Almanya gunleri

Okurken resmen ne kadar şanslı insan demekten kendimi alı koyamadım. Bu ayın 23 ünde ankara konsolosluk randevum var. İnşallah sorunsuz sıkıntısız görüşmemi hallederim. İnşallah bende senin gibi bir an önce eşime kavuşurum.

fuk_18 e katılıyorum    6 ıncı aydan sonra bir şeyler rengini belli etmeye başlar yavaş yavaş. iyi yada kötü

yok yok almanlardan yana sikintin olmucak zaten kendi insanindan sakin sana en buyuk tavsiyem bu, almanlar basda neyse sonrada odudur otoriter disiplinli ve hayrina birsey yapmazlar beni 1 km ötedeki tren istasyonuna birak dersin 5 euro isterler onlarda normal oyle seyler bize tuaf geliyor sadece aile arasinda borc alip veren bir yapiya sahip almanlarda bizden bizim kulturumuzden uzak oldugu icin bize sacma yada baska türlü geliyor ama normalde onlar yillardir bu sekilde olduklari icin gayet normal onlar icin

dedigim gibi sen kendi insanindan kork ve 1 2 yil sonrada mutlu olmani isterim tabiki ailenle aran bozulmasinda gerisi bos zaten

Evet haklisiniz. Suan hersey cok yeni.belki bana oyle geliyordur ama kotumser olmamak lazim. Sonucta hepimiz insaniz.  Almanlarin soguk oldugu bi gercek var. Ama benim cevrem simdilik boyle ben yine yasadiklarimi iyi veya kotu yazmaya devam edecegim.

Telasli insAllah en kisa zamanda vizeni alirsin. InsAllah en kisa surede esine kavusursun.

Selametle

Yaman 34 gerçekten beynimde düşündüklerimi sormuş, kalbimden geçenleri yazmışsın teşekkürler

Kardeş işi maneviyat boyutuna götürmüşsün. Almanya da yaşayan kimseden maneviyatım eksik yada bu yüzden mutsuzum diye bir kelime duymadım bu zamana kadar tamam özleniyor herşey ama bunun içinde köyü de var ailesi de var Camii de duyduğu ezanıda var. “geri donmek konusunda eger emin  ol ayni sartlari Türkiyede bulsunlar yani Türkiyede durumu iyi olsun kimse durmaz” demişsin bizde bunu söylüyoruz işte Almanya nın şartları daha iyi hayat daha kaliteli diye. Maneviyatı yaşamak insanın içinde dir. Orda da bir dünya kuran kursu Camii buna benzer şeyler var. İsteyen fırsat buldukça maneviyatını tamamlayabilir. Aile demişsin Türkiye de her gün aile içi şiddet ten insanlar ölüyor. şuan burada öyle bir psikoloji var ki bunu anca yaşayıp görebilirsin az çokta görüyorsunuz haberlerde. Birde ben bu konularda çok yazı yazıyormuşum diye kızmışsın çünkü insanlar bu sebeptenden dolayı hayatlarını değiştirip gurbete gidiyorlar. Ya o kadar bariz gözüken şeyler varki bunu görmemek görmek istememek bana çok garip geliyor. Bu neye benziyor biliyormusun her gün baklava yiyip canı çekene yemek isteyene aman sakın yeme biz yiyoruz şeker hastası olursunuz demeye benziyor. Çok kısa bir örnek kuzenimle bir gün oturuyoruz bu konular üstüne konuşuyoruz benimle dalga geçer gibi ; ya kuzen ikimizde aynı parayı alıyoruz ben euro sen tl alıyorsun benim bir bilemedin iki maaşıma audi ye biniyorum sen aynı paraya şahin e biniyorsun benim arabamı alabilmek için en az iki sene hiç maaşa dokunmaman lazım ama memeleket gibisi yok be kuzen bak burada her gün güneş var orada hasretiz güneşe dedi. Gel kuzen o zaman niye bu hasreti özlemi çekiyorsun dedim. eh üh kem küm gülüp geçiyorum artık kimse aptal değil çünkü rahatsa yeri kimse vazgeçemiyor. Kardeşim birde nacizane sana karşı bir düşüncem değil sadece konuyu tartışıyoruz kişisel algılama Allaha emanet ol….

