Bu Yazıyı Almancaya çevirebilirmisiniz?

Forumlar Almanca Dersleri İle İlgili Sorular ve Cevaplar Bu Yazıyı Almancaya çevirebilirmisiniz?

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    crazymoonlight
    Katılımcı

    Arkadaşlar bilmiyorum kurallara aykırımı ancak bu yazının Almancasına çok acil ihtiyacım var. Yardımcı olursanız Çok sevinirim.

    “İyi günler. size Türkiyede faaliyette bulunan palet alım satım firmasından  yazıyorum. Firmanızın adresini internet sitesinden buldum.Paletlerinizin alım -satım fiyatları ve özellikleriyle(boy x en x yükseklik ölçüleri ve desimetreküp cinsinden kullanılan toplam tahta hacmi) ilgili ayrıntılı bilgi istiyorum. En kısa zamanda bu adresten bize geri dönmenizi rica ediyorum. Saygılarımla”

    eva.l
    Katılımcı

    Guten Tag.
    Ich schreibe Ihnen von einer Paletten Einkaufs- und Verkaufsfirma, die in der Türkei tätig ist. Die Adresse Ihrer Firma habe ich auf einer Internetseite gefunden. Ich bitte Sie um detaillierte Informationen bezüglich der Ein- und Verkaufspreise sowie der Beschaffenheit Ihrer Paletten (die Maße der Länge x auf x, der Höhe und das von der Sorte benötigte Gesamtholzvolumen in Kubikdezimeter). Ich bitte Sie, uns diese so schnell wie möglich an diese Adresse zukommen zu lassen.
    Mit freundlichen Grüßen

    [“desimetreküp cinsinden kullanılan toplam tahta hacmi” dogru çevirip çeviremedigimden emin degilim]

    lengur
    Katılımcı

    “Çirkinin Sanatı” başlıklı bir makaleden alıntı aşağıdaki yazının Türkçesinden bir şey anlamadım.Eğer yardım ederde Almanca'ya çevirirseniz belki Almancasından bir şeyler anlarım.Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.  ;D

    “…Modern dönemde soyutlamanın kuramsal düşüncede olduğu gibi estetik beğeni alanında da başatlık kazanması modern tinin bir kaprisi değildir. Analitik ‘felsefe’ denilen Anglo-Saxon sabuklama Kübizmin sanatta yaptığı aynı soyutlamayı felsefenin kendi alanında yapar, somut olan kavramı değil ama soyut duyu-verisini, evrensel düşünceyi değil ama tekil duyusal öğeyi saltıklaştırır. Bütünü söker, dağıtır, parçalar, ve bu postmodern yöntemle dirimli olan bütünü dirimsiz bileşenlerine ayrıştırır, onu anlamsızlaştırır, saçmalaştırır, çirkinleştirir. Bütünün estetik ve ussal uyumu yerine, duyusalın ve düşünselin birliği yerine, dışsal ve kübist bitiştirmeyi, tutturmayı, yapıştırmayı geçirir, ve bunun için yöntemini her durumda kaotik çağrışım süreçlerinde ve onu denetleyen yabanıl bilinçaltı etmenlerinde bulur.

    Böyle ilkelliğin gizini anlamak güç değildir. Modern Akademik ‘sanat’ ve ‘felsefe’ kurumlarında Sanat ve Felsefe de tüm değerlerinden, tüm idealist güdülerinden soyutlanırlar ve tecimsel amaçların sıkıdisiplini altında öğretilmeye uygun analitik, bağsız, tutarsız biçimlere indirgenirler. Gevşerler, hafiflerler. Varoluşunu duyarlığın, duyuncun ve ussal düşüncenin barbarlaşmasına koşullu kılan bir toplumda, eğitimi baştan sona pazar kurallarına uyarlayan bir akademide, Sanat ve Felsefe de çirkinin ve yalanın aklanışına hizmet etmeye ayarlanırlar. Güzellik ve Gerçeklik onları reddeden kurumsallık tarafından ancak karşıtlarına çevrilerek öğretilebilirliğin alanına getirilebilirler. Bu modern soytarılık oyununda, kitle toplumu kitle felsefecilerinin, kitle sanatçılarının kitlesel üretimine de gereksinir. Bunlar bir yandan ekin işleyiminin gündelik gereksinimlerine yanıt verirken, aynı zamanda Güzelin baskılanışında sürekliliği sağlarlar. Bir yandan yalancı çözümlemelerle usu uyuşturmayı sürdürürken, aynı zamanda toplumsal aptallaşmanın sürekliliğini güvenceye alırlar. Modern toplum tek-boyutlu ussallığında bir tutarsızlık başyapıtıdır, tüm parçaları uyumsuzluk içinde işleyen bir düzensizliktir… “

2 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.