ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR

Gönderi Tarihi: 01.10.2024

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BULAŞICI HASTALIKLAR

Kızamık, kabakulak, suçiçeği ve benzeri hastalıklar yaygın olarak çocukluk dönemi hastalığı olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu hastalıklar genel olarak bulaşıcı olmalarının yanı sıra aşı olamamış bireyler henüz çocukluk döneminde iken bir veya birden fazlasına yakalanabilmektedirler. Çocukluk döneminde örülen bu hastalıkları küçümsememek gerekmektedir. Oluşabilecek olan çeşitli komplikasyon durumlarına bağlı olarak ciddi durumlarla karşılaşılabilmektedir. Ancak bu dönemde yaygın olarak görülen bu hastalıkların birçoğuna etkili olan aşılar bulunmaktadır.

Kızamık; virüslerin sebebiyet verdiği bulaşıcı ve döküntülü özellik gösteren solunum yolu enfeksiyonu sonucu oluşmaktadır. Genellikle kış döneminin sonlarında ve ilkbaharda görülen bir hastalıktır. Yetişkin bireylerde de sıklıkla görülen bir hastalık olmasına karşın küçük bebeklerde görüldüğünde daha tehlikeli ve ölümcül olabilmektedir. Hastalık balgam ya da tükürük teması ile de bulaşabilse de genellikle hava damlacıkları vasıtasıyla kişiler arasında bulaşmaktadır. Hastalığı bulunduran kişinin hapşırması veya öksürmesi sonucunda çevreye yayılabilmektedir. Hastalığın vücuttaki kuluçka süreci ortalama olarak 10 – 14 gün aralığında sürmektedir. Bu süreç hastalığı oluşturan mikropların vücuda girmesi sonrası hastalığa ilişkin belirtilerin görülmesi arasındaki süreci ifade etmektedir. Hastalığın en çok bulaşıcı olduğu dönem şikayetlerin görülmesinden önceki 2 günlük süreç ile döküntülerin başlamasından sonraki 4 günlük süreci kapsamaktadır.

Hastalığın belirtilerinde; en yaygın şikayet ateştir. Öksürük, burun akıntısı veya gözlerde enfeksiyon gibi belirtiler de ateşin yanında görülen diğer belirtilerdir. Hastalığın belirtileri virüsün vücuda girmesinden sonraki 9 – 11 gün sonrasında görülmeye başlamaktadır. Gözlerde sululuk ve göz kapaklarında görülen şişlik ışığa karşı duyulan hassasiyet, hapşırma, vücutta çeşitli döküntüler, vücutta görülen ağrı da hastalığa ilişkin diğer belirtiler arasında yer almaktadır. Hastalığın tedavisinde özel bir ilaç bulunmamaktadır.

Kızamıkçık; bulaşıcı bir tür viral enfeksiyontur. Hastalığın yetişkin bireylerde görülmesi çok nadir bir durumdur. Kızamıkta olduğu gibi belirtiler doğrultusunda tedavi uygulanmaktadır. Hastalığın belirtileri çocuğa göre değişebilmektedir. Ancak yine de belirtiler her hastaya göre değişmemekte ve birbirine benzeyen şikayetler görülebilmektedir. Ateş, burun akıntısı, öksürük ve gribe benzer belirtiler görülmektedir. Bunun yanı sıra lenf düğümlerinde şişlik ve ağrı da görülebilmektedir. Hastalıkta tipik küçük ve parlak görünümlü döküntüler de görülmektedir.

Kabakulak; viral enfeksiyon türü olan hastalık özel olarak parotis bezlerini etkilemektedir. Söz konusu bezler kulakların ön kısmında yer alan tükürük bezlerini ifade etmektedir. Hastalık bezlerin her ikisini etkileyebildiği gibi tek birini de etkileyebilmektedir. Özel bir tedavisi olmayan hastalık kişiye  tükürük ya da balgam ve benzeri yollarla bulaşabilmektedir. Virüsün solunum yollarına gitmesine bağlı olarak tükürük bezlerine gitmesi sonucu bu bezlerin şişmesine neden olmaktadır. Virüsün geçtiği kişilerden 15 gün süreyle bulaşıcı olan hastalığın belirtilerinin görülmeye başlamasından önceki 7 gün ve başlamasından sonraki 8 güne dek bulaşıcı olabilmektedir. Hastalığın belirtileri hafif düzeyde seyretmesine rağmen kişinin virüse maruz kalmasından 2 – 3 hafta sonrasında görülmeye başlamaktadır. Ateş, baş ve kas ağrıları, halsizlik ve yorgunluk hissi, iştahta görülen azalma, mide bulantısı, eklem ağrıları, ağız kuruluğu gibi belirtiler göstermektedir. Hastalığın tedavisi için antibiyotikler etkili olmaktadır.

Suçiçeği; içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindeki döküntülerle kendisini gösteren hastalığa sebep olan virüs suçiçeği ve zonaya neden olabilmektedir. Virüsün vücuda girmesinin ardından 2 – 3 hafta aralığında bir kuluçka döneminin ardından halsizlik, bitkinlik, ateş, içi sıvıyla dolu döküntüler aracılığı ile görülmektedir. Ateş ilk süreçte hafif ilerlemektedir. Söz konusu kabarcıkların patlatılması durumunda bu noktalarda izler kalmaktadır. Suçiçeğinin nedeni bir tür enfeksiyona dayanmaktadır. Hastalığın yayılması en çok içi sıvı dolu döküntülerin olduğu dönemde gerçekleşmektedir. Hastalığın yetişkinlerde görülmesi nadiren rastlanan bir durumu ifade etmektedir. Hastalıkta antibiyotik tedavisi bulunmamakla birlikte yetişkinlerde görüldüğünde şiddetli geçmesinden dolayı bakteriyel enfeksiyon riskini en aza indirmek amacı ile kullanılabilmektedir.  Hastalık virüs temelli olmasından dolayı tedavi süreci hastalığın belirtilerine göre devam ettirilmektedir. Hastalık sürecinde oluşan döküntülerin kaşıntısını azaltmak amacı ile de ılık su ile duş almak kişiyi rahatlatmaktadır. Ve hastanın serin ortamlarda durması da hastanın rahatlaması açısından önemli bir yere sahip olmaktadır.