Sende haklısın kardeşim yazımın sonunda da seninde belirttiğin gibi hiç bir şeyim şahsi kişiye değildir. Ufukta yaşadıklarını gördüklerini anlatıyor bende aynı şekilde hepimizin olaya bakış açısı beklentileri istekleri farklı. Aynı eve yaşayıp mutlu ve mutsuz olan insanlar var. Kaldı ki bunu ülke bazında ele alırsak işte herkesin böyle ayrı ayrı fikirleri çıkıyor. Ayrıca ben Ufuk sen böyle yapıyorsun sen kötüsün demiyorum onun söylediklerine karşılık benimde onunla aynı durumda olan insanların yaptığı hareketlerin tezatlığını vurgulamak istiyorum. Evet herkes için hayırlısı olsun. Çok okumamış eğitim görmemiş insanımız Almanya ya gidip zorluklar çekmiş taihde bunun örneklerini gördük görücezde bu birazcık şans birazda kişiye bağlı ben hala şunu savunuyorum sosyal hayatı orda yaşamak daha kolay buda kişiye göre değişir. Bu konu o kadar geniş ve büyük bir konu o kadar çok mutlu mutsuz insan çıkar ki milyonlar yaşıyor bu tartıştığımız hayatı. Sonuçta burası bir forum ve karşılıklı fikir alışverişinde ve beyin fırtınası yapıyoruz. Kimseye karşı şahsi yada kötü bir düşücem yok belki bu tartışmalar birilerinin hayatına fikrine olumlu yansır şu bir gerçek bu boktan işin içine düştük gidende gidemeyende hepimiz çırpınıyoruz inşallah rabbim herkesin gönlüne göre verir mutlu olurlar.

Aliburhan ve ufuk kardeşim sevgi ve saygılarımla….  Allaha emanet olun….

Arkadaşlar işin özü aslında burada yaşatan Türklerin yoğun olarak Türkiye'nin hangi bölgelerinden geldiği ile alakalı.

şöyle bir tespitte bulunulabilir. Büyük şehirlerde yaşamış, metropol hayatına alışkın, akraba ve komşu ilişkileri çok yoğun olmayan, büyük şehrin getirdiği yalnızlığı ile başkalarına ihtiyaç duymadan yaşayabilen insanlar Almanya yaşantısına daha iyi entegre oluyorlar ve Alman toplumu ile daha iyi kaynaşıyor. Bu nedenle bu tür insanlar daha mutlu ve memnun diyebilirim.

Diğer taraftan Anadolu şehirlerinden gelen, akraba ve yakınları ile iç içe yaşamış, çevresinde diğer insanların desteğine alışmış, gelenekleri ile yaşamaktan mutlu olan insanlar maalesef bu kültür değişikliğine yıllar geçmiş olsa da alışamıyor, benimseyemiyor.  Ayıca bu kesim kültürel olarak bozulmaktan korktukları için çok fazla sosyalleşmiyorlar, çok monoton bir hayatları oluyor, tabi buda çok sıkıcı bir durum.

Yeni nesil Avrupa Türkleri, yani burada doğmuş, burada büyümüş, eğitimini burada almış, tüm çevresi burada oluşmuş olanların içerisinde Türkiye'ye dönme isteği olanların sayısı çok az. Dönmek isteyenlerde aileleri tarafından gavur olur korkusuyla asosyal hale getirilmiş gençler.

Bir başka etken eğitim seviyesi. Belirli bir eğitimi almış insanlar dil öğrenimi konusunda daha az zorluk çekiyor ve Almanca onların daha sosyal olmalarını sağlıyor. Bu durum yaşamlarının daha renkli ve zengin geçmesini sağladığı için daha çok mutlu oluyorlar.

Sonuç olarak şunu diyebilirim. Az iş, rahat iş çok para, yada evde yat al para, yada bu işi beğenmedim hop başka işe devri kesinlikle kapanmış, zaten burada yaşayıp da özellikle Euro bölgesi kurulduktan sonra Türkiye'ye dönmek isteyenlerin en büyük nedenler bu rahatlarının bozulmuş olmaları. Mark döneminde şikayet ederlerdi ama ne kadar imkan olsa da dönmeyi düşünmezlerdi, şimdi bir fırsat yaratabilseler büyük çoğunluğu Türkiye'ye döner.

Özellikle bundan sonraki yıllarda gelecek olan Türklerin amaçlarında değişiklikler olaması gerekiyor. Eğitim şart, amaç sadece işçi olarak çalışmak değil girişimci de olmaya çalışmak olmalı. Özellikle eğitim için buraya gelip sonrasında burada hayat kuranların şanslarının daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Bu satırları okuyan arkadaşlara önerim, kararınızı yeniden gözden geçirmeniz. Türkiye Almaya olmasa da bir Suriye değil, bir Afganistan, bir Pakistan değil. Türkiye'de belirli bir kariyer oluşturamamış, kendine iyi kötü bir hayat kuramamışsanız burada mutlu olmanız gerçekten çok zor. Eğer bir kıyaslama yapmak istiyorsanız Almanya'da çok önceden beri yaşayanların hayatları ile değil varsa tanıdığınız yeni gelmiş olanların Almanya yaşantıları ile hayallerinizi kıyaslayın.

Bugünlerin tadini cikarin umarim hep öyle gider. Ilk günler cok tatli gecer sonra acisi cikmaya baslar.  Ben 1 yil oldu geleli A1 bitti A2 de bitmek üzere teilzeit arbeit olarak calisiyorum ve ara ara kendime neden buraya geldik diye soruyorum? byby:)