› Forumlar › Cafe almancax › Bildigimiz güzel fikralari burada paylasalim…
-
Arkadaslar, bu konu daha önce acilmis mi diye bir arama yaptim, fakat sadece almanca versiyonunu gördüm… Konunun bir de Türkce olarak acilmasi gayet hos olur diye düsündüm… Fikralari kendi dilimizde dinlemenin, okumanin keyfi bir baskadir ne de olsa…Bildigimiz güzel fikralari burada paylasirsak cok sevinirim…
Asagida bir kac fikrayla acilisi yapayim…Umarim begenirsiniz…
-
Benden de tesekkürler..Cünkü senin fikralara da cok güldüm
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu. :D:D
– Mary gayet sakin yanıt verir:”O intihar falan etmedi ki.onu ben astım kurusun diye.”Allahimmmm Sen aklimiza mukayet ol.. (Cok güzelmis)
fıkralar gerçekten çok güzel olmuşş baya bi güldüm teşekkür ederim gerçekten komik
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu. :D:D
– Mary gayet sakin yanıt verir:”O intihar falan etmedi ki.onu ben astım kurusun diye.”
çok güzel bir fıkraymış ….OSMANLI NERDESİN
19.yüzyilda Almanya'nin Mulhaym sehrindeki Ren nehrinin bir yakasinda
Almanlar, öbür yakasindada Fransizlar
oturuyordu.
Fransizlar, her sene nehrin Almanlardaki kismina geçip
mahsulün tümünü toplayip götürüyorlardi.
O siralar, birligini temin edemeyen güçsüz Almanlar
ise buna fazla ses çikartamiyorlardi tabi. Her sene
böyle olunca çareyi Osmanli Sultanina durumu yazip,
imdat istemekte bulurlar.
Mektupta sunlar anlatilmaktadir:“Fransizlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü
elimizden aliyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dagitan
bir imparatorlugun sultani, Islamiyetin de
halifesisiniz, bizi bu zulümden kurtarin. Asker
gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun toplama imkâni
saglayin.”Çöküs faslina girildigi bir zamana denk gelen yardim
istegini inceleyen Padisah asker göndermeyi mümkün ve
gerekli görmez; yalnizca asker elbisesi göndermeyi
kafi bulur ve cevabi bir mektupla beraber içi askeri
elbise dolu üç çuval yollanir. Saskina dönen Almanlar,
çuvali alip mektubu okurlar:
Fransizlar korkak ademlerdir. Onlara yeniçeri
göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kiyafetini
görmeleri kâfidir. Çuval içindeki Osmanli askerinin
elbiselerini adamlariniza giydirin. Mahsul zamani,
nehrin görülecek yerlerinde dolastirin. Karsidan gören
Fransizlar için bu kâfidir.”
Bag bahçe sahipleri hemen Osmanli askerinin kiyafetini
kapisirlar. Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri
kiyafetinde, nehir kiyisinda dolasmaya baslarlar.Ertesi gün, karsidan gelen haber, Almanlarin sevinç
çigliklari atmalarina sebep olur:“Osmanlilardan imdat geldigini düsünen Fransizlar,
korkudan köylerini de terkederek iç kisimlara dogru
kaçmaktalar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz.
Zulüm sona ermistir.”
Bu olay, Mülhaymlilarin gönüllerinde that kurmustur.
Giydikleri yeniçeri kiyafetlerini, daha sonra
Mülhaym'a bagli Karlsruhe müzesine koyup ziyarete
açarlar. Sehrin en yüksek binasina da Osmanli bayragi
asarlar. Ayrica, halen olayin yildönümünde de sehirde
bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar.Bu olay Osmanli'nin sadece bir yeniçeri kiyafetiyle
Almanlari Fransizlarin elinden ve talanindan nasil
kurtardigini gösteren maziden elmas bir tablo olarak
kalmaktadir.
Su anda ise bu Almanya Türk'lere karsi önyargili davranip
vize vermemek icin elinden geleni yapmaktadır.
Çok aci değil mi arkadaşlar?Su fikrayi degistirip,yerine baska bir fikra koysan daha iyi olur bence..Mesajlara gir kendi yazdigin mesaji degistirebiliyorsun.(muzikisyen arkadas)
Küçük bir çocuk, hamile bir kadının karnına dokunarak:
– Ne var sizin karnınızda teyze,
Kadın:
– Çocugum var evladım, diye cevap verir.
– Sizin çocugunuz mu?
– Evet
– Onu seviyor musunuz?
– Evet
– Çok mu seviyorsunuz?
– Evet evladım.
– Öyleyse neden yediniz?
Kholpa$ali kardes, fikrani cok begendim…Eline, emegine saglik…
(Bana hic bir cocuk böyle bir soru sormaz insAllah )Su fikrayi degistirip,yerine baska bir fikra koysan daha iyi olur bence..Mesajlara gir kendi yazdigin mesaji degistirebiliyorsun.(muzikisyen arkadas)
Bence de degistirmeli…Böyle terbiyesiz fikralar hic yakismiyor buraya
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir.
1 Birgün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine :
“Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim” der.
Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine :“Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim” der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler.
Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer;
Huriye :
“Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve
bile ikram etmedi”
Nuriye :
“Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??”Fikralar icin sagolun morali bozuk biri icin iyi geliyo suan bende oldugu gibi biraz guldum hic degilse, ama fikralar guzel olmadiginda degil moralim bozuk oldugundan biraz güldüm
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir.
1 Birgün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine :
“Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim” der.
Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine :“Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim” der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler.
Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer;
Huriye :
“Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve
bile ikram etmedi”
Nuriye :
“Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??”Güzelmis..Bizde yaslaninca böyle mi olacagiz acaba ??? :
beğenmenize sevindim arkadaşlar…ben de gülmüştüm açıkçası
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir.
1 Birgün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine :
“Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim” der.
Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine :“Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim” der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler.
Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer;
Huriye :
“Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve
bile ikram etmedi”
Nuriye :
“Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??”paylasin icin tesekkürler.
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.