EN SEVDİĞİNİZ şİİR

Forumlar Cafe almancax EN SEVDİĞİNİZ şİİR

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    endoplazmikretikulum
    Katılımcı

    ÇOGU ZAMAN MERAK ETMİşİMDİR
    HER şİİR HERKESTE AYNI DUYGULARIMI UYANDIRIR
    BAşKALARI NE OKUR NE YAZAR NE ANLAR DİYE
    O KADAR BASİT VE Bİ OKADAR DA ETKİLİ SÖZLERDİR şİİİRLER
    BAZEN KALIPLARA SIGMAZ BAZENDE AGZINDAN CIKAN HER KELİMENİN 100 KATI ANLAM TAşIR şİİRLER ..
    HELEKİ şAİRLER HEP İMRENMİşİMDİR
    ÇÜNKÜ COK ÖZEL OLDUKLARINA İNANIRIM
    KİMSENİN GÖREMEDİĞİNİ GÖRMEK
    KİMSENİN DUYAMADIĞINI DUYMAK
    VE KİMSENİN CİLTLER DOLUSU KİTAPLARDA ANLATAMADIGINI
    BİRKAÇ DİZEDE ANLATMAK GEREKİR…

    şiir bir cennet bahçesi
    Girmeyene anlatılmaz.
    Cennet nedir, bahçe nasıl?
    Görmeyene anlatılmaz.

    şair gülü, şükür gülü
    Yaprak yaprak dokur gülü
    Her mısradan fikir gülü
    Dermeyene anlatılmaz.

    İne gönül, kalka gönül
    Hep doğruya baka gönül
    Hak vergisi.. Hakka gönül
    Vermeyene anlatılmaz.

    şiir toprak kokusudur
    şiir damla damla sudur
    Ermişlerin duygusudur
    Ermeyene anlatılmaz.

    şairler sultanı Yunus
    Her sözü yüz defa yumuş
    Aşk bağına dergâh kurmuş
    Varmayana anlatılmaz. (A.KARAKOÇ)

    PEKİ SİZİN EN SEVDİĞİNİZ şİİR VE şAİR KİMDİR..

    endoplazmikretikulum
    Katılımcı

    MONA ROZA

    Mona Roza, siyah güller, ak güller

    Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

    Kanadı kırık kuş merhamet ister

    Ah, senin yüzünden kana batacak

    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Ulur aya karşı kirli çakallar

    Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

    Mona Roza, bugün bende bir hal var

    Yağmur iğri iğri düşer toprağa

    Ulur aya karşı kirli çakallar

    Açma pencereni perdeleri çek

    Mona Roza seni görmemeliyim

    Bir bakışın ölmem için yetecek

    Anla Mona Roza, ben bir deliyim

    Açma pencereni perdeleri çek…

    Zeytin ağaçları söğüt gölgesi

    Bende çıkar güneş aydınlığa

    Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

    Seni hatırlatıyor her zaman bana

    Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

    Zambaklar en ıssız yerlerde açar

    Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

    Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

    Işıksız ruhumu sallar da durur

    Zambaklar en ıssız yerlerde açar

    Ellerin ellerin ve parmakların

    Bir nar çiçeğini eziyor gibi

    Ellerinden belli oluyor bir kadın

    Denizin dibinde geziyor gibi

    Ellerin ellerin ve parmakların

    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

    Saat onikidir söndü lambalar

    Uyu da turnalar girsin rüyana

    Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

    Akşamları gelir incir kuşları

    Konar bahçenin incirlerine

    Kiminin rengi ak, kimisi sarı

    Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

    Akşamları gelir incir kuşları

    Ki ben Mona Rozabulurum seni

    İncir kuşlarının bakışlarında

    Hayatla doldurur bu boş yelkeni

    O masum bakışlar su kenarında

    Ki ben Mona Roza bulurum seni

    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

    Henüz dinlemedin benden türküler

    Benim aşkım sığmaz öyle her saza

    En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

    Artık inan bana muhacir kızı

    Dinle ve kabul et itirafımı

    Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

    Alev alev sardı her tarafımı

    Artık inan bana muhacir kızı

    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

    Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

    Bir gün gözlerimin ta içine bak

    Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

    Altın bilezikler o kokulu ten

    Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

    Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

    Bir tüy ki kapalı gece ve güne

    Altın bilezikler o kokulu ten

    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

    Kanadı kırık kuş merhamet ister

    Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Sezai Karakoç    (kıtaLarın baş harfLeri >>>Muazzez Akkayam)

    Mona Roza şiirinin Hikayesi
    Mona Roza Tek Gül anlamına gelir.  bir rivayete göre ;;;

    Sezai Karakoç üniversitedeyken bir okul arkadaşına sevdalanır.. Fakat kendisini yakışıklı bulmadığı için ona bir türlü açılamaz..
    Bir gün cesaretini toplayıp aşkını Muazzez Hanım´ a arzeder..Fakat reddedilince çok üzülür..
    okullar tatil olur..Muazzez hanım Geyve´ de yazlıkta kalmaya başlar..
    Sezai Karakoç ta tam karşısındaki yazlığın bahçesinde bahçıvan olarak çalışmaya başlar..
    Her gün karşılıksız sevgi duyduğu sevgilisini seyreder..ona şiirler yazar.
    Mona Roza şiirinin her kıtasının baş harflerine dikkat edersek Muazzez Akkayam ismi ortaya çıkar.

