Friedrich nietzsche

ALMANCAX FORUMLARINA HOŞGELDİNİZ. FORUMLARIMIZDA ALMANYA VE ALMANCA HAKKINDA ARADIĞINIZ HER TÜRLÜ BİLGİYE ULAŞABİLİRSİNİZ.
    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    Nietzsche şiirlerinin almancasını bulabildiğimiz kadar koyalım,ben arayacağım bulamazsam sizden de yardım istiyorum :)

    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    amma zormuş yaaa aradım o kadar gedichte von nietzsche diye :S

    esma 41
    Katılımcı

    Bende bir Friedrich Nietzsche seveni olarak bir siir paylasmak istiyorum.

    Vereinsamt


    Die Krähen schrein
    Und ziehen schwirren Flugs zur Stadt:
    Bald wird es schnein. –
    Wohl dem, der jetzt noch Heimat hat!

    Nun stehst du starr,
    Schaust rückwärts, ach! wie lange schon!
    Was bist du Narr
    Vor Winters in die Welt geflohen?

    Die Welt – ein Tor
    Zu tausend Wüsten stumm und kalt!
    Wer das verlor,
    Was du verlorst, macht nirgends Halt.

    Nun stehst du bleich,
    Zur Winter-Wanderschaft verflucht,
    Dem Rauche gleich,
    Der stets nach kälteren Himmeln sucht.

    Flieg, Vogel, schnarr
    Dein Lied im Wüstenvogel-Ton! –
    Versteck, du Narr,
    Dein blutend Herz in Eis und Hohn!

    Die Krähen schrein
    und ziehen schwirren Flugs zur Stadt:
    Bald wird es schnein, –
    Weh dem, der keine Heimat hat!

    Türkce cevirisi :

    Yalnız

    Haykırışan kargalar
    Darmadağın uçuşuyor kente doğru.
    Neredeyse yağacak kar
    Yeri yurdu olana ne mutlu!

    Donmuş kalakaldın,
    Hanidir gözlerin arkada!
    Boşuna kaçışın, ey çılgın,
    Kıştan uzaklara!

    Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle
    Açılan bir kapıdır dünya!
    İnsan senin yitirdiğini yitirse
    Bir yerlerde duramaz bir daha!

    Sen şimdi solgun, sarı
    Kış gurbetlerine lânetli,
    Hep soğuk gök katlarını
    Arayan bir duman gibi.

    Uç git, kuş, söyle ezgini
    Issız çöl kuşlarının sesiyle!
    Göm, gizle, ey çılgın, kanayan kalbini
    Buzların, alayların içine!

    Haykırışan kargalar
    Uçuşuyor kentten yana, dağınık;
    Neredeyse yağacak kar
    Yeri yurdu olmayana çok yazık!

    Umarim begenirsin Antimaske …  ;)

    esma 41
    Katılımcı

    Der Einsame

    Verhaßt ist mir das Folgen und das Führen.
    Gehorchen? Nein! Und aber nein – Regieren!
    Wer sich nicht schrecklich ist, macht niemand Schrecken:
    Und nur wer Schrecken macht, kann andre führen.
    Verhaßt ist mirs schon, selber mich zu führen!
    Ich liebe es, gleich Wald- und Meerestieren,
    mich für ein gutes Weilchen zu verlieren,
    in holder Irrnis grüblerisch zu hocken,
    von ferne her mich endlich heimzulocken,
    mich selber zu mir selber – zu verführen.

    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    Beğenmez miyim esma :)
    Ellerine,yüreğine herşeyine sağlık :)

    esma 41
    Katılımcı

    Beğenmez miyim esma :)
    Ellerine,yüreğine herşeyine sağlık :)

    Begendigine sevindim.  ;)

    Daha cok siire ihtiyacin varsa….

