80’lerde dogmussaniz…:)

Forumlar Cafe almancax 80’lerde dogmussaniz…:)

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    jentzsch
    Ziyaretçi

              – Parliament pazar gecesi sinemaları müziğini duyduğunuzda içinizde hala garip
    > duygular uyanıyorsa (yarın okul var hüznü, ailenin seni yatırıyor olmasına
    > duyduğun kızgınlık, o güzel mavinin romantizmi…)

              -Polis Akademisindeki her sesi çıkaran adama hayranlık duyuyorsanız
               
              -Okulda coca-cola kutusunu ezip mac yaptiysaniz (kızlar yan yatırıp üstüne
    > tam ortasına ayagı yerlestirip ustune basıp yururlerdi, topuklu ayakkabı
    > gibi olurdu)

                -Apartmanin altindaki zil veya taksi diafonuna basmak müthiş heyecanlı bir
    > yaramazlıksa

                -Bakkala gönderilmenin en güzel yanı küçük sarellenin dibini minik plastik
    > kaşığıyla kazımak veya leblebi tozu yiyip konuşmaya çalışmaksa

                -Aterideki ördek vurmaca oyununda silahın nasıl çalıştığına hala kafa
    > yoruyorsanız

                -Işıklı spor ayakkabılar hava atmanın önemli bir unsuruysa

                -Kasete kayit yapilabilmesi icin alt tarafinda bulunan karelerin bantla
    > kapatilmasi gerektiğini öğrenmenin önemini biliyorsanız

                -Anne saat kaç, simiiit, birdir bir, çay kahve gazoz, akşam ebesi, dansa
    > davet, çatlak patlak, yakan top gibi kalabalık oynanan sokak oyunlarından
    > sonra anneniz sizi balkondan yemeğe çağırmışsa

                -'bandıra bandıra ye beni' şarkısını hızlı söylemeye çalıştığınız günler
    > varsa

                -Rönesans sanatçılarını ilk kez Ninja Kaplubağaların ismi olarak tanıdıysanız

                -Tele On diye bir kanalı hatırlıyorsanız

                -Haftasonları çizgi film izlemek için errken kalkmanın ne demek olduğunu
    > biliyorsanız

                -Pazar geceleri yıkanma günüyse

                -Bir sanal bebeğiniz olmuşsa,

                -Tetris'i süper hızla oynayabiliyorsanız,

                -Pili bitmesin diye kasetleri kalemle havada sarmışsanız,

                -Çizgifilm şarkılarının ingilizce veya japonca olsa da ezberlemişseniz

                -Cino,Eti Cin, Eti Puf, ABC, Balık Kraker, Negro, Bonibon,
    > Topitop, Yumiyum…vb çok seviyorsanız ve her zaman yeme kabiliyetiniz varsa

                -Sulugöz'ü düşününce bile ağzınız sulanıyorsa

                -Tsubasa'yı ve küre biçimindeki sahanın sonundaki dev kaleyi hatırlıyorsanız

                -'Hey Corç versene borç' deyince cevabı hemen yapıştırabiliyorsanız

                -Macarena dansını yapabiliyorsanız

                -Olacak O kadar, Yasemin'in penceresi, Hadi Anlat Bakalım, Adam Olacak Çocuk,
    > Saklambaç.. gibi programları hatırlıyorsanız

                -'Nereye çufçufluyoruz'un kimin dediğini biliyorsanız.

                -Uhuyla oynamanın zevkini biliyorsanız

                -annenizin poşetler dolusu taso,misket, sporcu kağıtları,
    > gazoz kapaklarını attığını öğrenince ağladıysanız
    > Peçete, kağıt, poşet vb… koleksiyonu yapmışsanız
    > …

                    EVET YAşLANIYORUZ! :)

    Aşil
    Katılımcı

    ayyy biranda duygulandim vallaa :'( cocuklugum aklima geldii…. ya:)

    valla haklisin duygu bende duygulandim ,timur yazmis oraya hepsini de sanki kare kare yasamisiz… :laugh:

    duygu ırak
    Katılımcı

    valla haklisin duygu bende duygulandim ,timur yazmis oraya hepsini de sanki kare kare yasamisiz… :laugh:

    heyyyyyyyy gidi günler heyyyy….. ::)

    zeytin
    Katılımcı

    yaaa ama yazık bize yaa offoff:)şimdi çocukluguma geri gitsem

    …mystery…
    Katılımcı

    Yasi Yeterince olgun olanlar hatirlarlar

    Evvel zaman icinde, kalbur saman icinde, cok guzel bir ulkede mahalleler varmis. Bu mahallelerin cocuklari birbirlerini cok severlermis. Disaridan gelen parolali bir isliga ucarak asagi iner, beraber olacaklari anlari iple cekerlermis. Kavga etseler de kin tutmaz,her gun yeniden dunyalar kurarlarmis.

