AYDIN'DA GEZİLEBİLECEK YERLER
AYDIN’DA GEZİLEBİLECEK YERLER
Türkiye’deki en uzun tünel burada yer almaktadır ve nüfus bakımından yirminci sırada yer almaktadır. 17 ilçesi bulunmaktadır.
Esi isimleri Tralleis ve Güzelhisar’dır. On dördüncü yüzyıla gelindiğinde Aydınoğulları beyliğinin kurulmasının ardından Aydın ismi ile anılmaya başlanmıştır.
Antik dönemde de birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Milattan önce 2500’lere dek dayanan tarihi ile Hititler döneminde gelişmiştir. Sekizinci yüzyılda Lidyalılar döneminde en parlak dönemini yaşamıştır.
1811’de İzmir, Antalya, Isparta, Manisa gibi illeri kapsayan illerin merkezi olmuştur. Ardından 1923’e gelindiğinde ise il olmuştur.
Ahi Bayram Türbesi
– Türbenin kime ait olduğu tam olarak bilinmemektedir.
– Ancak iki kişi üzerinde durulmaktadır. İlki Ahmet Gazi’nin kardeşi Ahi İbrahim; diğeri ise İbrahim Efendi isimli bir kişidir.
– On dördüncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.
– Dörtgen bir yapıya sahiptir. Üzerindeki külah sekizgen piramit şeklindedir.
– Bizans döneminden beri gelen parçalarla yapılmıştır.
Türbenin kime ait olduğu kesin bilinmemekle birlikte iki kişi üzerinde durulmaktadır. Birincisi; bu türbenin Ahmet Gazi’nin Kardeşi ahi Bayram ait olması, ikincisi ise İbrahim Efendi adlı bir kişiye ait olmasıdır. 14. yüzyılda yapılmış olması da yürütülen tahminler arasındadır.
Arpaz Kalesi
– 19. Yüzyıl olarak bilinse de 17. ve 18. Yüzyıla ait izler de bulunmaktadır.
Altınkum Plajı
– Mavi Bayraklı bir plajdır.
Andız Kulesi
– İlk olarak Karyalılar, Lidyalılıar ve Legellerin oluşturmuş olduğu küçük bir grup yerleşmiştir.
– Hellenistik dönemde gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.
Ahmet Şemsi Paşa Camii
– Halk arasında Kırmızı Minare Cami olarak bilinmektedir. Bunun nedeni minaresinin tuğladan yapılmış olmasıdır.
– 16592’da yapılmıştır.
– Ahme Şemsi Paşa tarafından inşa ettirilen cami tek kubbe ve tek minarelidir.
Aphrodisias Antik Kenti
– Adını aşk ve güzellik tanrıçası olan Afrodit’ten almaktadır.
– Milattan önce ikinci yüzyıla dayanan bir geçmişi söz konusudur.
– Roma döneminde kutsal bir mekân olarak kabul edilmiştir. Ve Lelegonpolis, Ninoi, Kayra ve Megapolis isimleriyle anılmıştır.
– Burada gerçekleştirilen kazılarda ise bu bölgede iki köyün varlığı tespit edilmiştir.
– Burada bulunan tiyatro duvarlarında yapılan incelemede Caesar tarafından Afrodit’e bir adet Eros heykeli hediye ettiği bilgisine ulaşılmıştır.
– Caesar’ın ölümünden sonra bu şehir talan edilmiştir.
Alinda Antik Kenti
– Keketemnos’un kızı Ada’nın erkek kardeşi Pxodaros tarafından Bodrum’dan uzaklaştırılması sonrası buraya yerleşmesi ile oluşmuştur.
– İlk olarak 1765’te Chandler tarafından keşfedilmiştir. İlk başlarda Alabanda Antik Kentinin devamı olduğu düşünülse de daha sonradan farklı bir yaşam merkezi olduğu ortaya çıkmıştır.
– Agora, surlar, akropol ve tiyatrosu günümüze ulaşmıştır.
Alabanda Antik Kenti
– Karya kentlerinden birisidir.
– Alabanda kelimesinin anlamı at yarışı ya da at zaferi anlamına gelmektedir.
