en güzel temel fikralari.. biraz stress atalim

Forumlar Cafe almancax en güzel temel fikralari.. biraz stress atalim

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    peppa
    Katılımcı

    Öğretmen derste çocuklara sormuş:
    çocuklar kim cennete gitmek ister Temel hariç bütün öğrenciler parmak kaldırır öğretmen Temele sorar:
    temel sen niye parmak kaldırmıyorsun
    Temel şu cevabı verir:
    -annem dediki okuldan sonra hemen eve gel..

    Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. ‘Ulan’ diyor, “Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?” Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. “Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar”.. “Bana bir rakı, yok” diyor “böyle de anlarlar”. “Bana bir bira.. tamam” diyor “böyle iyi.. anlamazlar”. Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: – “Barmen bana bir bira”. Barmen Temel’i biraz süzdükten sonra soruyor: – “Birader sen laz mısın?” Temel: “uuuy nasil anladın” diyor: – “Burası resepsiyon bar karşıda..”-+-

    Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun’u aradı: – “Tursun, orada durum nasıl?” – “Hüç… Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor.” Temel: – “O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor.”

    -+-

    Temel Amerika’da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: – “Dur, ceza yazacağım.” – “Ceza mı? Yazamazsın.” – “Haçan nedenmiş o?” Papaz gülerek cevap vermiş: – “Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var.” Temel hemen atılarak: – “Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!..”

    -+-

    Temel uçakla Trabzon’a gidecekmiş. Oturmuş bir yere rastgele. Asıl yer sahibi gelmiş: – “Beyfendi burası benim yerim kalkar mısınız?” – “Hayır.” – “Beyfendi burası benim yerim kalkın.” – “Hayır.” Yer sahibi gider hostese başvurur. – “Beyfendi burası sizin yeriniz değil, kalkar mısınız lütfen?” – “Kalkmam.” Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan, Temel’in kulağına bir şey fısıldar ve Temel kalkar, arka tarafa oturur. Herkes hayret etmiş durumdadır, “biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba kaptan nasıl kaldırdı bunu” diye. Dayanamıyorlar, Kaptan’a soruyorlar: – “Dedim ki burası Trabzon’a gitmez..”

    -+-

    İstanbul’a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar… Bizim Temel’le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon’a; Temel’le Dursun’u görmeye.. Demişler ki, “ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?” Temel başlamış anlatmaya… – “Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz.” Yetkililer sormuş: – “Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?” İdris de bu sefer atılmış: – “O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız…”

    -+-

    İki Karadenizli uçağa binmiş. Uçak havalandıktan sonra uçağın motorlarından biri bozulmuş. Pilot anons etmiş: – “Uçağımızın bir motoru bozulmuştur. Telaşa gerek yoktur”. Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmuş. Pilot anons etmiş: – “Uçağın ikinci motoru da bozuldu….”. Temel Dursun’a dönmüş: – “Tursun desene geceyi burda geçireceğiz.”
    -+-

    Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel’e: – “Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?” Temel biraz düşündükten sonra: – “Yunus balığı olayım”, demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: – “Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?” Temel masum bir şekilde cevaplamış: – “Yüzme bilmiyordum, boğuldum!”

    Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: – “Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?” Adam: – “Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler!” der. Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam, Temel’e sorar: – “Hemşerim, sen niye ağlamaya başladın?” Temel: – “Ben” der, “idrar tahlili yaptırmaya geldim.”

    Temel İngiltere’ye gitmişti. Arkadaşları Temel’e: – “İngilizce bilmezdin İngiltere’de çok sıkıntı çektin mi?” demişler. Temel: – “Hayır, sıkıntıyı asıl İnciluzlar çekti…”

    Temel ve köpeği Karabaş trene binerler.Aynı kompartmandaki yolculardan biri Temel’e:
    Köpeğinize dikkat edin lütfen,şu anda kocaman bir pirenin vücudumda dolaştığını hissediyorum.
    Temel gayet sakin:
    Uy karabaşum dikkat edesun,bu adamda ppire vardur,sana ta geçebulur.

    Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
    -Temel: “Kaynanamı gömdük.”diye cevap vermiş.
    – Kahvedekiler: “İyi de bu halin ne?”
    -Temel: “Biraz direndi de

    Mahkemede hakim, Temel’e sormuş:
    Kiminle evlisin?
    Bizum kariylan!
    Hakim sinirlenmiş:
    E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
    Duydum tabi, nasil duymadum!..
    Kimmiş?
    Bizum kari.

