› Forumlar › Cafe almancax › Hrant Dink
-
Değerli arkadaşlar
Çok değerli, özü sözü doğru, insanlığıyla milyonlara örnek olacak Ermeni asıllı vatandaşımız Hrant Dink' i gerçekten haince bir saldırı sonucu kaybettik. Gündemde olan bu önemli konu üzerine bu bölümde yeni bir konu açılır diye bekledim. Çünkü ben alıntılar yapıp bunu burada sizlere sunacak kadar anlamıyorum bu bilgisayar işlerinden.
Onun için gönlümden geldiği gibi yazayım, arkadaşlarım bu konuyla ilgili bir şeyler gönderirler mutlaka diye düşündüm.
Hiç bir zaman hiç bir insanı din, dil, ırk, görünüş, görüş ve düşünceleri sebebiyle yargılamamış bir kimse olarak, insanların kendi hallerine bırakıldıklarında kardeşçe yaşayabileceklerine inanıyorum.
Dilerim hiç kimse düşüncelerinden ötürü bırakın öldürmeyi, yargılanmasın bile. Herkesin kendini bir dünya vatandaşı olarak hissedebileceği yarınlar umuduyla, bu kardeşimize tanrıdan rahmet diliyorum.
Hepimiz birer “Hrant Dink”iz.
-
Mikail sana karsi degildi yazim, senin ne amacla yazdigini anladim
Sevgilerle
bazi arkadaslar ulkemizde insanlarin egitimsiz olduklarindan bahsetmisler sayin arkadasim emin ol senin bildiginden fazlasini bilen yurttaslarimiz var yanliz isin ucunda derin devlet mevzulari olunca kusura bakmada hic bir halktan biri cikipta kral ciplak diemez bu sivil toplum orgutlerinin isi halk sadece sozunu sandikta soler od ne derece adil yapiliyor onuda onlarin vicdaniyla Allah arasinda halledilecek konu!
“Ben Hrant Dink'im” deyince eğitilmiş mi olacak insanlar? Burda konu o değil.
hocam şimdi beni de meraklandırdın. Burada konu olan nedir?
ben sadece içimden geldiği ve hissettiğim gibi yazdım ve bunun da birebir benim düşüncem olduğunu belirttim.mesele doğma büyüme türkiye'de yaşamış ermeni asıllı bir vatandaşımızın uğramış olduğu haksızlığa gösterdiğim tepki midir?
Ayni şeyi bir Uğur Mumcu, bir Apdi İpekçi, bir Kemal Türkler ve daha bir sürü fikir mücadelesi veren kişiler için de hissediyorum ve bunu da açıkça söyleyebiliyorum.kimseyi de benim gibi düşünmeye zorlamıyorum. ve söylediğim her sözün arkasında da duruyorum. saygılar
Sevgi ve saygılar bizden Nazire. Teşekkür ederim.
Sevgili Toricelli, bir kaç sefer oldu,aynı şeyi yazıyorum. Dediklerine katılmayan hiç kimse yok bu konuda. SADECE “Hepimiz Dink'iz” sözüne itiraz ettim, o kadar. Ve ben de yazdığım her lafın arkasındayım. “BEN DE BİR DİNK'İM” deseydin mesele yoktu, bu kadar basit bu konu. Saygılar.