    Herkeste paylasma duygusu, sevgi ve arkadaslarini kollama duygusu yavas yavas gelisirmis. O zamanlar cocuklar okula servis ile degil, kosebasinda bulusarak giderlermis.

    Onlarin yolunu gozlememis evdeki bilgisayar, sehrin en iyi dersanesi, hazirlik kurslari. Bilmezlermis; hamburgeri, MTV'yi,Interneti, cep telefonunu, tetrisi, nintendoyu…

    Bilirlermis duvarlarin uzerinde sohbet etmeyi, hatira defterleri doldurup sevgileri kesfetmeyi.

    Bilirlermis horoz sekercisini, elleri kirli macuncunun tornavida ile koydugu rengarenk macunlari.

    Eve gitmeyi unutmayi, hava kararinca dayak yemeyi, sonra bir islikla tekrar asagiya kukali saklambaca kacmayi.

    Bilirlermis o hakkinda turlu seyler soylenen evdeki garip adamdan korkmayi, kusmeyi, ayni kiza asilmayi, torbalarla misket toplamayi, gicir kostek ayirmayi, degis tokus kaybedince kapisi, Teksas'i, Tommiks'i, Konyakci'nin dislerini…

    Ic ice konan naylon toplari, tastan kale direklerini.Uc korner bir penaltiyi.Uzerine apartman yapilan top sahalarini, sonra o apartmana tasinan yeni dostlari ve onlari kapma yarisini…

    Otobusteki biletcinin lastik silgi sarili kalemini, yogurtcuyu, kalayciyi, hallaci…

    Evlerin arkasindaki odun komur depolarini. Yakar topun yakisini.Mantarli gazoz kapaklarini, yaldiz kazimayi. Yandaki mahalle ile alinan kavgayi, her kavganin cikardigi kahramani-odlegi.

    Kan kardesligini, ip atlama, lastige basma, topac virtiozlugunu, celik comagi, kirilan camlari, toplanan paralari… Acik hava sinemalarini, frigo buzu…

    Sonra zamanla bu guzel ulkede durumlar degismeye baslamis. Yaslar ilerledikce bu birliktelik, koruma kollama duygulari bu mahallenin cocuklarinin baslarina cok isler acmis.

    Daha sonra issizlik, hayat pahaliligi, enflasyon, koseyi donme, adamini bulma,mali goturme falan derken, herkes yuzunde soluk bir bakis, icinde hayatin yenilgisi, caresizlikleri,tatminsizlikleri ile basbasa kalmis.

    Cocuklari mi? Cocuklari simdi koca koca apartmanlarin arasinda, nefes alinmaz bir havada, evlerinde, sanal bir dunyada, emniyet icinde ve yalniz yasiyorlar. Anneleri babalari onlari cok seviyor.

    Beta kapmasinlar diye kalabalik ortamlara hic sokmuyor.Hafta sonlari hep beraber Karum ya da Galleria'dalar. Okul servisleri cocuklari neredeyse yataklarindan aliyor.çocuklar trafik kaygisiyla, kosedeki markete dahi gonderilmiyor. Babalar sirketlerin bilancolarini,cocuklar da dersane reytinglerini izliyorlar.

    Hepsi birer test uzmani, sayisal-sozel yuvarlanip gidiyorlar. Seksek oynamayi degil ama taban puanlari cok iyi biliyorlar. Hayata acilan pencereleri Windows 95, 98… Onlar ekrana, ekran onlara bakiyor ve koca bir hayat disarida akip gidiyor…

    Ve sehrin disinda agaclar; tirmanacak, salincak kuracak, kalp kaziyacak mahalle cocuklarini bekliyor. Paylasmayan, yalniz, bencil, kafesler icinde, gurbuz, guvendeki cocuklari…

    Hic sopa yememis,agactan dusmemis, topu yandaki bahceye kacmamis,dizlerinde yara kabuklari olmamis cocuklari…

    Can Yücel

4 yanıt görüntüleniyor - 106 ile 109 arası (toplam 109)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.