› Forumlar › Cafe almancax › Bildigimiz güzel fikralari burada paylasalim…
-
Arkadaslar, bu konu daha önce acilmis mi diye bir arama yaptim, fakat sadece almanca versiyonunu gördüm… Konunun bir de Türkce olarak acilmasi gayet hos olur diye düsündüm… Fikralari kendi dilimizde dinlemenin, okumanin keyfi bir baskadir ne de olsa…Bildigimiz güzel fikralari burada paylasirsak cok sevinirim…
Asagida bir kac fikrayla acilisi yapayim…Umarim begenirsiniz…
-
Komsusu Nasredin Hoca`ya;
Hocam dün sizin evin önünden gecerken siddetli bir gürültü duydum. Neydi o gürültü ?
Hoca; hic canim, hanim benim cübbeyi merdivenlerden asagiya atti da…
– Aman hocam, cübbe hic o kadar ses cikarir mi ??
Hoca; cikarir tabi…Icinde bende vardim!
Temel ile Dursun sohbet ediyorlarmis. Temel sormus:
-Ula Dursun, tenhada pi domuza rastladun. Ne edersun ??
-Tüfegumla ates ederum!
-Ya tüfegun yogsa ?
-Kafasina sopayla vururum daa…
-Peci ya sopan da yogsa ?
-Picagumla oldürirum oni.
-De pakayum picagunda yogsa ??
-Ula Temel, sen benden yana misun, yoksa domizdan yana mi ?Ayse karnesini almis. Notlari da cok iyiymis. Fakat bir not düsülmüs:
-Cok konusuyor.
Babasi karneyi imzalamis ve eklemis:
-Siz bir de annesini görseniz.Temel uzun zamandir görmedigi arkadasi Dursunla karsilasmis. Ve halini hatirini sormaya baslamis:
-Usak nasilsun pakayum?
-Iyiyum.
-Cocuklarin nasildur ?
-Onlar da iyidur…
-Hanimin nasildur?Dursun kizginlikla Temel`un yüzüne bakinca, Dursun`un haniminin gecen yil öldügünü hatirlamis Temel.
Ve toparlamak icin:-Yani ayni mezarda mi yatayiii ??
Seyh Samil esir düstügünde, ruslar bu kahraman adama büyük saygi göstermis. Rus cari kendisini yemege davet etmis. Seyh Samil, yemekleri istahla yemis.
Kahramanligi kadar yemekteki istahi karsisinda da hayrete düsen car:
-Adama bak, demis. Beni de yiyecek.
Seyh Samil cevap vermis:
-Biz Müslümaniz. Domuz eti yemeyiz.Türk'e sormuslar:
– Yarın dünyaya dev bir meteor çarpacak. Okyanuslar taşacak, dünya nüfusunun yarısı o anda ölecek. Havaya yükselen tozlar dünyayı karanlığa gömecek. Buzul çağı başlayacak. Kalanlar da bu çağda ortadan kalkacaklar. Insanlığın sonu gelecek. Böyle bir felaketi önceden haber alsan ne yaparsın??? Türk hiç düşünmeden yanıtlamış:
– Bütün paramla dolar alırım!!!!
Azrail temelin yanına gelir ve kardeş vaktin tamam hadi gidelim der.
Temel de uyanık ya yalvarır bana 5 yıl süre ver ondan sonra gel al canımı azrail tamam der temel de kendi kendine pilot olursam beni havada yakalayamaz derken 5yıl sonunda azrail pilot temelin yanına gelir ve vakit doldu gidelim der
temelde şimdi canımı alsan arkada 300 yolcu var onlar ne olacak der
azrail : oglum hepinizi bir araya getirene kadar anam ağladı zaten
Başkan Bush'un yeni talimatı:
-Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
– Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
– Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
– Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzüne tükürmesi…..”Bir Ingiliz doktor diyor ki :
Tip bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamin beynini aliriz ve baskasina koyariz ve onu alti haftada is arayacak hale getiririz.
Alman doktor diyor ki :
Bu hiç birsey diil; biz bir adamin beynini çikaririz ve baskasina koyariz ve onu dört haftada savasa hazir hale getiririz.Amerikali doktor da diyor ki :
Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldik ve beyaz saraya koyduk. Simdi ülkenin yarisi is ariyor, yarisi da savasa hazirlaniyor.AMERİKALI, İNGİLİZ VE IRAKLI
Bir Amerikalı, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çay
içiyorlarmis. Amerikali çayını bitirince bardagi havaya firlatmis,
silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis “Bizde bardaklar o kadar
ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere çay içmeyiz” demis.Ingiliz de bunun üzerine çayını bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates
ederek bardagi parçalamis “bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam
için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere çay içmeyiz”
demis.Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde çayını
bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi
vurup öldürmüs Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki,
biz ayni adamlarla iki kere çay içmeyiz” demis.Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir santim bile
kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını farkeder ve camı açar.
– Ne var acaba?
– Teröristler Bush'u yakaladılar. Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
– Haa şimdi anladım bu trafiği…
– Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz.
– İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
– Valla yaklaşık 5'er litre…Donemin amerika ingiltere ve Turkiye Basbakanlari biraraya gelmis ve toplanti sonunda basinin sorularini yanitliyorlarmis
Gazeteci sormus:
– ulkenizde 4 kisilik bir aile ne kadar gelirle rahat bir hayat
surebilir siz onlara ne kadar oduyorsunuz?amerika basbakani:
– amerikada 4 kisilik bir aile 5000 dolar ile rahat bir yasam surebilir, biz onlara 6500 dolar oduyorum geri kalan 1500 dolari naparlar bilmiyorum.ingiltere basbakani:
– ingilterede ayni aile 4000 pound ile rahat yasar, biz 5000
veriyoruz 1000 pound nereye gidiyor bilmiyoruzTurkiye Basbakani:
– Turkiyede ayni ailenin aclik siniri 800 000 000 TL dir. Biz onlara
300 000 000 TL veriyoruz geriye kalan 500 000 000 TL yi nereden buluyorlar bizde anlamis degiliz(Buna cok güldüm)
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
“Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!”
Bush, gülerek yanitlar:
“Hehehe…kac kisilik bir ordun var ki?”
Temel düsünür:
“Hmmm…kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar…” ve yanit verir: “9 kisidur daa!”
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
“Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!” der.
“Hmmm…” der Temel:
“Sizu pir süre sonra arayacagum.”
Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
“Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!”
Bush, ilgiyle sorar:
“Neymis bunlar?” “Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri…”
Bush güler:
“Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!”
Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:
“Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum.”
Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
“Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum.”
Bush merakla sorar:
“Neden?”
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
-“Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!”
Biribirinden güzel paylasimlar…Tesekkürler Jentzsch…
- Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.