tamam hocam anladım. saygılar benden,
Yazyagmuru yazini gizleyerek dokundurmaya calisma,kim demisse ona yaz…Eger yazim agrina gittiyse kusura bakma,zaten benim bahsettigim sinifa kendini katmayanlar ve bunun farkinda olanlarin agrina gitmez…Allah'ima cok sükür zekam,seviyem ve kültürüm hakkinda zerre kadar kuskum yok…Ve sen yazmadanda belli bir seviyeye gelmis,okumus,kendini yetistirmis insanlarin farkindayim…En azindan böyle insanlar benim sülalemde de var…
Ama eger yazilari okuyupta biraz düsünme payi birakirsaniz kendinize ne demek,kime demek istedigimi cok cok iyi anlarsiniz…Bu ilk olan olaylar degil Türkiye'de, sirtinda Allah yazdigi icin gencecik genci öldüren,bir cok gazetecimizi,büyük insanlarimizi öldüren kisilerde bizim halkimizdandi….Hala bir cuval pirince kanip olmadik adamlara oy verende bizim insanlarimiz…Ülkemizin dogu kesimlerinde hala kiz cocugu diye okutulmayanlar,hala yazi yazmayi okumayi bilmeyenler,hala kan davasina kurban gidenler,hala haci hocanin tecavüzüne ugrayanlar,hala zoraki evlendirilenlerde bizim halkimiz…Ver bu halkimizdan cogu üc kurusa kandirilip daglara cikiyor…Lütfen yazilarima kalkip gereksiz cevaplar yazmayin,benden akilli kimseler varmis mis ülkemizde….aman olsun,halkimiz zeki olsun,herkez okusun bilincli davransinda benden akilli olsunlar….Iste benim yukardada yazdigim buydu,karsit bir düsünce geldimi hemen o kisiye düsmanca saldiri yada hakaret…senin yaptiginda hakaret boyutunda…Belki niye halkimiz gelismemis demek istedigimi anlarsin…Eger rahatsiz oldugun birsey varsa bunu direk ad vererek ve o insani asagilamadan yazmayi dene..Kimse benim fikrimi kabul etmek zorunda degil,kimsenin hatri icinde kalkip düsüncelerimi degistirmem….
Devlet durumununda farkindayiz onlarida görüyoruz ama niye oluyor bu,cünkü kimse kalkipta itiraz etmiyor….Ne denirse ne yapilirsa kabul ediyoruz…Cünkü birligimiz yok,herkez tutturmus bir hirs ve bu hirsiyla herseyi yapabiliyor…Sustukca dahada tepemize cikiyorlar…Noldu herkez yollara düstü ama iki gün sonra hersey unutulacak…Bu adamlari biz seciyoruz,yalan söylediklerini bile bile
selam,
Dervis Yunus'tan
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz (Kelec: Söz)Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağulu aşı bal ilen yağ ede bir sözKelecilerin pişirgil yaramazını şaşırgil
Sözün us ile pişirgil demegil çağada bir sözGel ahi iy şehriyarı sözümüzü anal bari
Hezaran gevher dinarı kara toprağ ede bir sözKişi bile söz demini demiye sözün kemini
Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ede bir sözYürü yürü yolun ile gafil olma bilin ile
Key sakın key dilin ile canına dağ ede bir söz (Key:Pek, katı)Yunus imdi söz yatından söyle sözü gayetinden
Key sakın ol şeh katından seni ırağ ede bir sözSaygilarimla…
derwischarkadaslar hepinizin yazinizi okudum kimine guldum kimine agladim arkadaslar kimseyi kendinden buyuk ve kimseyide kendinden kucuk gorme herkesin fikrine saygili ol ve fikrinide her zaman belirt ama dogru yerde ve dogru zamanda hani bir laf varya eline beline sahip ol diye onnun gibi yani ok ilk okul mezunu bir adam la uni mezunu bir adamin arasindaki fark ne sizce cevabinizi bekliyorum
Kim, ne dedi?