– Agora, Roma hamamı, tiyatro, kent surları, Apollon tapınağı gibi yapılar günümüze ulaşan eserleridir.
Aydın Arkeoloji Müzesi
– 1950 tarihine dek halkevleri bünyesinde yer alan evler bu tarihte hazineye aktarılmıştır.
– 1959’a gelindiğinde ise memurluk olarak hizmete açılan bu bina 1969’da Müze Müdürlüğü olarak faaliyet göstermeye başlamıştır.
– 1973 yılında ise ziyarete açılan bu müze 2012’ye dek burada hizmet vermiştir.
– Çeşitli bölümlerden oluşan müzede; Tepecik Höyük Bölümü, Arkaik Panionion Bölümü, Kadıkalesi Bölümü, Alabanda Bölümü, Tralleis Bölümü, Magnesia Salonu, Nysa Salonu, Mozaik Salonu, Taş Eserler Salonu, Sikke Bölümü, Kurtarma Kazıları Bölümü isimli bölümler bulunmaktadır.
Ahmet Gazi Camii
– Eski Çine Köyünde yer almaktadır.
– 1308 tarihinde inşa edilmiştir.
– Camiyi Menteşoğlu Orhan Bey’in oğlu Hızır Bey’in yaptırdığı tahmin edilmektedir.
– Şehirde bilinen en eski camilerden olduğu tahmin edilmektedir.
– Caminin yapımında moloz ve kesme taş kullanılmıştır.
– Duvar kalınlıkları 1.70 metredir.
– Caminin üst katında her yöne bakan birer tane olmak üzere dört, alt katında ise dokuz penceresi bulunmaktadır.
Afrodisias Antik Kenti-Aydın
– Milattan önce birinci yüzyılın sonlarında kurulmuştur.
– Roma döneminde inşa edilmiş 7 bin kişi kapasiteli ve iki bölümden oluşan bir tiyatro, Roma imparatoru Hadriana adına inşa edilen Hadrian Hamamı yer alır. Bu hamamın etrafı surlarla çevrilidir. Afrodit Tapınağı M.S. 500 tarihlerinde Hıristiyan Kilisesine çevrilmiştir. Antik kentte aynı zamanda Psikopos Sarayı, meclis binası, dini merkez ve stadyum günümüze ulaşan noktalardır.
Bey Camisi
– 1683’te Süleyman Bey’in yaptırdığı camii Mimar Sinan’ın kalfalarından biri tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
– 1899 depreminde yıkılan cami 1954 – 1956 tarihlerinde orijinaline bağlı kalınarak restore edilmeye çalışılmıştır.
Dilek Yarımadası
– Mezozoik kalker, mermer, palezoik şistler ve neojen kütlerden oluşmuştur.
– Büyük bir kısmı milli park ilan edilmiştir.
– En yüksek tepesi Mykale’dir.
– 36 çeşit memeli hayvan, 45 çeşit deniz canlısı, 42 tür sürüngene ev sahipliği yapmaktadır.
– Ve dünya üzerinde az sayıda bulunan Akdeniz Foku da bu yarımadada yaşamaktadır.
Didyma Antik Kenti
– Kentin en ünlü noktası Apollon Tapınağıdır.
– Kentteki ilk kazılar 1858’de İngilizler tarafından yapılmıştır. Ve bu çalışmalar 1937’ye dek devam etmiştir.
– Antik kent olmasının yanı sıra dini merkez olma özelliği göstermektedir.
– Büyük İskender’in Perslere karşı kazandığı zaferin ardından bu kentin yapımına başlanmıştır.
– Apollon’un ikiz kardeşi Ay Tanrıçası olan Artemis’tir. Ve bu kente Yunancada ikiz kardeş anlamına gelen Didyma adını vermiştir.
Efes Kongre Merkezi
– 2013 tarihinde açılmıştır.
Faustina Hamamı
– Roma imparatoru Marcus Avreliua’un yaptırdığı bir eserdir.