    Temel cocukken duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :
    – Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın ?..
    – Temel cevap verir : “ Yok anne bu şampuan kuru saçlar içinmiş

    TEMEL BİR GÜN OKULDAN GELİR BABASI SORAR OĞLUM BÜGÜN NE ÖRENDÜN?TEMEL BABACUĞUM BU GÜN HİÇ BİR şEY ÖĞRENMEDİM YARIN YİNE GİDECEĞÜM

    daha neler neler ya bizim temel bi alem funny:)

    …mystery…
    Katılımcı

    ;D ;D

    lengur
    Katılımcı

    Bunlar daha önce eklenmiş mi takip etmedim ama ben yeni duydum. :)

    Temel:
    “Bağa perşembe günleri fıkra anlatmayun da.” Der.
    Arkadaşları:
    “Neden?” diye sorarlar.
    Temel:
    “Ertesi gün cuma namazında akluma geluyi güleyirum” der.

    Adamın karısı kaybolmuş. Sormuş, aramış, bulamamış, karakola gitmiş… Komiser Temel`miş. Derdini anlatmış.
    Komiser kadının resmini istemiş, cüzdandan çıkarıp vermiş…
    Komiser Temel, uzun uzun fotoğrafa bakmış:
    “Hemşerum, eyi duşundun mi? Ha pu kariyi, haggaten bulmamuzi isteyi misun?”

    Delinin birisi saatini hastane bahçesindeki havuza atmış. Bunu gören arkadaşı Temel ,yanına yanaşmış ve konuşmaya başlamışlar,
    “Niye attun o güzelum saati havuza?”
    “Nasıl yüzdüğünü görmek için.”
    “Peki, kurdun mi oni ?” “Hayır.”
    “Be enayi, hiç kurmadan yüzen saat gördu mi?”der.

    lengur
    Katılımcı

    Temel gece evine giderken bir hırsız görür…Hırsız Dursun’un evine girmek için pencere demirlerini kesmektedir…
    Temel, “uşağum sen ne yapayisun öyle?” diye sorar.
    Hırsız, “Hiç amca kemençe çalayirum” der.
    Temel, “Ama bu kemençenun hiç sesi çıkmayı, neden?” diye sorar.
    Hırsız, “Amca, kemençenun sesi yarun çıkacak” der.

    Temel,“ Oğlum, bu gün okulda ne yaptınız?”
    “Baba, dinamit imal ettik.”
    Temel,
    “Peki, yarın okulda ne yapacaksınız?”
    “Hangi okulda!”

    lengur
    Katılımcı

    Aynen kopyalanmışlardır. :)

    “Emekli Temel’le Dursun parkta güvercinlere yem atıyorlarmış.Temel,“şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyaset adamlarumuzi hatırlayirum” demiş.
    Dursun, “Neden?” diye sorunca…
    Temel,
    “Yerde dolaşurken elümuzden yeyiler. Havalanınca da kafamuza mıçayiler” demiş.”

    “Temel, boşanma davası için hakimin karşısına çıkmış ve şikayetlerini
    anlatmaya başlamıştır:
    “Karım Fadime üç yıldan beri ne bulursa bağa fırlatuyi hakim bey!”
    Hakim Temel’in bu şikayetinden sonra hemen sözünü kesip merakla sorar:
    “Be adam, o zaman bu davayı açmak için niye üç yıl bekledin?”
    Temel büyük bir saflık içinde cevap verir:
    “Hakim bey, çünki artuk isabet etturmeğe başladi.”

    “Trabzon’un bir köyünde yol çalışması yapılıyormuş.Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyorlarmış. O sırada oradan geçmekte olan mühendis görmüş bunları.
    Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
    “Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle?” diye sorar.
    Köylü Temel,
    “Eşeği salıveruyiruk,gittiği yeri yol yapayiruk”der.
    Mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
    Alaycı bir tonla:
    “Eee demiş, eşek bulamayınca napıyonuz?”
    Köylü Temel,
    “O zaman Ankara’dan mühendis isteyiruk.”