Gazeteci Taha Akyol:
“Kendini vatansaver zanneden bir manyağın işlemiş olabileceği bir cinayet olabilir. Kurşun Türkiye'ye sıkılmıştır. Türkiye'ye çok büyük zararlar verebilecek alçakça bir cinayettir..”Gazeteci Ertuğrul Özkök:
“Daha iyi korunabilirdi. Bu Türkiye’ye mal edilecektir. Türkiye’nin düşmanlarına yarayacaktır. Yarın dünyadaki gazetelerin ne diyeceğini biliyorum. Hırant gerçek bir vatandaştı. Bizim kadar ülkemize bağlıydı..”Agos gazetesi yazarı Aydın Engin:
“Hrant Dink daha önce gerçek bir linç tehlikesi yaşadı. Dink her zaman hedefteydi, hedef Türkiye'de gerek demokrasinin gelişmesini istemeyenlerin hedefindeydi. Saldırının mükemmel planlanan bir cinayet olduğunu düşünüyorum, son derece doğru düşünülmüş bir hedeftir ve hedeflerine de ulaştılar..”şair-yazar Ataol Behramoğlu:
“O Türk ve Ermenilerin ortak şehididir..”Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan:
“Türkiye'nin bu olayla çok ağır yaralar alacağı ortada. Bir Ermeni vatandaşımızın öldürülmesi ülkemizi önümüzdeki dönemde çok derinden etkileyecektir. Dink bir T.C. vatandaşıydı. Hatırladığım kadarıyla ilk defa bir Ermeni vatandaşımız bu kahpe kurşunların hedefi oldu. Ben Dink için çok büyük bir cenaze düzenlenmesi gerektiğini ve çok yüksek bir katılımın sağlanması gerektiğini düşünüyorum..”Hürriyet gazetesi yazarı Ferai Tınç:
“Meslektaşımızın böyle alçakça bir cinayete kurban gitmesi çok acı. Devlet olayı bir namus meselesi gibi ele alıp çözmeli. Hrant Türk Ermenisiydi. Türkiye böyle bir ülke değildir, olmamalıdır. Devlet bu olayın üzerine gitmelidir. Hrant Dink bir linç atmosferinde yalnız bırakılan birçok insandan biriydi. Onların güvenliğinden devlet sorumludur. Ben bunun çok önemli bir güvenlik boşluığunfan kaynaklandığını düşünüyorum..”Hrant Dink kimdir?
dile kilit vurmamak lazım…
lâkin dili de akıl ve mantıkla birlikte söyletmek lazım…
bir bir kaybettiklerimizin, böyle haince saldırılarla yitirdiklerimizin yaptığı buydu…
artık biraz olsun düşünebilelim, anlatabilelim düşündüklerimizi olduğu gibi, bozmadan, değiştirmeden… dinleyelim artık, duyalım insanları… duyduğumuz gibi yargıya varmayalım…
çünkü insanız biz,
düşenebilen yanımızı törpülemeyelim…
ve kaybetmeyelim sağduyumuzu…
artık açalım gözlerimizi,
lütfen…
Nalan ozur dilerim sanirim lafimi yanlis anladin yanliz sunu solemek istiyorum senin egitim hakkinda dusuncen neyse benimde egitim hakkindaki dusuncem o yanliz benim yazimdaki agir tonlama yani sitemim sunaydi ulkenin genelini kastedip cahil deme niteligine sahip degilsin ikinci yazindaki dogu bolgesini kast ederek yazdigin yazida tamamiyle sana katiliyorum sanirim sen beni ben senin bazi yazilarini yanlis anladik lutfen bu yazimida duzgun okuyup dusunup oyle fikrini yazarsan sevinirim
Ben ülkenin genelini ise katmiyorum….Benim egitimle yükümledigim insanlar zaten bu isi yapan insanlar…Kimler bunlar,ya din ile beyni yikanmis insanlar,ya issiz parasiz 2 kurusa kanip can alan insanlar,yada milletin onun bunun daha hicbirseyden haberi olmayan ve bunu kullanmaya calisan insanlarin kurbani olanlar ve zannediyorumki bunun icinde egitim gerekiyor…
Ve ben her insan gibi,düsüncelerimi söyleme niteligine sahibim…Bu nasil biri biz Hrant Dink´iz deyip digeri hayir ben degilim diyebiliyorsa…. Buyrun size acikca ülkemizin egitim seviyesi ile bir arastirma…..