    Gel zaman git zaman..okul biter ve mezuniyet töreni yapılır..Mezuniyet törenindeyse Sezai Karakoç Mona Roza şiirini okur.

    Muazzez Akkaya ise tam karşısındadır.şiiri bittikten sonra bir alkış tufanı kopar.
    Herkes bir daha okuması için ısrar eder.
    Ve tam 3 kez Sezai Karakoç bu şiiri ard arda okur.
    Sahneden tam ineceği sırada Muazzez Hanım koşarak yanına gelir,ve ona hala teklifinin geçerli olup olmadığını sorar.
    Sezai Karakoç  senin aşkın artık benimkine yetişemez der ve hayır cevabını verir Muazzez Hanım bayılır.Ertesi gün ise Muazzez Hanım´ ın intihar ettiği duyulur. Sezai Karakoç  hala evlenmemiştir…..

    şiirin  SırLarı
    BİRİNCİ SIR: Mona şiiri Mona Roza siyah güller, ak güller / Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak” diye başlar. Geyve'nin sırrı ortaya çıktı: Sezai Karakoç'un büyük aşkı Muazzez Akkaya Geyveliymiş.
    İKİNCİ SIR: Mona Roza şiiri büyük efsanelere ve tevatürlere de konu oldu. Onlardan biri de Muazzez Akkaya'nın intihar ettiği şeklindeydi. Bu rivayet doğru değil. Çünkü Muazzez Hanım'ın şu anda New York'ta büyük kızı Dr. Ayşegül Giray ile birlikte yaşadığını biliyoruz.

    ÜÇÜNCÜ SIR: Sezai Karakoç'un Mona Roza şiirini tamamen platonik duygular içinde yazdığı, Muazzez Akkaya ile hiç tanışmadığı sanılıyordu. Karakoç'un Muazzez Hanım'a açılıp açılmadığını hálá bilmiyoruz ama iki ismin birbiriyle tanıştıkları kesinleşti.

    DÖRDÜNCÜ SIR: Muazzez Akkaya'nın durgun ve melankolik bir kadın olduğu sanılırdı. Hayalleri yıkma pahasına kızının tanıklığıyla söyleyelim: Karşımızda neşeli, esprili, hayat dolu bir kadın var.

    BEşİNCİ SIR: Muazzez Akkaya'nın Mülkiye yıllarında uluslararası yarışmalara katılan bir ping pong şampiyonu olduğu bilgisi, Sezai Karakoç'un ünlü “Ping Pong Masası” şiirini anlamlandırmamıza yardımcı oldu.

    ALTINCI SIR: Mona Roza şiirinde “Artık inan bana muhacir kızı / Dinle ve kabul et itirafımı” şeklinde iki dize var. Muazzez Akkaya'nın, Geyve'ye sonradan yerleşmiş bir muhacir ailesinin kızı olduğunu bilmem belirtmeye gerek var mı?

    ADI: Muazzez Akkaya…

    Kandilli Kız Lisesi'ni “Pekiyi” derecesiyle bitirdi.

    1950'de Mülkiye'ye girdi.
      aşk”ın içine sürükledi.
    döndürücü güzellikle ve Grace Kelly tipinde bir kız. Aynı okulda öğrenim gören sınıf arkadaşı şair Sezai Karakoç'u “fırtınalı bir aşk
    Okulun en popüler kızlarındandı.

    Baş döndürücü güzellikle ve Grace Kelly tipinde bir kız. Aynı okulda öğrenim gören sınıf arkadaşı şair Sezai Karakoç'u “fırtınalı bir”ın içine sürükledi.

    Böylece “Uğruna Türk edebiyatının en gizemli ve en dokunaklı aşk Mona Roza yazıldığı kadın” olarak kayıtlara geçti.

    Esin kaynağı olduğu Mona Roza şiirinden hiç haberdar olmadı.

    Ancak okul günlerinde paltosunun cebinde şairi meçhul şiirler buldu ve bu şiirlerin şairinin sınıf arkadaşı Sezai Karakoç olduğunu bilmedi.

    Okulu bitirdikten birkaç yıl sonra Maliye Bakanlığı'nda üst düzey görevler yapan ve geçen yıl hayatını kaybeden Orhan Giray ile evlendi.

    Üç çocuğu oldu.

    şu anda büyük kızı Ayşegül Giray ile yaşıyor…

    RIBERY
    Katılımcı

    SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ
    Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
    Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
    Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
    Sense araya korkular koydun.
    Yasaklar koydun…
    şimdi nerdesin diye sakın sorma
    Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

    Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
    Yağmurlu havalara…Bu kasvetli akşamlara
    Sen varken
    Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
    Otobüs duraklarına…
    Sen varken ayrılanlara ağlamazdım…
    Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
    Gidenlere küsmezdim
    Kalanlara acımazdım…
    Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
    Masumdum, çocuklar gibi
    Böyle delirmezdim-küfretmezdim…
    Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
    şimdi soruyorum sana
    Adı sevdaysa bu cehennemin
    Sen yaktın da ben yanmadım mı?