    Birkac tane daha kopyaliyabilirim.  ;D

    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    ariadnenin yakınmasını bulmak güzel olurdu,google da gedichte von nietzsche diye yazıyorum bulamıyorum :(

    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    Klage Der Ariadne

    Wer wärmt mich, wer liebt mich noch?
    Gebt heisse Hände!
    gebt Herzens-Kohlenbecken!
    Hingestreckt, schaudernd,
    5 Halbtodtem gleich, dem man die Füsse wärmt,
    geschüttelt ach! von unbekannten Fiebern,
    zitternd vor spitzen eisigen Frostpfeilen,
    von dir gejagt, Gedanke!
    Unnennbarer! Verhüllter! Entsetzlicher!
    10 Du Jäger hinter Wolken!
    Darnieder geblitzt von dir,
    du höhnisch Auge, das mich aus Dunklem anblickt!
    So liege ich,
    biege mich, winde mich, gequält
    15 von allen ewigen Martern,
    getroffen
    von dir, grausamster Jäger,
    du unbekannter — Gott …

    Triff tiefer!
    20 Triff Ein Mal noch!
    Zerstich, zerbrich dies Herz!
    Was soll dies Martern
    mit zähnestumpfen Pfeilen?
    Was blickst du wieder
    25 der Menschen-Qual nicht müde,
    mit schadenfrohen Götter-Blitz-Augen?
    Nicht tödten willst du,
    nur martern, martern?
    Wozu — mich martern,
    30 du schadenfroher unbekannter Gott?
    Haha!
    Du schleichst heran
    bei solcher Mitternacht? …
    Was willst du?
    35 Sprich!
    Du drängst mich, drückst mich,
    Ha! schon viel zu nahe!
    Du hörst mich athmen,
    du behorchst mein Herz,
    40 du Eifersüchtiger!
    — worauf doch eifersüchtig?
    Weg! Weg!
    wozu die Leiter?
    willst du hinein,
    45 ins Herz, einsteigen,
    in meine heimlichsten
    Gedanken einsteigen?
    Schamloser! Unbekannter! Dieb!
    Was willst du dir erstehlen?
    50 Was willst du dir erhorchen?
    was willst du dir erfoltern,
    du Folterer!
    du — Henker-Gott!
    Oder soll ich, dem Hunde gleich,
    55 vor dir mich wälzen?
    Hingebend, begeistert ausser mir
    dir Liebe — zuwedeln?
    Umsonst!
    Stich weiter!
    60 Grausamster Stachel!
    Kein Hund — dein Wild nur bin ich,
    grausamster Jäger!
    deine stolzeste Gefangne,
    du Räuber hinter Wolken …
    65 Sprich endlich!
    Du Blitz-Verhüllter! Unbekannter! sprich!
    Was willst du, Wegelagerer, von — mir?…
    Wie?
    Lösegeld?
    70 Was willst du Lösegelds?
    Verlange Viel — das räth mein Stolz!
    und rede kurz — das räth mein andrer Stolz!
    Haha!
    Mich — willst du? mich?
    75 mich — ganz?…
    Haha!
    Und marterst mich, Narr, der du bist,
    zermarterst meinen Stolz?
    Gieb Liebe mir — wer wärmt mich noch?
    80 wer liebt mich noch?
    gieb heisse Hände,
    gieb Herzens-Kohlenbecken,
    gieb mir, der Einsamsten,
    nach Feinden selber,
    85 nach Feinden schmachten lehrt,
    gieb, ja ergieb
    grausamster Feind,
    mir – dich! …
    Davon!
    90 Da floh er selber,
    mein einziger Genoss,
    mein grosser Feind,
    mein Unbekannter,
    mein Henker-Gott! …
    95 Nein!
    komm zurück!
    Mit allen deinen Martern!
    All meine Thränen laufen
    zu dir den Lauf
    100 und meine letzte Herzensflamme
    dir glüht sie auf.
    Oh komm zurück,
    mein unbekannter Gott! mein Schmerz
    mein letztes Glück! …