Bunlari aslinda googlerde aramaya hic gerek yoktu,gözlerini kapatmayan,bu konulara sirtini dönmeyen herkez bunlari görür…Ama ülkemiz hakkinda bir laf ettikmi herkez bir anda korumaya geciyor,herkez bekliyorki insanlar sadece güzelliklerinden bahsetsin ama malesef madalyonun diger tarafida var,birde diger tarafini cevirebilmek lazim…
Benim laflarimi üstün kalip okuyup hemen benim kendi ülkeme camur attigimi düsünenler icin arayip buldum…
Ve yine söylemek isterim kusura bakmayin yazilarimda direk sayi vererek konusamam,eger halkim diyorsam bu 1,2 3 yada 3 milyon ama oda bir türk ve halkimizdan….Ayriyette ben ülkemizin egitime ihtiyaci var diyebilme niteligine sahip degilim ,bu yüzden bunu milli egitim bakanliginin sayfasi diyor…..Ve gözleri iyice kapanmis ,sadece iyi yanlari görmeye calisip,herseye boyun egen kisilere sunuyorum…Ben söyleyince hata oluyor belki milli egitim bakanligi söylerse kabul edilir en sonunda…
Ve yazyagmuru umarim simdi farkina varirsin ben bütün yazilarimda düsünerek yazarim….Kendimin bile inanmadigim sözleri,yazilari baskalarinin huzuruna sunmam… Sanirim artik baska söylecek birseyimde kalmiyor…
Türkiye’deki Görünüm:
Osmanlı devletinde olduğu gibi, günümüzde Türkiye’de de eğitimin durumu kalkınmanın önündeki en büyük engel olarak durmaktadır. Islahat çalışmalarına rağmen 1927’de bile Türkiye’de nüfusun ancak yüzde 11’i okur-yazar durumda idi. Bu oran kadınlarda ise sadece yüzde 4’dü21. Kimi otoriteler; Cumhuriyet’in Osmanlı’dan devraldığı bu oranların tek başına Türkiye’nin “kalkınamamışlığını” açıklamaya yettiğini kabul etmektedirler.22
Son yapılan nüfus sayımından buyana verilen çabalar sayesinde Türkiye’de kişi başına eğitim yılı ortalaması 3.7 yıla çıkarılabilmiştir. Buna rağmen, Türkiye nüfusu ilköğretimden henüz mezun olabilmiş değildir. Bu; “bir ülkede eğitim düzeyi arttıkça refah düzeyinin de artacağını” savunanları galiba haklı çıkarmaktadır. Kalkınmaya olan etkileri hesaplanamayacak kadar çok olduğu kabul edilen ve bizimde yukarıda özel olarak, ayrı bir başlıkla, ele alma gereği duyduğumuz kadın eğitiminin görünümü ise içler acısı durumdadır: Türkiye’de yaklaşık 9 milyon kadın henüz okur-yazar bile değildir. Kızların okuma-yazma oranlarının düşük olduğu ülkelerde, erkeklerin okullaşma oranları ne olursa olsun, doğurganlık oranı yükseldiği, çocuk ölümlerinin arttığı gibi konulara daha önce değinilmişti. Annelerin; çocukların yetişmesi üzerindeki kalıcı, yönlendirici ve hatta belirleyici etkisi dikkate alındığında kızların çeşitli nedenlerle eğitim hakkından yoksun bırakılmalarının toplumsal sonuçları daha kolay anlaşılabilir23. Oysa, Türkiye’de okur yazar bile olmayan kadın nüfus neredeyse bazı Avrupa ülkelerinin nüfusu kadardır (Örneğin; komşumuz Yunanistan’ın nüfusu yaklaşık 10.5 milyondur). Üstelik, yarının anneleri olan kız çocuklarının yüzde 29’u da okula gitmemektedir24.
Yine, Türkiye’de, 6-14 yaş grubunda her 100 çocuktan yaklaşık 30’u çalışmaktadır. Bu çocukların çalışma alanları ise tarım, sanayi ve “sokak”tır. Yaklaşık 6000 çocuğun da “sokaklarda” yaşadığı sanılmaktadır.
İki bin yılı itibarı ile bütçesinden Türkiye’nin eğitime ayırdığı pay ise sadece yüzde 7’dir. Bu nedenle eğitimin bütün kademelerinde fiziki alt yapı ve insangücü eksiği kapatılamamıştır. Bu da, eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir25. Eğitimde kişi başına Japonya’da 950 dolar, Almanya’da 817 dolar, İtalya’da 523 dolar, Yunanistan’da 240 dolar harcanırken; bu oran Türkiye’de yaklaşık 90 dolardır.
şimdi burada sormak gerekir; yukarıda adı geçen ülkelerin gelişmişlik sıralamalarının, kişi başına eğitime ayırdıkları parasal kaynak sıralaması ile aynı olması rastlantı olabilir mi?
çünkü insanız biz,
düşenebilen yanımızı törpülemeyelim…
ve kaybetmeyelim sağduyumuzu…
artık açalım gözlerimizi,
lütfen…
lütfen…
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.