    ” Yaşlı Temel köydeki mısır tarlasını kazamayacak durumda olduğundan oğluna mektup yazar,
    “Oğlum gel şu mısır tarlasini kazda, tekrar gidersun.Çok yaşlandum yapamayirum uşağum”
    Temel’e oğlundan cevap gelir,
    “Baba, sakın o tarlayı kazmaya uğraşma, ben vurduğum adamlarun hepsini o tarlaya gömdüm”der. Ertesi gün durum jandarma ve emniyete intikal eder. Tarlayı didik didik ederek kazarlar ama hiç bir ceset bulamazlar.
    Temel oğlundan aldığı son mektupta oğlu şöyle yazmaktadır,
    “Babacuğum benden bu kadar, ellerunden öperum”

    lengur
    Katılımcı

    İlkokulda öğretmen, Temel'e sormuş. “İki kere iki”

    Temel düşünmüş ve cevap vermiş: “10”

    Öğretmen kızmış:  “Oğlum iki kere iki dört, bilemedin beş eder; nereden on edecek!”

    “Temel askere ilk gittiği zaman komutanın biri askerlerin hepsini çağırarak benim adım “Aslan oğlu Aslan” demiş ve ismimi her geldiğim zaman herkese soracağım demiş ve gitmiş.

    Bir-iki gün sonra komutan tekrar gelmiş ve askerlere adını sormuş.Sıra Temele geldiği zaman “benim ismim ne?” diye sormuş.

    Temel, bir türlü ismi hatırlayamamış ve en sonunda “bi hayvan oğli hayvan du ama çıkartamadım” demiş.

    Küçük Temel, kendinden daha büyük olan Dursun'a yan yan bakarak: “Söylediğin sözü geri alman için sana beş dakika süre veriyorum!” dedi.
    Dursun  kabararak:
    “Bak hele sen. Peki beş dakika sonra sözümü geri almazsam ne olacak?” diye diklendi.
    Küçük Temel biraz düşündükten sonra:
    “Peki söyle ne kadar zaman istiyorsun?” dedi.

    lengur
    Katılımcı

    Temel ve Cemal deniz kıyısında oturmuş balık tutuyorlardı.

    Temel bir ayakkabı çekti. Cemal bir süzgeç çekti.

    Derken bir terlik çekince,Temel;

    “Ula Cemal puradan gidelum, aşağıda birileri oturuyi” der.

    lengur
    Katılımcı

    Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :

    -Aranızda müslüman olan var mı ? korkudan kimse birşey diyemez. Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve ' ben müslümanım' der.

    Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki koç sürüsünü gösterip:

    -Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.

    Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul ' der….

    Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:

    -Aranızda başka müslüman var mı , varsa yanıma gelsin ?

    Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:

    ' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ? İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' … Yüce İsa hepimizi korusun…

    lengur
    Katılımcı

    Temel ile İdris’in eline Victoria’s Secret’ın kataloğu geçmiş. Bakmışlar her sayfada fıstık gibi kızlar, hepsi birbirinden alımlı, çıldırtıcı iç çamaşırları içinde, yarı çıplak poz veriyorlar.  Üstelik altlarında yazan fiyatları da sudan ucuz, 20 dolar, 30 dolar… Olur mu olur, Temel ile İdris birer tane ısmarlamış, beklemeye başlamışlar.

    Aradan bir iki ay geçmiş, Temel hâlâ internetten sipariş ettiği kızı bekliyor, kız gelmiyor. Yolda İdris’e rastlamış, “Yahu paralar boşa mı gitti, nedir, benimki yok meydanda, seninki geldi mi?” diye sızlanmış. İdris, “Valla benimki geçen gün donunu yolladı” demiş, “Kendisi de bugün yarın varır herhalde!”

    mutim2
    Katılımcı

    :))))))))) tşk ederim

    lengur
    Katılımcı

    Temel, komadan çıktıktan sonra, yatağının ucunda oturan karısı Fadime’yi görünce:“Karıcuğum sağa bir şey söylemek isteyirum. 
    İşten kovulduğum zaman yanumdayidun, iflas ettuğum gün ise odamda. Vurulduğum gün senun kollaruna düştüm. Beyin ameliyatumdan çıkup gözümü açtuğum gün ilk seni gördum.

    Fadime duygulanmış.

    “Evet…”

    “Soninda anladum. Yahu, sen ne uğursuz bi karisun!”.

    Hakim Temel`e sorar :Niye adamın başına sandalyeyle vurdun?