    Ariadne'nin Yakınması
    Kim ısıtır, kim sever beni daha?
    Sıcak eller uzatın bana!
    Yürek mangalları uzatın bana!
    Vurulup düşürülmüş çırpına çırpına,
    can çekişenler gibi, ayakları ovuşturulan,
    sarsılmışım, ah! Bilinmeyen ateşlerle yana yana,
    sen peşimdesin, ey Düşünce!
    Adlandırılamaz! Açıklanamaz! İğrenç!
    Sen, ey bulutların ardındaki avcı!
    Yerle bir olmuşum senin şimşeklerinle,
    sen alaycı göz, dikmişin gözünü bana karanlıklardan!
    Yatıyorum öyle,
    kıvrılarak, çırpınarak, işkencesiyle
    bütün sonsuz ezaların,
    vurdun beni
    sen ey zalim avcı,
    sen ey tanınmaz – T a n r ı…
    ur, daha derine vur!
    Bir kez daha, haydi vur!
    Kopar, parçala bu yüreği!
    Niye bu işkence
    körelmiş oklarla?
    Neye göz koydun böyle,
    usanmadın mı bu insan işkencesinden,
    acı vermekten haz duyan Tanrı şimşeği gözlerle?
    Öldürmek değil istediğin,
    yalnızca eziyet, eziyet etmek mi?
    Bana – niye eziyet ediyorsun,
    sen, ey acı vermekten haz duyan tanınmaz Tanrı?

    Ha ha!
    Usul usul sokuluyorsun
    böylesi gece yarısında? …
    Ne istiyorsun?
    Konuş!
    Üstüme geliyorsun, sıkıştırıyorsun beni,
    Ha! Çok yaklaştın yanıma!
    Soluğumu duyuyorsun,
    yüreğimi dinliyorsun,
    kıskanç seni!
    – neden kıskanıyorsun beni?
    Git! Defol!
    O merdiven de niye?
    İçeri mi girmek istiyorsun,
    yüreğime tırmanmak,
    en mahrem
    düşüncelerime tırmanmak?
    Utanmaz! Tanınmaz! Hırsız!
    Ne çalmak istiyorsun?
    Ne gözetlemek istiyorsun?
    Ne işkencesi etmek istiyorsun?
    Sen ey işkenceci!
    sen – Cellat – Tanrı!
    Yoksa köpek gibi,
    taklalar mı ataydım karşında?
    teslim mi olaydım, kendimden geçerek
    sevginle – sırnaşarak?

    Boşuna!
    Sürdür batırmanı!
    Zalim diken!
    köpek değilim – avınım yalnızca senin,
    zalim avcı!
    en gururlu esirinim,
    en ey bulutların ardındaki haydut…
    Konuş artık!
    Ey şimşeklerin ardına gizlenen! Tanınmaz! konuş!
    Ne istiyorsun, ey Eşkiya… b e n d e n?

    Nasıl?
    Fidye mi?
    Ne istiyorsun fidye diye?
    Çok iste – böylesi yaraşır gururuma!
    ve az konuş – böylesi yaraşır öteki gururuma!

    Ha ha!
    Beni – istiyorsun ha? beni?
    herşeyimle beni? …
    Ha ha!
    Ve işkence ediyorsun bana, delisin ya işte,
    gururumu kırıyorsun işkencenle?
    S e v g i ver bana – kim ısıtır ki beni daha?
    kim sever ki beni daha?
    sıcak eller uzat bana,
    yürek mangalları uzat bana,
    bana, yalnızların en yalnızına,
    buzunu ver ah! yedi kat donmuş buz,
    düşmanları bile
    düşmanları özlemeyi öğreten,
    ver, evet, teslim et,
    ey zalim düşman
    bana – k e n d i n i!

    Kaçıyor!
    Bu kez o kaçıyor,
    tek yoldaşım,
    en büyük düşmanım, tanınmazım benim,
    Cellat-Tanrım benim! …

    Hayır!
    gel geri!
    bütün işkencelerinle birlikte geri gel!
    Bütün gözyaşlarım
    sana akıyor,
    yüreğimin son alevi
    seni aydınlatıyor.
    Gel, geri gel,
    tanınmaz Tanrım! A c ı m benim!

    son mutluluğum benim! …

    (***)

    Nietzsche

    esma 41
    Katılımcı

    Paylasim icin tesekkürler Antimaske.  ;)

    Güzel bir paylasim.

    AnTiMaSKe
    Katılımcı

    sana da teşekkürler :)

9 yanıt görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.