    Biliyorsun
    Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
    Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
    Dağlara merdiven dayadım olmadı
    Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
    Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
    Artık benden pes
    Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
    Nasılsa gidiyorsun
    Biliyorum git…
    Ama ardında
    Ağlayan bir çift göz
    Paramparça bir yürek
    Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
    Çek silahını-daya sırtıma
    Titrersem namerdim…
    Sen vurdun da ben ölmedim mi?

    AHMET SELÇUK İLKAN

    hosibaba
    Katılımcı

    Hörst Du, wie mein Herz Dich ruft?

    Hörst Du, wie mein Herz Dich ruft?
    Merkst Du nicht, wie es Dich sucht?
    Es ruft immer wieder: “Ich liebe Dich”,
    aber Du hörst es nicht.

    Warum machst du es mir so schwer,
    hasst Du mich denn so sehr?
    Ich weiß, es gibt eine Andere in Deinem Leben
    und vielleicht kann ER Dir mehr geben.

    Mein Herz ruft nach Dir,
    aber Deine Liebe gehört ihm.
    Und so ist es wahrscheinlich auch gut,
    wenn es auch noch so weh tut.

    Ich muss lernen, Dich zu vergessen.
    Das aber ist schwer für mich, …
    … denn ich liebe Dich.

    provitamin_b5
    Katılımcı

    HERşEY SENDE GİZLİ

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..
    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

    Ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,

    Sevdiğin kadar sevileceksin.
    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

    İşte budur hayat!
    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin…

    sıbel _t
    Katılımcı

    şiirler çok hoş ama benim aklıma hiç şiir gelmiyo  :D

    3,14
    Katılımcı

    –> Aşk öyle bir şey ki
    Bir anda geliveriyor haber bile vermeden
    Geldikten sonra, senin kalbin aşkla dolduktan sonra anlıyorsun sen
    O zaman geri dönüşü olmayan yola çıkıyorsun sevdiğinle
    Sevdiğin de seni seviyorsa eğer
    Çıktığın yola koşuyor peşinden
    Son trene hadi ya sen bindiysen?
    Sonraki treni beklemek zorunsaysa aşkın?
    Sevmek aşk trenine binip gitmek olmamalı
    O trene binmek için istasyonda saatlerce günlerce sevdiğin gelene kadar beklemeli
    Ve sevdiğin gelmeden binmemelisin…
    … eğer mutlu bir yolculuk istiyorsan tabiki.

    Bu yolculuk öyle bir yol ki ey aşk kokan gecelerin en parlak karanlığı
    Yalnız bir yolculuk, sürgün değildir de nedir insana
    İstemeyerek gidilen yoldur yalnız gidilen yollar
    Eğer sevdiklerin arkanda kalıyorsa…
    Herkesin sevdiklerine kavuşması mümkün mü acaba
    Sanmıyorum diyor kalbim,
    Eğer bir tane bile kavuşamayan varsa
    Ve o bensem…

    Ama biliyorum,
    Hissediyorum
    İçim içime sığmıyor,
    Söylemese bile seviyor çok seviyor beni,
    Yanına gitmek için can atıyorum
    O da beni görmek, benimle yarını paylaşmak istiyor.

    Ne dersin kalbim, sence ne olacak halim?

    3,14
    Katılımcı

    –> Liebe ist…
    Monika Staesche, Jürgen Neye

    Liebe ist…
    ..vergänglich und doch ewig…
    ..eines der größten Geheimnisse unserer Welt
    ..wohl das Thema, das die meisten Musikstücke, Gedichte, Geschichten und Bilder inspiriert hat…
    ..sich unter einen verzauberten Sternenhimmel zu setzen und sich von Liebe erzählen zu lassen…
    ..die beste Ausrede, sich zurückzulehnen und zu träumen…

    3,14
    Katılımcı

    Liebe
    Liebe heißt, Wärme auszustrahlen,
    ohne einander zu ersticken. Liebe heißt,
    Feuer zu sein, ohne einander zu verbrennen.
    Liebe heißt, einander nahe zu sein,
    ohne einander zu besitzen.
    Liebe heißt, viel voneinander zu halten,
    ohne einander festzuhalten.
    Liebe ist das große Abendteuer
    Des menschlichen Herzens. Spüren
    Menschen das Herz eines Menschen,
    dann kommen sie zum Leben.
    Liebe ist der einzige Weg,
    auf dem Menschen
    menschlicher werden.
    Allein die Liebe ist das Haus,
    in dem wir wohnen können.

    Phil Bosmans

    3,14
    Katılımcı
    51013604ku6.gif77651322bz4.gif63543152fm4.gif77500354li9.gif

    51013604ku6.gif77651322bz4.gif48089561em7.gif77500354li9.gif54959803px6.gif97820618wz7.gif21680801hr4.gif60219637du7.gif97836177le8.gif

9 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.