– Burada yer alan Nusa heykelleri İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Güvercinada Kalesi
– Yapının iç kalesini Barbaros Hayrettin Paşa yaptırmıştır. Surları ise İlyas Ağa inşa ettirmiştir.
– Yapılma amacı Mora isyanında denizden gelebilecek saldırıları durdurmaktır.
– Kale aynı zamanda Bizans Dönemine dayanmaktadır.
– 1957’de karaya bağlanmıştır.
– Birçok kuş türü bulunmaktadır.
İlyas Bey Külliyesi
– Milet Arkeolojik Alanı içerisinde yer almaktadır.
– Ortaçağ’ın farklı dönemlerinden eserler bulunmaktadır.
– Cami, hamam ve medreseden oluşmaktadır.
Körteke Kalesi
– Tahminlere göre Xyatis kentinin bir parçasıdır.
– Birçok döneme ait izlere rastlanmaktadır.
– Kale içerisinde akropol, iki adet kule ve bir de sarnıç bulunmaktadır.
Koçarlı Cihanzade Mustafa Camii
– Bulunduğu bölgenin en eski camisidir.
– On yedinci yüzyıl mimari özelliklerini taşımaktadır.
– Caminin mimarisi kare planlı olmakla birlikte sekizgen bir kubbeye sahiptir.
– Pencere ve kapılarda ahşap işçiliği bulunmaktadır.
– Cami minaresi tek şerefelidir. Ve mihrabın üzerinde Mekke’nin panoramik görünümü vardır.
– Bu Mekke görünümü İtalyan asıllı bir ressama aittir.
Kuşadası Milli Parkı
– 1966 tarihinde mili park olmuştur.
Kurşunlu Manastırı
– Eğitim ve korunma amaçlı kullanılmıştır.
– On birinci yüzyılda Bizans döneminde inşa edilmiştir.
Karacasu Etnografya Müzesi
– 2007 yılında ziyarete açılmıştır.
– Yöresel eşyalar sergilenmektedir
– Afrodisias Müzesi Müdürlüğüne bağlıdır.
Magnesia Antik Kenti
– Magnetler olarak bilinen bir topluluk tarafından kurulmuştur.
– 1891 yılında Berlin Müzesi adına Carl Humman tarafından kazılar yapılmıştır.
– 21 ay boyunca yapılan kazılarda Artemis Tapınağı, Agora, Zeus Tapınağı gibi eserler bulunmuştur.
Milet Tiyatrosu
– Helen – Roma dönemi yapıtları arasında yer almaktadır.
– Bu tiyatronun bir diğer özelliği ise akustik bir yapıya sahip olmasıdır.
– İyonya’nın en önemli yerleşim yerleri arasında yer almaktadır.
Milet Müzesi
– 1973 yılında ziyarete açılmıştır. Ancak müze binasının yapısal olarak bozulması nedeniyle kapanmasının ardından 2011 yılında tekrar ziyarete açılmıştır.
– Milet Antik Kenti’nde yapılan kazılarda bulunan eserler sergilenmektedir.
– Müze içerisindeki aslan galerisinde 30 eser bulunmaktadır.
– Didma Antik Kentinden kalan eserler de sergilenmektedir.
– Mermer yapılar, keramik, maden, cam eserler, sunaklar, kitabeler, sütun başlıkları, kıymetli takılar gibi ürünler yer almaktadır.
Nasuhpaşa
– Halk arasında Osman Ağa Medresesi olarak anılır.
– Kareye yakın bir avlı çevresinde tek kattan oluşan ahşap bir kapıdan oluşan ve kare bir plana sahip medrese moloz ve tuğladan inşa edilmiştir.
Nysa Antik Kenti
– İki şehir görünümüne sahip olmakla birlikte kentten birçok eser halen ayaktadır.
– Karia kentlerinin en önemlilerinden biridir.
– Ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemekle birlikte milattan önce üçüncü yüzyılda kurulduğuna dair bilgiler mevcuttur.
– Hellenistik dönemin izlerini taşıyan kentgymnasium, stadion, agora, tiyatro ve grentikon gibi eserler söz konusudur.
Otantika Etnografya Müzesi
– Diğer müzelerden farklı olarak belirli bir müze binası bulunmamaktadır.
