dass,  wenn ve diğer bağlaçları grammatik olarak anlamışsınız fakat -Sinn- der anlamlar yani his, anlam, mana boyutunda problem var, bunun içinde orada yaşamak gerekiyor maalesef. Çünkü Almanca düşünmeniz gerek Almanca konuşurken. İnanın bu çok önemli.

    deutschland_98
    Katılımcı

    Öncelikle dass bağlacını açıklayacağım. Dass “ki, -e rağmen” anlamındadır. Mesela;

    Ich sah so etwas nicht dass ich 70 Jahre alt bin.

    70 yaşında olmama rağmen böyle bir şey görmedim.
    Cümle yanlış olabilir ama anlamı böyle.

    WENN vs. ALS

    Wenn ingilizcedeki “if” ile aynı anlamdadır. ,

    Wenn, du Krank bist, gehst du sofort nach Haus.
    Hastaysan evine git.

    Als ise ingilizcedeki “when” bağlacıyla aynı anlamdadır.

    Als geçmiş zamanı belirtir.

    Als, du kamst, beginnt es regnen.
    Sen geldiğin zaman yağmur başladı.

    Futur II

    miş li gelecek zaman nasıl yapılıyor diye sormuşsun.

    werden + patizip Perfekt+sein

    Ich werde gekommen sein.

    Hep sein dır.

    Eğer “wenn” konusunda daha fazla bilgi edinmek istersen “indikativ und Kojunktiv” diye yazarsan bulursun ;)

    deutschland_98
    Katılımcı

    Pardon yazmayı unutmuşum. Futur II'nin anlamı “-miş, mış olmak” tır.

    Ich werde gegannen sein.

    Gitmiş olacağım.

    helebirgel!
    Katılımcı

    merhaba,

    arkadaşınızın itiraz etmesi -dass- için değil o cümlenin anlamı itibariyle öyle demiş.  Siz seni tanıdığıma çok sevindim demek istiyorsunuz, çünkü Türkçede öyle denir, ama Almanlar bunu geçti gitti, bitti, geçmişte öyleydi gibi anlar ve şöyle cümle kurarlar aynı hissi ifade etmek için: Seni tanıyorum diye çok mutluyum. Almanlar bazı şeyleri bizim gibi ifade etmez, yani Siz Türkçe düşünmüşsünüz o cümleyi kurarken ama Almanca öyle denmez. Sizde anladığım kadarıyla sorun şu: Almanya'da yaşamanız lazım bazı şeylerin öğrenilmesi için ve Alman hocalardan ders almanız lazım. Yani dass,  wenn ve diğer bağlaçları grammatik olarak anlamışsınız fakat -Sinn- der anlamlar yani his, anlam, mana boyutunda problem var, bunun içinde orada yaşamak gerekiyor maalesef. Çünkü Almanca düşünmeniz gerek Almanca konuşurken. İnanın bu çok önemli.

    anlıyorum ben konuşan kişiyi anlıyorum ne demek istediğini gayette iyi anlıyorum yani film izlerken bazen kelimelerde takılsamda  gramatik olarak yani ne demek isteyeceğini anlıyorum tabii bazen kelime bilmediğim için yarım kalıyor..  ama genel olarak cok iyi anlıyorm ama ben konusurken bazen yanls oluyor ama o da cok az bi ihtimalde..  internetten almanca haberleri okuyorum cümlenin nasıl kuruldugunu filan inceliyorum ve o cümledeki kelimeleri de aklımda tutuyorum.      ama yine de uyarınız icin cok saolun..  henüz okuyorum okuldan sonra olabilir..          vielen dank für ihre hilfen :)

    helebirgel!
    Katılımcı

    Öncelikle dass bağlacını açıklayacağım. Dass “ki, -e rağmen” anlamındadır. Mesela;

    Ich sah so etwas nicht dass ich 70 Jahre alt bin.

    70 yaşında olmama rağmen böyle bir şey görmedim.
    Cümle yanlış olabilir ama anlamı böyle.

    WENN vs. ALS

    Wenn ingilizcedeki “if” ile aynı anlamdadır. ,

    Wenn, du Krank bist, gehst du sofort nach Haus.
    Hastaysan evine git.

    Als ise ingilizcedeki “when” bağlacıyla aynı anlamdadır.

    Als geçmiş zamanı belirtir.

    Als, du kamst, beginnt es regnen.
    Sen geldiğin zaman yağmur başladı.

    Futur II

    miş li gelecek zaman nasıl yapılıyor diye sormuşsun.

    werden + patizip Perfekt+sein

    Ich werde gekommen sein.

    Hep sein dır.

    Eğer “wenn” konusunda daha fazla bilgi edinmek istersen “indikativ und Kojunktiv” diye yazarsan bulursun ;)

    öncelikle teşekkür ederim

    dass 'ın ki anlamı oldugunu biliyorum fakat rağmen olduğunu ilk defa duygum ragmen '' obwohl'' diye biliyorum       
               
    futur II

    ich werde gekommen sein : gelmiş olacağım. anlamında gelecek mişim manasına da mı geliyor ?

    mesela er kann zur schule gegangen sein : o okula gitmiş olabilir oluyor yani sadece werden ile mi acak miş ecek miş anla mı ? ve her fill için sein mi yani okumak fiili lesen yardımcı fiili haben : ich werde gelesen haben oluyor acak miş olması icin ich werde gelesen sein mi? 