    Boynu bükük Temel :Ne yapayum, çaresizluk efendum. Masayi kaldiramadum ki…

    lengur
    Katılımcı

    Temel'i Komutanı Çağırır…

    “Oğlum Temel Söyle Bakalım İslam’ın şartı Kaçtır?”

    “Kırktır Komutanım.”

    Duruma sinirlenen komutan Temel’i azarlar.

    Dışarıda bekleyen Dursun, yanına moralsiz bir şekilde dönen Temel’e sorar.

    “Temel ne oldi içerde…”

    “Komutanum sordi, Söyle Bakalım İslam’ın şartı Kaçtır?”

    “Eee sen ne dedin?”

    “Kırktır komutanum dedum.”

    “Oğlum sen manyakmisun İslamun şarti beştur. Git şimdi komutanun elini öp, özür dile, İslamun şarti beştur komitanim de.

    “Oğlum sen manyakmisun adam kirki kabul etmeyi beşi nasil kabul etsun”

    Cami imamı parasal sıkıntıları anlatmakta, caminin eksikliklerini giderebilmek için cemaatin yapması gerekenlerden bahsetmektedir.
    “Eskiden 500 kişi cemaat olurdu burada, camimiz güzeldi, her yeri sağlamdı. şimdi zar zor bir araya geliyor 100 kişi, bağış toplanmıyor, çatısı akıyor, caminin penceresi kırık, hiç bir şeyi tamir ettiremiyoruz…” arka saflarda duran Temel hocanın sözünü keser;

    “Zarar edeyise cameyi kapatalum hocam.”

    lengur
    Katılımcı

    Temel, Fadime’ye âşık olmuş.

    Aşkından da şiir yazmış:

    Sabahları yemek yiyemeyirum; çünki seni düşünuyirum,

    Öğlenleri yemek yiyemeyirum; çünkü seni düşünuyirum,

    Akşamları yemek yiyemeyirum; çünkü seni düşünuyirum,

    Geceleri uyuyamayirum; Çünkü açum…

    Temel okuldan üzgün bir şekilde eve döner ve babasına matematikten 1 aldığını söyler. ilgili bir baba olan Dursun, hemen sorar:

    “Neden uşağum?”

    “Ha babacuğum, 3 kere 2 kaç eder dedi, benda 6 Dedum…”

    “Ee doğridur?”

    “Sonra öğretmen deduki,2 kere 3 kaç eder?”

    Dursun yüksek sesle bağırır:

    “Hadi len ne farkı var ki?”

    “Ha babacuğum, ben da öğretmene ayni buni dedum!”

    lengur
    Katılımcı

    Trafik polisi Temel`i durdurur: “Efendi, on dakika evvel kırmızı ışıkta geçtiniz..” Temel: “Kim deyi?” Polis:”Beş kilometre ötede baş komiserimiz var, telsizle bildirdi” Temel sinirlenerek, “Ula amma boşboğaz baş komiserunuz varmış ha… Ağzında pakla ıslanmayi.”

    Temel satılık papağanları inceliyormuş. En pahalı papağanın önünde durmuş: “Abi bunlar neyce konuşuyor?” Satıcı:”İngilizce, Fransızca, Almanca” Temel:”Kaç paradır?” Satıcı:”Bir milyar” Temel:”Lazca biliyo mu?” Satıcı:”Bilmiyo” Temel papağanın burnunu okşamış ve, “Bu buruna yazuk” demiş.

    Temel akşam evde Fadime ile beraber haberleri izlerken spiker şöyle bir haber okur, “sayın seyirciler, nüfusunun çoğu kadın olan Moğolistan Türkiye’den 5 bin dolar maaşla erkek istiyor”. Bunun üzerine Temel Fadime’ye dönerek, “hanum ben habu Moğolistan gideyirum” der. Bunun üzerine Fadime Temel’e dönerek, “otur oturduğun yerde rezil edecesun Türkiye’yi oralarda”.

    Namaz kılmaya yeni başlayan Temel oğlunu da yanına alarak teravih namazına gider.Bir iki rekât derken işin uzadığını gören Temel, ceketini çıkartıp oğluna vererek,“Oğlum annene haber ver, merak etmesun, iş iddiaya bindi babam eve geç gelecek dersun”

    sıbel _t
    Katılımcı

    çok komikler yaaaa :D :D :D

    f_tuba26
    Katılımcı

    ewet güzelmis  ;D ;D

15 yanıt görüntüleniyor - 466 ile 480 arası (toplam 486)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.