– Bir alışveriş merkezi içerisinde yer almaktadır.
– Etnografa müzesi, dükkan, kahve evi, yemek evi olarak dört bölümden oluşur.
– 4.000 eser yer almaktadır.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
– 1618 tarihinde yapılmıştır.
– Kalın ve yüksek duvarlardan oluşmaktadır.
– Avlu planı dikdörtgen şeklinde ve küçük bir iç kale görünümüne sahiptir.
– Moloz ve devşirme taşlardan yapılmıştır.
Priene Antik Kenti
– M.Ö. 7 yüzyıla inşa edilen bir kenttir.
– Tanrıça Athena için inşa edilen Demeter Tapınağı kentin en yüksek yerine inşa edilmesinin yanında en görkemli yapılar arasında yer alır.
– M.Ö. 350’de 5 bin kapasiteli olarak inşa edilmiş bir tiyatro, agora, Zeus Tapınağı, gymnasion, nekropol ve Bizans Kiliseleri de bulunmaktadır.
Ramazan Paşa Camii
– 1595’te Üveys Paşa’nın kardeşi Ramazan Paşa tarafından yaptırılmıştır.
– 1899’daki depremde yıkılan cami Sökeli Halil Paşa tarafından tekrar inşa edilmiştir. Ve bu isimle de anılmaktadır.
Saplı Ada
– Sit alanıdır.
– Milattan önce 1500’lü yıllarda Eğe Denizi’nde meydana gelen volkan patlaması sonucu etrafa saçılan küllerin birikimi ile oluşmuştur.
– Adaya ait bir rivayete göre ise adadan 10 çakıl taşı toplayan kişinin ömrü 10 yıl uzamaktadır.
Tralleis Antik Kenti
– Ne zaman kurulduğu tam bilinmese de milattan önce 334’te İskender tarafından alınmıştır. Ardından ise Hellenistik kralların idaresinde kalmıştır.
– Kentten tek ayakta kalan eser Üç Gözler adıyla anılan gymnasiumdur. Bunun yanunda da birçok kalıntı mevcuttur.
Üveys Paşa Camii
– Üveys Paşa’nın yaptırdığı cami 1568’de yapılmıştır.
Zincirlihan
– Nasuh Paşa Külliyesinin bir parçasıdır.
– Giriş kısmının üstünde yer alan kitabeye göre Nasuh Paşa tarafından 1708 tarihinde yaptırılmıştır.
Zeus Mağarası
– Dilek Yarımadası girişinde yer alır.
– Mitolojiden izler taşır.
– Tanrı Zeus kardeşi Deniz Tanrısı Poseidon’u kızdırdığı zamanlarda bu mağaraya gelerek kardeşinin sakinleşmesini beklermiş.
Aytepe, Pınarbaşı Mesire Alanı, Sırtlanini Mağarası, Altınkum Plajı, Didim, Kuşadası, Yörük Ali Efe Evi Müzesi, Apollon Tapınağı, Koçarlı Cihanoğlu Külliyesi, Cihanoğlu Cami, Gümrükönü, Akbük, Aydınlı Koyu, İçmeler Koyu, Eski Güllübahçe, Faustina Hamamı, Çine Vadisi, Karacasu Etnografya Müzesi, Çine Kuva-i Milliye Müzesi, Çine Arıcılık Müzesi ve Nazilli Etnografya Müzesi, Arpaz Beyler Konağı, Geyre, Körteke Kalesi, Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Küçükada Kalesi, Bafa Gölü, Arapapıştı Kanyonu, Doğanbey Köyü gidilebilecek diğer noktalardır. Bu noktalara ek Celsus Kütüphanesi, Saint John Kilisesi,İsa Bey Camii, Labranda Antik Kenti, Domitianus Tapınağı, Pollio Çeşmesi, Yediuyurlar Mağarası, Güzelçamlı Milli Park, Cennet Koyu, Şarlan Tabiat Parkı, Çağlayan Milli Parkı, Teras Evler, St. John the Evangelist Katedrali de uğranılabilecek noktalar arasındadır.