    tekrardan teşekkürler ;)
               

    netalmanca
    Katılımcı

    merhaba,

    çok özür dilerim ama -dass- ın rağmen anlamı yoktur. Gaiba Siz'e de yanlış aktarmışlar.
    Kimseyi kırmak ya da tenkit etmek niyetinde değilim fakat eğer  böyle kalırsa böyle öğrenilir diye dayanamadım, açıklayayım dedim.
    Saygılar…

    helebirgel!
    Katılımcı

    merhaba,

    çok özür dilerim ama -dass- ın rağmen anlamı yoktur. Gaiba Siz'e de yanlış aktarmışlar.
    Kimseyi kırmak ya da tenkit etmek niyetinde değilim fakat eğer  böyle kalırsa böyle öğrenilir diye dayanamadım, açıklayayım dedim.
    Saygılar…

    evet bende biliyorum dass'ın rağmen anlamının olmadığını…  dass ile rağmen anlamı cok saçma oluyo zaten..

    deutschland_98
    Katılımcı

    Aaa, Pardon arkadaşlar, ben yanlış açıklamışım. Galiba “ki” anlamındaydı ama yine yanlış olabilir. Siz lütfen söyleyin doğrusunu. Bu arada Futur II zamanı Perfektlerden farklı bir zamandır. Lütfen karıştırmasın. Ne olursa olsun “sein” dır. Ve evet, bu Türkçede olan ecekmiş, acakmış Almancada bu şekilde yapılıyor. Zaten, Türkçedeki gibi bir zaman ve çekim bolluğu başka hiçbir dilde yok :) Bu ararda teşekkürler arkadaşlar, yanlışımı düzelttiğiniz için.

    netalmanca
    Katılımcı

    RİCA EDERİZ, BEN KENDİ ADIMA TEşEKKÜR EDERİM BÖYLE ANLAYIşLA KARşILADIĞINIZ İÇİN. ÇÜNKÜ GERÇEKTEN KORKUYORUM BİR şEYİ DÜZELTİRKEN. KİMSEYİ KIRMAK İSTEMEM AMA YANLIş VARSA DA DÜZELTMEK GEREK, İÇİM RAHAT ETMEZ, YAZIK GÜNAH İNSANLAR ÖYLE ÖĞRENİRLER YOKSA.

    AMA BU SİZİN SORULANLARA CEVAP VERME HEVESİNİZİ KIRMASIN. ÇÜNKÜ  BAşKA  YANLIş ÖĞRENEN KİşİLER DE SAYENİZDE  DOĞRUSUNU ÖĞRENMİşLERDİR.
    ZATEN ARKADAşLAR PAYLAşMAK BU YÜZDEN ÇOK GÜZEL;  İNSAN YARDIM EDERKEN BAşKA İYİ SONUÇLARA DA SEBEP OLABİLİYOR, BELKİ KENDİ HATALARINI GÖRÜP DÜZELTEBİLİYOR. UZUN LAFIN KISASI  NİYET HAYIRSA AKİBET HAYIRDIR. :)

    helebirgel!
    Katılımcı

    ya bir de anlamadiğim bir sey de ''Freut mich, dass es dich freut, mich wiederzusehen''
    ''Sevindim,beni tekrar görmene sevindiğine ''

    cümlesinde o wiederzusehen tekrar görmene oluyor ben böyle cümlelerin dass ile yapılıyor biliyordum ama ?yani orda (sen yani senin  ) tekrar görmene '' özne du olmalı ama özne yok. Kafam karıstı özne nerde nerde bulunuyor ki ?        konuyu anlatırsanız ve türkçe açıklamalı örnekler verirseniz cok sevinirim teşekkürler.. 

    hatta merkel de bir açıklama yapmıştı ordada kafam karısmıstı'' ich freue mich darüber dass es gelungen ist,binladin zu töten'' !  ben böyle cümleleri '' dass '' ile yapılıyor biliyordum ' zu ' nun da yapmaya görmeye sevmeye anlamı var diye düşünüyordum ama, Yardımınıcı bekliyorum teşekkürler.       

    netalmanca
    Katılımcı

    merhaba,

    -zu- bir fiilden bahsederken onu etmeye yapmaya anlamında kullanılır.

    Ve bazı fiiller özellikle -zu- ile kullanılır.

    Beispiel: Du brauchst nicht Angst zu haben. (Korkmana gerek yok.)
                  Ich versuche abzunehmen. (Kilo vermeye çalışıyorum.)

    helebirgel!
    Katılımcı

    merhaba,

    -zu- bir fiilden bahsederken onu etmeye yapmaya anlamında kullanılır.

    Ve bazı fiiller özellikle -zu- ile kullanılır.

    Beispiel: Du brauchst nicht Angst zu haben. (Korkmana gerek yok.)
                  Ich versuche abzunehmen. (Kilo vermeye çalışıyorum.)

    saolun açıklamanız için fakat ben biliyorum bunu sadece ''Freut mich, dass es dich freut, mich wiederzusehen''
    ''Sevindim,beni tekrar görmene sevindiğine ''

    cümlesinde o wiederzusehen tekrar görmene oluyor özne yok o anlamda sordum yanii nasıl öyle oluyor

    netalmanca
    Katılımcı

    Ben sizin kullandığınız ya da kullanmak istediğinizden ziyade Almanya' da Almanların şöyle kullandığını gördüm:
    Ich freue mich dich wieder zu sehen (seni tekrar gördüğüme sevindim.) Öteki cümleyi kullandıklarını asla görmedim. Siz tabiki istediğinizi söylemekte özgürsünüz fakat bazı şeyler konuşma kalıbıdır. Yani öyle denir. Almanların deyişi odur, değişmez. Doğru Almanca konuşmak için Almanca da düşünmeniz gerekir. Bu da zamanla olacak birşey.

15 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 18)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.